Logo

1. Hukuk Dairesi2023/235 E. 2023/7390 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen bir mahkeme kararının, kadastro değişikliği nedeniyle ada ve parsel numarası değişen taşınmazın mevcut durumunu yansıtacak şekilde tavzih edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Tavzih talebinin, hükmün verildiği tarihteki usule, tapu kayıt ve siciline, maddi gerçeğe ve kanuna uygun olduğu, tavzih yoluyla hükmün sınırlarının değiştirilemeyeceği ve yeni bir dava konusu oluşturacağı gözetilerek, yerel mahkemenin tavzih talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/551 E., 2013/222 K.

HÜKÜM/KARAR : Tavzih talebinin reddi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı Hazine ve davalı ... tarafından temyiz edilmiş, 8. Hukuk Dairesince karar onanmış, davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteği üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

Davacı Hazine vekilinin tavzih talebi, Mahkemenin 11.03.2021 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.

Ek karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili, davalılar adına tapuda kayıtlı 11.040 m2 miktarındaki 166 parsel sayılı taşınmazın 386,25 m2 kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını, özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kıyı olarak kamuya terkinine karar verilmesini istemiş, 18.12.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile keşfen saptanan 777 m2 kısmın iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 04.06.2009 tarihli ve 2007/682 E., 2009/368 K. sayılı kararıyla, hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.06.2012 tarihli ve 2012/6048 E., 2012/6278 K. sayılı kararı ile ilgili davalar aynı zamanda kamu düzeni ilkesini de içermektedirler. Bu nedenle Mahkemece, işin esasının ve dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesi ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16 ıncı maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36 ncı maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesi, Mahkemece bu konudaki görüşünün ortaya konulması ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 26.03.2013 tarihli ve 2012/551 E., 2013/222 K. sayılı kararıyla; davalılar ..., ..., ... yönünden davalılar dava devam ederken taşınmazı sattıklarından davanın husumet nedeniyle reddine, davalılar ..., ... ve dahili davalı ... yönünden davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisinin 03.03.2009 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 777 metrekarelik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmiştir.

C. Onama Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen karar süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.02.2015 tarihli ve 2015/1007 E., 2015/4225 K. sayılı kararıyla Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili karar düzeltme istemiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.09.2015 tarihli ve 2015/12796 E., 2015/15863 K. sayılı kararıyla, karar düzeltme istemi reddedilerek karar 09.09.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

D. Tavzih Talebi

Davacı Hazine vekili 26.10.2020 tarihli dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2 nci maddesinin (a) bendi hükümlerine göre yapılan uygulama çalışmaları kapsamında 350 ada 1 parsel olarak değiştiğini, hükmün infazı için 22/a maddesi uygulaması sonucu kesinleşerek tescil olan parselin durumuna uygun hale getirilmesi (güncellenmesi), alınacak tavzih kararı ve infaza elverişli güncel kroki ile işlem yapılabileceğinin bildirildiğini, kararın tavzihini istemek zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek tavzih talebinin kabulü ile 22/a uygulaması sonucu dava konusu taşınmazın oluşan duruma göre parsel numarasının ve krokisinin tespit edilerek hükmün düzeltilmesini istemiştir.

E. Mahkemece Tavzih Talebi Üzerine Verilen Ek Karar

Mahkemenin 11.03.2021 tarihli ek kararıyla; kararın verildiği tarihte usule, mevcut tapu kayıt ve siciline, maddi gerçeğe ve kanuna uygun olduğu, taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, davacının tavzih talebinin yeni dava konusu yapılabilecek hususlardan olduğu gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; ek kararın usul ve yasaya aykırı, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, nizalı taşınmazın koordinatlarını gösterir şekilde infaza olanak veren rapor ve krokisinin düzenlenmesi ile hüküm fıkrasının düzeltilmesi şeklinde tavzihinin mümkün olduğunu, hükmün infazı tamamlanıncaya kadar tavzih talebinde bulunulabileceğini, çapında herhangi bir değişiklik olmadan ada-parsel numarası değişen dava konusu taşınmazın durumuna uygun hale getirilmesinin tavzih kararı ile mümkün olduğunu, Mahkemece verilen hükmün bu haliyle infaz olanağı bulunmadığını belirterek tavzih talebinin reddine dair ek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tavzih istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305 inci ve 305/A-1 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Tavzih talebinin reddine ilişkin Mahkemece verilen ek karar usul ve kanuna uygun olduğundan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan ek kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.