"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1631 E., 2022/1106 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Tavzih Talebi Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/434 E., 2018/156 K.
Taraflar arasındaki hükmün tavzihi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince talebin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; ... köyü, 129 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitleri sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini ancak taşınmazın evveliyatının bataklık, sazlık ve kovalık olduğunu, özel mülkiyete konu olma olanağının olmadığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle taşınmazın davacı adına tescili gerektiğini belirterek tapunun iptalini talep etmiştir.
2.Dahili davalı ... vekili 12.05.2022 tarihli dilekçe ile; dava konusu taşınmazın dava açılmadan önce müvekkili tarafından satın alındığından bahisle davaya müdahale talebinde bulunduklarını ve dahili davalı olduklarını, davalı ... ile aralarında yapılan mutabakat sonucunda davalı tarafından davanın takip edilmediğini, müvekkili tarafından davanın takip edildiğini, bu nedenlerle hükmedilen vekalet ücretinin taraflarına ödenmesi yönünde hükmün tavzihini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduklarını, taşınmazın tespitine yönelik davanın kadastro mahkemesinde görülmesi sırasında Hazinenin taraf olduğunu ancak usulüne uygun müdahale dilekçesi bulunmaması nedeniyle Yargıtay'ca talebinin kabul edilmediğini, taşınmazın kadimden beri nizasız ve fasılasız olarak davalı tarafından tarım alanı olarak kullanıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla açılan davanın reddine karar verilmiş, karar istinaf ve temyiz incelemelerinden geçerek 28.04.2021 tarihinde kesinleşmiştir. Dahili davalı ... vekili 12.05.2022 tarihli dilekçesi ile hükmün vekalet ücreti yönünden tavzihini talep etmesi üzerine Mahkemece 20.05.2022 tarihinde; "Her ne kadar mahkememiz 2012/434 Esas-2018/156 Karar sayılı dosyasının hüküm kısmında;
"4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap edilen 16.669,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," şeklinde hüküm kurulmuş ise de; HMK 125 inci maddesi gereğince taraf değişikliği nedeni ile vekalet ücretinin dahili davalı vekiline verilmesi gerekirken sehven maddi hata yapıldığı anlaşılarak 21.02.2018 tarihli hükmün 4 nolu bendinin;"Dahili davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap edilen 16.669,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak dahili davalıya verilmesine," dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen tavzih kararının HMK'nın 304 ve 305 inci maddelerinde belirtilen usul ve esaslara aykırılık taşıdığını, hükmün tebliğ edilmesinden sonra hakimin tarafları dinlemeden hatayı düzeltemeyeceğini, vekalet ücretinden mahkum olan tarafın itiraz etmesi halinde borcun mükerrer ödemesinin söz konusu olabileceğini belirterek, Mahkemece verilen tavzih kararının istinaf incelemesi sonunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 6100 sayılı HMK'nın 305/1 inci maddesi gereğince taraflara tanın hakların ve yükümlülüklerin kısıtlanamayacağı ve değiştirilemeyeceği gerekçesiyle,
1- Davacı ... vekilinin istinaf isteminin kabulü ile,
Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.05.2022 tarih, 2012/434 Esas, 2018/156 Karar sayılı tavzih kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)/b/2.maddesi gereğince kaldırılmasına, dahili davalı ... vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Dahili davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama sırasında davalıların davayı takip etmediğini, taraf değişikliği sonucu dahili davalının davayı takip ettiğini dolayısıyla vekalet ücretinin lehine hükmedilmesi gerekirken davalılar adına hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hükmün tavzihi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305'inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.