"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1027 E., 2023/94 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/71 E., 2021/280 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili; dava konusu taşınmazlara yönelik olarak taraflar arasında fiili taksimat yapıldığını, çekişmeli taşınmazlar arasındaki sınırların evveliyatından beri zeminde mevcut olduğunu, davacı ile davalıların taşınmazlarının birbirlerinden ayrı ve taksimli şekilde bulunduğunu, uzun süreli kullanıma dayalı fiili durumun belli ve tüm taraflarca kabul edilmiş olduğunu, Pazar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/960 Esas-2014/683 Karar sayılı kararıyla tarafların fiili kullanımlarına göre tescil yapılması amaçlanmış ise de hükme esas alınan bilirkişi raporundaki sınır tespitlerinin yanlış ve gerçeğe aykırı bulunduğunu, bu durumun davacıyı mağdur ettiğini beyanla davalılar adına kayıtlı taşınmazların keşifte gösterilecek olan kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tescili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
II. CEVAP
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacının daha önce aynı iddiayla açtığı davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen Pazar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/960 Esas- 2014/683 Karar sayılı hükmünün eldeki uyuşmazlık yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, Rize ili ... ilçesi, ... Mahallesi 382 ada 70 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 382 ada 71 parsel sayılı taşınmazın davalılar ..., ..., ..., ... ve ..., 382 ada 72 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğunu, bu taşınmazlara yönelik olarak taraflar arasında taksimat yapıldığını, çekişmeli taşınmazlar arasındaki sınırların evveliyatından beri zeminde mevcut olduğunu, müvekkili davacı ile davalıların taşınmazlarının birbirlerinden ayrı ve taksimli şekilde bulunduğunu, uzun süreli kullanıma dayalı fiili durumun belli ve tüm taraflarca kabul edilmiş olduğunu, Pazar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/960 Esas-2014/683 Karar sayılı kararıyla tarafların fiili kullanımlarına göre tescil yapılması amaçlanmış ise de hükme esas alınan bilirkişi raporundaki sınır tespitlerinin yanlış ve gerçeğe aykırı bulunduğunu, bu durumun müvekkilini mağdur ettiğini, eski tapu kaydında 382 ada 46 parsel olan taşınmazın ..., ..., ... ve ... adına gözükmesine rağmen üç parçaya bölünerek tapuya tescil edildiğini, müvekkilinin tapuda hakkının gözükmediğini, somut olayda kesin hüküm koşullarının oluşmadığını, kesin hükümden söz edilebilmesi için dava konusunun, tarafların, taleplerin ve davanın niteliğinin aynı olması gerektiğini, eldeki davadaki dava sebeplerinin farklı olduğunun yargılama sırasında ortaya çıkacağını, Mahkemece bu husus gözönüne alınmaksızın davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinin hukuka ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesin hüküm şartlarının somut olayda oluştuğu, Mahkemenin bu yöndeki kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-i ve 115/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda, Rize ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 382 ada 46 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın almaya dayanılarak belgesizden 1/4'er paylı şekilde ... evlatları ...., ..., ... ve ... adına tespit edildiği, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği, davacı ... tarafından diğer tapu maliklerine karşı açılan dava sonucunda Pazar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.2014 tarih ve 2013/960 Esas, 2014/683 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, dava konusu 382 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi raporuna ekli krokide (J) harfiyle gösterilen kısmının ..., (K) harfi ile gösterilen kısmının ..., (L) harfi ile gösterilen kısmının ..., ..., ..., ... ve ..., (M) harfi ile gösterilen kısmının ise ... adına tesciline karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeksizin 24.12.2014 tarihinde kesinleştiği taşınmazların halen adı geçen malikler adına tapuda kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır.
2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, somut olayda davacı tarafından daha evvel aynı iddia ile açılan dava sonucunda verilip kesinleşen kararın eldeki uyuşmazlık yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.