"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/231 E., 2022/562 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul-Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda,Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 07.04.2014 tarihli krokide (A) harfiyle gösterilen 17.912,65 metrekarelik tescil harici bırakılan taşınmazın kendisine ait olduğunu, dava konusu taşınmazı 34 yıldır nizasız ve fasılasız kullandığını ileri sürerek taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi; davaya cevap vermemiş, 14.10.2021 tarihli celsede yer alan beyanında davanın reddini savunarak dava konusu taşınmazın Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Dahili davalı ... vekili; davanın reddini savunmuş; diğer dahili davalı davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.07.2016 tarihli ve 2015/26 Esas, 2016/244 Karar sayılı kararında; davacının 2015/260 Esas sayılı dava dosyasında zilyetlikten tescil yoluyla 84.054,42 metrekarelik yer kazandığı ve bu yerin davaya konu taşınmazla aynı çalışma sahası içinde olduğu belirlenerek davanın kısmen kabulü ile Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan fen bilirkişisi İhsan Zengin ve Harita Bilirkişisi İsmet Gül'ün hazırladığı 24.02.2016 havale tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen toplam 16.045,58 metrekarelik tapulama harici taşınmazın davacı adına kayıt ve tesciline, fen bilirkişi raporunda gösterilen geriye kalan 1.867,07 metrekarelik kısmın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.12.2019 tarihli ve 2016/14683 Esas, 2019/9092 Karar sayılı kararı ile; Mahkeme kararının gerekçe içermediği, denetime elverişli bir hukuki gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuş olmasının Anayasa'nın 141. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddeleri hükmüne uygun bulunmadığı belirlenerek ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine gerçekleştiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki kuru arazide 100 dönüm miktarın davaya konu taşınmazın tamamıyla aşılacağı belirlenerek taşınmazın yalnızca 16.045,58 metrekarelik kısmının kabulü ile tapulama harici taşınmazın davacı adına kayıt ve tesciline, geriye kalan 1.867,07 metrekarelik kısım yönünden davanın reddine kararı verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davayı kazanmalarına rağmen aleyhlerine harç ve yargılama giderlerinin hükmedilmesinin ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi temyiz başvuru dilekçesinde; somut olayda ihya fiiline muhtaç taşınmazın ihyasının hangi tarihte tamamlandığının anlaşılamadığını, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihin tam olarak tespit edilerek zilyetlikle iktisap koşullarının araştırılarak Hazine adına kayıt ve tescil taleplerinin değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini belirterek re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi;
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27., 14. ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.1975 yılında Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında nizalı taşınmaz bölümünün bulunduğu yer tescil harici bırakılmıştır.
2.Mahkemece nizalı taşınmazın 16.045,58 metrekarelik bölümünün davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu uygulaması üzerinden yapılan incelemede, nizalı taşınmaz bölümünü de kapsayan geniş bir alanda 101 ada 191 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu anlaşılmış; UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada, taşınmazın "davalı" olduğu görülmüştür.
3. Kadastro Kanunu'nun 27. maddesinde; mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyalarının Kadastro Mahkemesine re'sen devrolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir.
Hal böyle olunca; 3402 sayılı Kanun'un 27. maddesine göre davaya bakma görevi Kadastro Mahkemesine geçeceğinden Mahkemece görevsizlik kararı verilerek davanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan husus kararın bozulmasını gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Davacı vekili ve davalı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının talep halinde davacıya iadesine,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'nin 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.