"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1158 E., 2023/162 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/360 E., 2022/397 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... ve dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ve dahili davalı T.C. Ziraat Bankaşı A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Ordu ili, .... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 505 ada 32 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazının bir kısmının davalılar adına kayıtlı komşu 505 ada 17, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek belirttiği kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş,yargılama sırasında 505 ada 20 parsel sayılı taşınmaz maliki ...’un taşınmazı ...’e devretmesi üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talebini yeni malike yöneltmiştir.
II. CEVAP
1. Dahili davalı ...; davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
2. Dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili; ...’in kullandığı krediye teminat olarak dava konusu 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı Banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı Bankanın iyi niyetli olduğunu, bu nedenle taşınmaz üzerinde ipoteğin devam etmesi gerektiğini, aksi takdirde kalan borcun davalı bankaya ödenmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.09.2020 tarihli ve 2018/602 E., 2020/304 K. sayılı kararı ile; dava konusu 505 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında... oğlu ... ... adına tespit edildiği ve kadastro tespitinin 03.07.2009 tarihinde kesinleştiği, davacının, taşınmazı kadastro tespitinden sonra çapa dayalı olarak 30.09.2009 tarihinde satın aldığı, tapu kayıtları oluştuktan sonra, taşınmazın ancak resmi şekilde yapılan sözleşme ile mülkiyetinin devrinin gerçekleşebileceği, adi yazılı sözleşme ile yapılan devrin geçerli olmadığı, davacının kadastro tespitinden önceki nedene dayanarak hak talep etmesinin mümkün olmayıp davacının hakkının satın aldığı çapla sınırlı olduğu, davacının kadastrodan önceki sebebe dayanarak dava konusu taşınmaz hakkında mülkiyete ilişkin hak iddia edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davacı ...’nun 505 ada 32 parsel sayılı taşınmazı, taşınmazın önceki maliki ... ve ... ...'dan 03.07.2009 tarihinden sonra 23.09.2009 tarihinde adi senetle, sonra da resmi senetle 30/09/2009 tarihinde satın aldığı, satıcıların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesine göre çekişmeli 505 ada 17, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlara dava açma hakkı bulunduğu, satıcının keşifte tanık sıfatıyla alınan beyanı da nazara alındığında 505 ada 32 parsel sayılı taşınmazı satın alan davacının, taşınmazla birlikte satıcıya ait olan dava açma hakkını da devraldığının kabulü gerektiği, diğer yandan çekişmeli 505 ada 17, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlarda Ziraat Bankası lehine ipotek bulunduğu halde ipotek malikinin davada taraf yapılmaksızın ve taraf koşulu sağlanmaksızın karar verilmesinin de isabetsiz olduğu, ayrıca davalı ...’nun 505 ada 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazı tespit malikinden devralan üçüncü kişi durumunda olduğu halde davalının iyi niyetli olup olmadığının araştırılmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro tespitinden öncesinde kime ait olduğu, kimin zilyetliğinde olduğu, kimin tarafından ne şekilde kullanıldığına ilişkin beyanların bilgi vermekten uzak, yetersiz ve soyut nitelikte oldukları halde bu beyanlar esas alınarak hüküm kurulduğu, alınan beyanların birbiriyle çeliştiği halde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmediği, davalılardan ...'nin keşif mahallindeki 505 ada 20 parsele ilişkin beyanının kabul olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hususunun dahi değerlendirilmediği, tüm bu eksiklikler ile hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin, kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 505 ada 20, 17, 19 ve 32 parsellerin kadastro tespitinden önce ... oğlu...'a ait olduğu, Süleyman'ın 505 ada 19 ve 32 parsel sayılı taşınmazları oğlu ...'a 505 ada 20 parsel sayılı taşınmazı oğlu ...'a, 505 ada 17 parsel sayılı taşınmazı kızı ...'e hibe ettiği, ...'ın da, 505 ada 19 parsel sayılı taşınmazı eşi ...'a hibe ettiği, 17 parsel sayılı taşınmaz maliki ...'in taşınmazı 16.03.2018 tarihinde davalı ...'e, 20 parsel sayılı taşınmaz maliki ...'ın da taşınmazı 13.11.2012 tarihinde ...'e sattığı, İsa'nın da taşınmazı 30.10.2013 tarihinde davalı ...'a, O’nun da yargılama sırasında dahili davalı ...'e sattığı, 19 parsel sayılı taşınmaz maliki ...’nin de 09.10.2017 tarihinde taşınmazı davalı ...'e sattığı, 505 ada 32 parsel sayılı taşınmazı davacının, önceki malikler ... ve ...'dan 23.09.2009 tarihinde adi senetle satın aldığı, daha sonra da 30.09.2009 tarihinde resmi senetle satın aldığı, davacının fen bilirkişi raporunda (19A), (19B), (17A) ve (20A) harfi ile gösterilen yerleri yaklaşık 10-12 senedir kullandığı, yargılama sırasında davalı ...’un 505 ada 20 parsel sayılı taşınmazı ...’e devretmesi üzerine, davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talebini yeni malike yönelttiği, davalı ...’in 30.03.2022 havale tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiğini bildirdiği, davalı ...'in 505 ada 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazları tespit malikinden devralan üçüncü kişi durumunda olduğu, davalının iyi niyetli olup olmadığının araştırılması gerektiği, tanık beyanlarından davalı ...’in 505 ada 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazları satın alırken davacının bu parseller içinde yeri oluğunu bildiği halde taşınmazları satın aldığı, bu nedenle de satıcıya satış parasını eksik verdiği, tarafların aynı köyde/mahallede oturdukları, davalı ...'in tapudaki satış tarihinden önce çekişmeli taşınmaz bölümünde davacının hakkı olduğunu bildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,davacının satın aldığı taşınmazın miktarının belirli olduğunu, buna rağmen davacı tarafça taşınmazın satın alma tarihinden yaklaşık 8 yıl sonra dava açıldığını, davacının taşınmazı satın aldığı kişilere karşı dava açması gerektiğini, kullandığı kredi nedeniyle 14.07.2016 tarihinde taşınmaz üzerine Ziraat Bankası lehine ipotek tesis edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davalının taşınmazı tapu kaydına güvenerek satın aldığını ve iyi niyetli olduğunu, davacının taşınmazı satın aldığı ...’ın keşifteki beyanlarının açık ve net olmadığını ve bu beyanlar esas alınarak hüküm verilemeyeceğini, davalının taşınmazı satın aldığı sınırlara göre kullandığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece davalının ipotek hakkının devamı hususunda kararda hiç bir açıklama yapılmadığını, ...’in kullandığı kredi nedeniyle taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalının iyi niyetli olup tapu kaydına güvenerek ipotek tesis edildiğini, bu nedenle davalının bu hakkının korunarak taşınmaz üzerindeki ipoteğin devam etmesi gerektiğini, olmadığı takdirde dava konusu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine kurulmuş ipoteğin kaldırılması sonucu oluşacak ve güncel bakiyesi ilgili şubeden öğrenilecek kredinin kapama bakiyesinin davalıya ödenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 03.02.2023 tarihli ve 2022/1158 E., 2023/162 K. sayılı kararıyla; davacının, satın almış olduğu çekişmeli taşınmazın sınırlarının satın aldığı sınırlara uygun olmadığı gibi, bu sınırlarının kadastro tespiti sırasında yanlış belirlendiğini öne sürerek dava açtığı, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece tespit ve mahalli bilirkişiler ile taraf tanıkları eşliğinde icra edilen keşif neticesinde teknik bilirkişi tarafından 20/a,17/a,19/a ve 19/b harfleri ile rumuzlandırılan çekişmeli taşınmaz bölümleri ile 505 ada 32 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından çapa bağlı olarak önceki tespit malikinden kayden satın aldığı ve nizasız olarak satın aldığı tarihten itibaren kullandığının anlaşıldığı, davalı ... ile davacının aynı köyde ikamet ettikleri, davalı ...’in TM'nın 1023. madde hükmünden faydalanamayacağı, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmamasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... ve dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6., 713/1. ve 719/1. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi,
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda; Ordu ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 505 ada 32 parsel sayılı taşınmaz ın ..., 505 ada 19 parsel sayılı taşınmazın ..., 505 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ..., 505 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit edildiği, tespite itiraz olunmaması üzerine tespitlerin 03.07.2009 tarihinde kesinleştiği, 17 parsel sayılı taşınmaz maliki ...'in taşınmazı 16.03.2018 tarihinde davalı ...'e, 20 parsel sayılı taşınmaz maliki ...'ın da taşınmazı 13.11.2012 tarihinde ...'e sattığı, İsa'nın da taşınmazı 30.10.2013 tarihinde davalı ...'a, O’nun da yargılama sırasında dahili davalı ...'e sattığı, 19 parsel sayılı taşınmaz maliki ...’nin de 09.10.2017 tarihinde taşınmazı davalı ...'e sattığı; davacı ...’nun 505 ada 32 parsel sayılı taşınmazı 30.09.2009 tarihinde önceki malik ...’dan satın aldığı, 505 ada 20 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından yargılama sırasında dava dışı ...’e devredilmesi üzerine, davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talebini yeni malike yönelttiği, yeni malik ...’in 30.03.2022 havale tarihli dilekçesi ile davacının talebini ve davayı kabul ettiği, Mahkemece davanın kabulü ile 14.02.2022 tarihli fen bilirkişisi ... raporuna ekli krokide dahili davalı ... adına kayıtlı 505 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki 20/A harfi ile gösterilen kısım, davalı ... adına kayıtlı 505 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki 17/A harfi ile gösterilen kısım ve 505 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 19/A ve 19/B ile gösterilen kısımlar yönünden davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı ... ve dahili davalı Ziraat Bankası A.Ş. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı ... vekili ve dahili davalı T.C. Ziraat Bankaşı A.Ş. vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesi kararı dahili davalı ... yönünden kesinleşmiş olmakla, temyiz incelemesi sadece davalı ... ve dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. yönünden yapılmaktadır.
3. Somut olayda; çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihi 03.07.2009 olup davacı, adına kayıtlı 505 ada 32 parsel sayılı taşınmazı 30.09.2009 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 719/1 inci maddesi uyarınca çapa bağlı olarak kayden satın almıştır. Bir taşınmazı çapa dayalı olarak kayden satın alan kişinin hakkının, kayden satın aldığı taşınmazın çapıyla sınırlı olduğu, tapulu taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin de hukuken değer taşımayacağı kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... ve dahili davalı T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
İstek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.