"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 28.07.2020
HÜKÜM : Asıl davanın tazminat yönünden kabulüne - birleştirilen dava ile ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın tazminat yönünden kabulüne- birleştirilen dava ile ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar ...- ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...’un çok yakın tanıdığı ve aynı zamanda avukatı olan ...’nin, mirasbırakanın ağır hastalığından ve ölümünün yaklaşmasından istifade ederek onu etkileyip geniş yetkiler içeren vekaletname aldığını, vekil ...’nün bu vekaletnameye istinaden mirasbırakana ait 1020 ada 30 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümü kendi eşi olan davalı ...’ye mirasbırakanın ölümünden üç gün önce satış yoluyla devrettiğini, davalı ...’nin de bu taşınmazı yirmi gün sonra diğer davalı ...’e satış yoluyla devrettiğini, satış işlemlerinin muvazaalı olup, kendilerinden mal kaçırmaya yönelik olduğunu, ikinci el davalı ...’in de iyiniyetli olmadığını, mirasbırakanın işlem sırasında hukuki ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek dava konusu 1020 ada 30 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile miras paylarının adlarına tescilini, olmadığı taktirde tapu kaydının iptali ile terekeye döndürülmesini, bu da olmazsa bedelin terekeye döndürülmesini istemişler; davacılardan ..., ... ve Kamil’in yargılamanın seyri sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya katılmışlar; mirasçılardan ..., aynı iddiaları ileri sürerek ... mirasçıları olan ..., ... ve ...’ye karşı yönelttiği birleştirilen davada, miras payına karşılık 50.000 TL bedelin ödenmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ..., taraf teşkili sağlanmadığını, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, mirasbırakan ...’un kuaför olup, eşi ...’nün de yirmi yılı aşkın süredir mirasbırakanın müşterisi olduğunu, mirasbırakanın ...’yü hastaneye çağırıp, süratle bazı işlemleri yapmak istediğini, taşınmazlarının büyük bir kısmını Darüşşafaka Cemiyetine bağışladığını, dava konusu taşınmazın da bir an önce satılmasını istediğini, taşınmaz satılamayınca kendisine teklif ettiğini, hasta birinin son arzusuna duyarsız kalamadığını, taşınmazı 150.000 TL bedelle satın aldığını, ancak bu satışın kendisini sıkıntıya sokması üzerine emlakçı aracılığı ile diğer davalı ...’e sattığını, mirasbırakanın talimatı ile satış bedelini mirasbırakanın kardeşi ...’un hesabına yatırdığını belirterek davanın reddini savunmuş; davalı ...’nin yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları olarak eşi ..., çocukları ... ve ... davaya dahil edilmişlerdir.
Asıl davada davalı ..., dava konusu taşınmazı konut ihtiyacı nedeniyle emlakçı aracılığı ile komisyon ücreti de dahil 213.000 TL bedelle satın aldığını, konut kredisi de kullandığını, satış bedelini bloke çekiyle peşinen ödediğini, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu, alım gücü bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davalılar ... ve ...; davanın, kayıt malikine ve taşınmazın satış bedelini alan mirasbırakanın dava dışı kardeşi ...’a yöneltilmesi gerektiğini, muris muvazaası koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar; davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.10.2010 tarihli ve 2007/107 E -2010/542 K sayılı kararı ile ; davalı ...’ya yapılan işlemin danışıklı olduğu, diğer davalı ...’in iktisabının iyiniyetli olduğunun anlaşıldığı gerekçeleri ile davalı ... hakkındaki davanın reddine taşınmazın bedelinin ... mirasçıları olan dahili davalılardan alınarak mirasbırakanın terekesine döndürülmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, dahili davalılar ... mirasçıları ... ve ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 14.07.2011 tarihli ve 2011/4213 E., 2011/8339 K. sayılı kararı ile ; " ... Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil olmazsa tapu iptali ile terekeye iade olmazsa taşınmazın gerçek bedelinin terekeye döndürülmesi isteğine ilişkindir Mahkemece, taşınmazın değeri üzerinden terekeye iade şeklinde hüküm kurulmuştur.
Oysa, miras bırakan ...’un ölüm tarihi itibari ile terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, davacılar dışında dava dışı mirasçılarının bulunduğu kayden sabittir. Buna göre davanın görülebilirlik koşulunun gerçekleştirilmediği açıktır... Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.Dahili davalıların temyiz itirazı yerindedir." gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 28.06.2016 tarihli ve 2011/631 E., 2016/324 K. sayılı kararı ile; tereke temsilcisi atanmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, asıl dava yönünden davalı ... hakkındaki davanın ve iptal tescil isteminin reddine, taşınmazın bedelinin terekeye iadesine; asıl davadaki kabule göre konusuz kalan birleştirilen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, asıl davada davalı ... mirasçıları olan dahili davalı-birleştirilen davada davalılar ... ve ... ile birleştirilen davada davacı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 20.10.2021 tarihli ve 2021/2367 E., 2021/5852 K. sayılı kararı ile ; " .... Somut olayda; mahkemece, her ne kadar bedelin terekeye iadesine şeklinde hüküm kurulmuş ise de, bedelden sorumlu tutulan davalının hüküm yerinde açıkça gösterilmemesi doğru olmadığı gibi; bedelin, mirasbırakan ...’un mirasçılık belgesine göre miras payları oranında mirasçıları adına ya da mirasçılık belgesine atıf yapılmak suretiyle açık bir biçimde hüküm altına alınması gerekirken, mirasbırakanın terekesine iade şeklinde infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması da doğru değildir. Diğer yandan; birleştirilen davada davacı ...’nin davası yönünden, birleştirilen davaların ayrı davalar olma özeliğini korudukları ve davacı ...’nin dava açtığı tarih itibariyle haklı olması nedeniyle haklılık oranı da gözetilerek asıl ve birleştirilen davalar bakımından ayrı ayrı yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi de doğru olmamıştır." gerekçesi ile karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27.12.2022 tarihli ve 2022/58 E., 2022/438 K. sayılı kararı ile; asıl davada davalı ...’ya yapılan işlemin danışıklı olduğu, diğer davalı ...’in iktisabının iyiniyetli olduğunun anlaşıldığı gerekçeleri ile davalı ...'e yönelik tapu iptal davasının reddine, dahili davalılar ..., ... ve ...'ye yönelik tazminat davasının kabulüne, asıl davada hükmedilen tazminat birleştirilen davayı da kapsadığından birleştirilen davayla ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak davanın açıldığı esnada davacının haklı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı ... mirasçıları- birleştirilen davada davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hatalı tespitlere dayandığını, somut olayda muvazaalı bir işlemin bulunmadığını, mirasbırakanın son arzusu olarak mallarını paylaştırma durumunun söz konusu olduğunu, taşınmazın bedelinin mirasbırakanın kardeşi ...'ye ödendiğini, aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline mahkeme kararın dışında hiçbir tebligatın yapılmadığını, adli yargılanma hakkının ihlal edildiğini, dava konusu taşınmazın bedelinin mirasbırakanın kardeşine ödendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tapu iptali ile terekeye iade, bu da olmazsa bedelin terekeye iadesi; birleştirilen dava, aynı hukuki nedenlere dayalı miras payı oranında bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 15 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1942 doğumlu mirasbırakan ...’un 07.01.2007 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak ölümü üzerine kardeşleri ..., ..., ... ile ölen kardeşleri ..., ... ve ...’nin çocukları ile ...’nin ölen oğlu Tevfik’in çocuklarının mirasçı kaldıkları, mirasbırakan ...’un maliki olduğu dava konusu 1020 ada 30 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölümü, vekili ... eliyle 04.01.2007 tarihinde vekilin eşi olan davalı ...’ye, adı geçen davalının da 25.01.2007 tarihinde davalı ...’e satış yoluyla temlik ettiği, asıl davanın bir kısım mirasçı tarafından terditli olarak terekeye iade şeklinde açıldığı ve mahkemece bedelin terekeye iadesine dair verilen kararın davalı tarafça temyizi üzerine hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda tereke temsilcisi atanmak suretiyle yargılamaya devam edildiği, birleştirilen davanın ise mirasçılardan ... tarafından ilk el ... mirasçılarına karşı pay oranında bedel isteğiyle açıldığı; asıl davada davalı ilk el ...’nin yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçı eşi ... ile çocukları ... ve ...’nin davaya dahil edildikleri, bozma sonrası verilen son kararın birleştirilen dosya davacısı ... vekili tarafından 23.01.2023 tarihli dilekçesi ile vekalet ücretine hasren temyiz edildiği, ancak daha sonra 14.02.2023 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiği, mahkemece verilen 15.02.2023 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz isteğinden vazgeçtiğine ilişkin dilekçesi dikkate alınarak temyiz talebinin bu nedenle reddine karar verildiği, ek kararın davacı ... vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle davalı ...'ye aşamalarda usulüne uygun tebligatların yapıldığı anlaşılmakla; asıl davada davalı ... mirasçıları-birleştirilen davada davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Asıl davada davalı ... mirasçıları- birleştirilen davada davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.960,10 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.