"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2791 E., 2022/2101 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/214 E., 2019/60 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; Temmuz 1943 tarih, 17 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak çekişmeli 174 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı asil cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığını, irsen intikalen eklemeli biçimde zilyetliğinde olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2019 tarih ve 2017/214 Esas, 2019/60 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve davacı zilyetliğinde bulunduğu, Hazinenin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza aidiyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı karar verildiğini, dava konusu taşınmazın 02.07.1943 tarih ve 17 sıra numaralı tapu kaydı uyarınca Hazine mülkiyetinde olduğunu, kadastro tespiti sırasında eski tapu kayıtları dikkate alınmaksızın tespit yapıldığını, Yerel Mahkemece dava konusu taşınmazın dayanak tapu kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm kurulduğunu, fen bilirkişisi raporunda yapılan kayıt uygulamasının yetersiz olduğunu, Yerel Mahkemece daha ayrıntılı araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmaza davalı tarafça 15 yıldır zilyet olunduğunu, öncesinde de satın alınan kişiler tarafından zilyet olunduğunun belirtildiğini, ancak buna ilişkin somut bir verinin gerekçeli kararda yer almadığını, keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların da bu yönde beyanda bulunmadıklarını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlar, dosyadaki belgeler, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı deliller değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların yaşları itibariyle uyuşmazlığın çözümü ve iktisap süresini bilemeyeceklerini, davacının taşınmazı önceki zilyedinden keşif tarihi itibariyle 15 yıl önce satın aldığının anlatıldığı, ne var ki aşamalarda davalının irsen intikal savunmasında bulunduğu, şu halde zilyetlikle kazanım şartları hususunda tereddüt oluştuğunu, belgesiz araştırmasının yöntemince yapılmadığını, taşınmazın niteliği ve vasfı hususunda alınan raporun yetersiz olduğunu, hava fotoğraflarından da yöntemince yararlanılmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 20. maddeleri
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi,
3. Değerlendirme
1.3402 sayılı Kanun'a göre yapılan kadastro çalışması sonucunda Kars ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 174 ada 1 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiş, askı ilanına itiraz edilmediğinden tutanak kesinleşerek taşınmaz tapu siciline tescil edilmiştir.
2. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın 02.07.1943 tarih ve 17 sıra numaralı tapu kaydı uyarınca Hazine mülkiyetinde olduğunu iddia etmiş, çekişmeli taşınmaz ise belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dosya davalısı adına tespit ve tescil edilmiştir. Şu halde davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza aidiyetinin belirlenmesi uyuşmazlığın özünü teşkil etmektedir. Ne var ki Mahkemece bu hususta yapılan araştırma ve inceleme son derece yetersizdir. Davacı dayanağı tapu kaydının iktisap sebebi incelendiğinde aynı tarih 3 sıra ve 137 sayfa numaralı kayıtta yazılı iktisap suretine istinaden tescil edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, dayanak kaydın oluşum nedeninin tespiti için atıf yapılan kaydın getirtilip incelenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmamış, davacı dayanağı tapu kaydının oluşum nedeni ve oluşum nedenine göre haritası olup olmadığı araştırılmamıştır. Öte yandan, tapu kaydının revizyon durumu belirlenmemiş, yine kayıtta yazılı hudut yerleri hususunda yerel bilirkişilerin son derece soyut beyanlarına itibar edilmiş, dinlenen tanıklar ise kaydın bazı hudutları itibariyle çekişmeli taşınmaza uyduğunu beyan etmesine karşın bu yön üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucunda verilen kararın hakikate ulaşmaktan uzak olduğu tereddütsüzdür.
3. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için Davacı Hazinenin iddiasının dayanağını oluşturan tapu kaydının iktisap sebebi belirlenmeli, iktisap sütununda atıf yapılan tapu kaydı getirtilerek dayanak kaydın hangi sebeple oluştuğu duraksamasız tespit edilmeli, özellikle oluşum nedenine göre haritası olup olmadığı belirlenmeli ve var ise tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosyaya getirtilmeli, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin tutanak örnekleri, eğer kesinleşmiş iseler kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.
4. Bundan sonra mahallinde, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eliyle zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, komşu parsellerin önceki malikleri de sorularak geçmişte komşu taşınmazların kimin elinde olduğu tespit edilmeli, böylece tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli; bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları anılan sebeplerle yerinde görülmüştür.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.