"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1466 E., 2022/1118 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/284 E., 2021/343 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, Muğla ili, Seydikemer ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu, 261 ada 5 parselin davalı ... adına; 217 ada 14 parselin davalı ... adına; 261 ada 1 parsel ve 4 parselin davalı ... adına; 130 ada 2 ve 10 parsel, 369 ada 22 parsel, 201 ada 7 parselin davalı ... adına; 217 ada 17 parsel, 178 ada 4 parselin davalı ... adına; 261 ada 3 parselin davalı ... adına; 178 ada 7 parselin davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini ancak yapılan tescilin hatalı olduğunu dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...’dan geldiğini, ve terekesinin taksim ya da paylaşıma konu edilmediğini, davacı ve davalıların kardeş olduklarını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlardan bir kısmının kök mirasbırakandan gelmediğini, haricen satın aldıkları yerler olduğunu, davacı ile kardeş olduklarını, bir kısım taşınmazların ise ortak mirasbırakan bırakanları ...’dan geldiğini ancak mirasbırakanın sağ iken taşınmazları mirasçıları arasında paylaştırıp zilyetliğin de devir edildiğini, davacıya da pay verildiğini, kendilerinin davacıdan fazla yer almadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 201 ada 7 ve 369 ada 22 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davadan davacının feragat etmesi nedeniyle, diğer dava konusu taşınmazların paylaşımı konusunda ise, ne davacı ne de davalı tarafın tanıkları, davacının iddiasını ispata elverişli beyanlar ortaya koyamadıkları, davacı tarafça dosyaya sunulan belgelerin ıslak imzalı olmayıp tanık beyanları ile desteklenmediği, davalıların davayı kabul etmedikleri , açılan davanın sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının dava konusu taşınmazların ada ve parsel numaraları konusunda bilgisizliğinden dolayı, yanlışlıkla 201 ada 7 parsel ve 369 ada 22 parsel sayılı taşınmazları dava konusu ettiğini, bu parsellerin mirasbırakandan kalan yer olmadığı hususu keşifte anlaşıldığından, davacının babasından kalmayan bu yerler için davasından vazgeçtiğini, bu vazgeçmenin dava konusu mirasbırakandan kalan diğer parsellere teşmil edilmesinin isabetli olmadığını, davacıya sadece 261 ada 2 parselde ve 217 ada 12 parselde 154 m2 ve 179 m2 yer verilmesinin veraset ilamına uygun olmadığını, davalılara geçen yerlerin m2'sine uygun düşmediğini, Yerel Mahkemenin dosyaya sunulan senetlerin ıslak imzalı olmadığını, bu senetlerin şahitlerle doğrulanmadığına dair gerekçesinin de yanlış olduğunu, kadastro tespiti sırasında davacının ...’de bulunduğunu, davalı kardeşlerinin ise tespit başında bulunduğunu, mahalli bilirkişi ve kadastro görevlilerine istedikleri gibi yerleri tespit ettirdiklerini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin 08.02.2019 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu 201 ada 7 ve 369 ada 22 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davalarından feragat ettiklerini bildirmesi karşısında, anılan parseller yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dosya davacısı ... ile davalılardan ... arasında görülen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Fethiye Kadastro Mahkemesinin 29.01.2014 tarih, 2012/26 Esas-2014/12 Karar sayılı kararı ile, tarafların ortak mirasbırakanı ...'dan intikal eden taşınmazların taraflar arasında taksimi sırasında davacı ...'ya isabet ettiği iddia edilen ve anılan dosyada alınan fen bilirkişi raporu ve krokisinde A harfi ile gösterilen 987,97 m2'lik taşınmaz bölümünün öncesinde orman sınırları içinde iken, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının anlaşıldığı, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, bir mirasçıya taksimde düşen taşınmazın orman sınırları içinde kalmış ise diğer mirasçıların zapta karşı tekeffül yükümlülüğü olacağından taraflar arasındaki taksimin bozulmuş sayılacağı, taksimin bozulması halinde, bir mirasçının taşınmazı kullanımının tereke adına olacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile, anılan dosyada dava konusu edilen ortak mirasbırakandan gelen 261 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, tarafların ortak mirasbırakanı ... mirasçıları adına müşterek miras payları oranında tesciline karar verilmesi; buna göre kesinleşen mahkeme kararı ile, taraflar arasındaki, ortak mirasbırakan ...'dan intikal eden taşınmazların taksimi işleminin bozulduğunun hükmen belirlenmiş olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/2 ve 355 inci maddeleri gereğince mahkeme kararının kaldırılarak, davanın, dava konusu 201 ada 7 ve 369 ada 22 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle reddine; dava konusu 217 ada 14, 217 ada 17, 178 ada 4, 261 ada 3, 178 ada 7, 130 ada 10, 260 ada 2, 261 ada 1, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile, anılan taşınmazların tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile, davacı adına tesciline, kalan kısımlarının ilgili davalı tapu maliki üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ve davalıların babasından kalan yerleri kura çekerek paylaştıklarını ve herkesin kendi yerini 50 yıldan fazla zamandır kullandığını hatta taşınmaza ev yaptıklarını, davacının kötü niyetli olduğunu, taksimde yer almasına rağmen her seferinde dava açarak payını artırmaya çalıştığını, eksik araştırma ve inceleme yapıldığını yeniden keşif yapılarak davacıya kalan hissesinin 2B kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiğini, davacının iddiasının mirasbırakanından kendisine diğer mirasçılardan daha az yer verildiği iddiası olup paylaşım yapıldığının tarafların kabulünde olduğunu belirterek cevap dilekçesindeki taleplerini tekrar ile taşınmazlar hakkında verilen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene ve miras payına yönelik açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 14 ve 15 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
Muğla ili, Seydikemer ilçesi, ... Mahallesinde 2011 yapılan kadastro çalışmaları sonucu irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 217 ada 14 parselin ...; 217 ada 17 ve 178 ada 4 parselin ...; 261 ada 3 parselin ...; 178 ada 7 parselin ...; 130 ada 10, 369 ada 22, 201 ada 7, 260 ada 2 parsellerin ...; 261 ada 5 parselin ... ve 261 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 229,21 TL bakiye onama harcının davalı ...’dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.