"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2647 E., 2022/1457 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/251 E., 2019/5 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı; Hakkari ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 108 ada 3, 24, 44; 117 ada 2, 7 ve 137 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında haksız olarak davalı adına tescil ve tescil edildiğini, dedesinden kalan bu taşınmazları yıllardır ekip biçtiğini, kendisinden önce de bu taşınmazların dedesi ve babası tarafından 100 yılı aşkın zamandır zilyet edildiğini, amca oğullarının taşınmazları dava açmasının önüne geçmek için akrabaları olan davalıya hibe ettiklerini, davalının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu taşınmazları kadastro tespitinden önce evvelki maliklerinden satın aldığını, taşınmazların kadastro çalışmalarında itiraz olmaksızın adına tescil edildiğini, davacının zilyetlik iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kadastro tespitine kadar 20 yıl süre ile aralıksız ve çekişmesiz şekilde dava konusu taşınmazları zilyetliğinde bulundurduğunu tanık dahil herhangi bir delille ispat edemediği ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 nci maddesinde öngörülen yasal şartların davacı lehine gerçekleşmediği belirlenerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde; dedesinden kalan dava konusu taşınmazların kadastro tespiti sırasında haksız olarak davalı adına tescil edildiğini, taşınmazların vergisinin babası tarafından ödendiğine ilişkin vergi koçanlarını dosyaya sunduğunu ancak gerekçeli kararda bu hususlara değinilmediğini, miras yoluyla kendisine kalan bu taşınmazların amcaoğlu ... tarafından kullanılmasının olağan olduğunu, bu taşınmazlar yüzünden ... ile aralarında husumet bulunduğundan taşınmazların davalı adına tespit ettirildiğini, dosyadaki bilgi, belge, vergi kayıtları ve tanık beyanlarının lehine olduğunu, davalının iyi niyetli olmadığını, mahalli bilirkişi İbrahim Beyter ve davalı tanığı Halil Beyter ile de aralarında husumet olması nedeniyle beyanlarının tarafsız ve bağımsız olmadığını, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kadastro tespitine kadar 20 yıl süre ile aralıksız ve çekişmesiz şekilde dava konusu taşınmazları zilyetliğinde bulundurduğunu ispat edemediği, davacının babasının yurt dışına çıktığını ve taşınmazların amca oğlu ... tarafından kullanıldığını kabul ettiği, tarafların akraba olmaları dışında davalının geçerli bir hukuki sebep olmaksızın malik olduğunu somut delillerle ispat edemediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde öngörülen yasal şartların mevcut olmadığı belirlenerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 nci maddesi; 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1-Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu Hakkari ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 108 ada 3, 24, 44; 117 ada 2, 7 ve 137 ada 4 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda davalı ... adına tespit ve tescil edildiği; TAKBİS'den yapılan sorgulama sonucunda 117 ada 7, 108 ada 3, 24, 44 ve 137 ada 4 parsel sayılı taşınmazların 28.11.2018 tarihinde dava dışı ...'e, 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı . ...'ye temlik edildiği görülmüştür.
Davacı 12.04.2016 tarihli dava dilekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş olup dava konusu taşınmazların yargılama sırasında dava dışı kişilere devredildiği dosya kapsamı ile sabittir.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125 inci maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, “dava konusunun devri” kenar başlığı altında; "Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olurlar.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." şeklinde düzenleme getirilmiştir.
O halde, kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunlu bulunan anılan yasal düzenleme gözetilmek suretiyle, Mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkının hatırlatılması, bu yöndeki usulü eksikliğin giderilmesi ve sonucuna göre işlem yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.