Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3509 E. 2024/5153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamının doğru belirlenip belirlenmediği ve davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın tapu kaydının kapsamının belirlenmesi için gerekli işlemlerin yapılmadığı, tapu kaydının keşifte zemine uygulanmadığı, fen bilirkişi raporundaki krokinin denetime elverişli olmadığı ve delillerin birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/25 E., 2023/30 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... ... vekili dava dilekçesinde; davacıya babasından intikal eden, 30 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde olan Ordu ili ... ilçesi ... Mahallesi 617 ada 65 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu önce davacı adına tescil edildiğini, sonrasında davalının itirazı üzerine davalı adına tescil edildiğini yapılan tescilin hatalı olduğunu ileri sürerek davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davalının evinin çevresinde bulunduğunu, davalının 1970 yılında evini yaptırmasından bu yana taşınmazı kullandığını, ayrıca bu taşınmazda davalının babasının payı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.10.2014 tarihli ve 2010/193 Esas, 2014/100 Karar sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşmediği ve çekişmeli taşınmazın davalının kullanımında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.11.2017 tarihli ve 2015/12988 Esas, 2017/7841 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında yer alan muhtar ve mahalli bilirkişiler ile komisyon kararında yer alan kişilerin genel itibariyle aynı olmasına rağmen tespit ile komisyon kararının neden birbiriyle çelişkili olduğu, beyanlar arasında neden bu kadar farklılık bulunduğunun araştırılmadığı ve hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenmediği, dava konusu taşınmaza komşu olan parselin hükmen tescil dosyasının getirilmediği, davalının dayandığı emlak beyannamesine ilişkin evrakın temin edilmediği, komşu parsel üzerindeki evin hangi tarihte inşa edildiği, davalının taşınmazı kendi adına mı yoksa komşuluk hukuku kapsamında davacının bilgisi dahilinde mi kullanıldığı hususunda araştırma yapılmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve tanık beyanlarıyla dava konusu taşınmazın davacı ... ...'ya ait olduğu ve murisi olan babası ...'dan intikal ettiği, murisine de ceddinden intikal ettiği, kadastro tespitinden önce murisin uzun yıllar boyunca bu taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olduğu ve taşınmazı harman yeri olarak kullandığı, daha sonra bu taşınmazı oğlu olan davacı ... ...'ya verdiği ve davacının söz konusu yere malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyet olduğu, davalının 617 ada 20 parsel sayılı komşu taşınmaz üzerine 1987 ile 1990 tarihleri arasında ev yaptırdıktan sonra taşınmaz üzerine izin alarak odun koyup kullanmaya başladığının anlaşıldığı, mahalli bilirkişi ... ve davalı tanığı ...'nın beyanlarından anlaşılacağı üzere davalı tarafından dava açıldıktan sonra davacı ... ...'ya uzlaşmak için para teklif edildiği, bu bakımdan davalının kendisine ait olduğunu iddia ettiği taşınmaz hakkında karşı tarafa para teklif etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu nazara alınarak davacı ... ... yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 617 Ada 65 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile aynı vasıf ve mahiyette davacı muris ... ...'ya ait veraset ilamı uyarınca davacının mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalıya babası ...'dan intikal ettiğini, bu taşınmaza ilişkin tapu kaydının keşifte uygulanmadığını, davalı tanığı ...'nın beyanı ile dava konusu taşınmazın davalı tarafça satın alındığının anlaşılmasına rağmen Mahkemece bu beyanın değerlendirilmediğini, davalı tarafından davacıya uzlaşmak için para teklif edildiğine dair mahalli bilirkişi beyanının ne davacı ne davalı tarafından teyit edildiğini, uzlaşma görüşmelerinin Mahkeme tarafından tarafların haklı ya da haksız olduğunun tespitinde kullanılamayacağını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu Ordu ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 617 ada 65 parsel sayılı 89,07 metrekare yüz ölçümündeki arsa nitelikli taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davacı ... ... adına tespit edilmiş, bilahare davalı ... tarafından yapılan itiraz üzerine kadastro komisyonunca taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tesciline karar verilmiştir. Davacı ... ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibeye dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacının vefat etmesi nedeniyle mirasçıları davaya katılmışlardır.

2. Mahkemece dava konusu 617 ada 65 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de verilen karar dosya kapsamına, usul ve kanuna uygun bulunmamaktadır.

3. Şöyle ki, davalı taraf dava konusu taşınmazın tapu kaydına istinaden kendisine babasından intikal ettiğini ifade etmesine rağmen davalının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ve revizyon durumu ilgili yerlerden sorulmak suretiyle revizyon gördüğü taşınmazların tutanakları getirtilmemiş, tapu kaydının kapsamı usulünce belirlenmemiş, tapu kaydı keşifte zemine uygulanmamıştır. Diğer yandan fen bilirkişi raporunun ekinde bulunan krokinin de denetime elverişli olduğunu söylemek mümkün değildir.

4. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ve çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ile varsa tespitlerine esas alınan tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, tapu kaydının revizyon durumu araştırılmalı, revizyon gördüğü taşınmaz ya da taşınmazlar bulunması halinde bu taşınmazların tespit tutanakları celbedilmeli; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, dava konusu taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılarak mahalli bilirkişi ve tanıklardan davalı tarafın dayandığı tapu kaydı ve varsa haritası yöntemince uygulanıp kapsamı öncelikle 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının haritasının/krokisinin olmaması ya da uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde ise kaydın sınırlarına itibar edilmeli, bu amaçla dayanak tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde göstertilmeli, mahalli bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar fen bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmeli, kayıtta yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için davalı tarafa tanık dinletme imkanı tanınmalı, kayıt uygulamasında komşu parsel tutanakları ile dayanaklarından yararlanılmalı ve bu yolla kayıt uygulamasına ilişkin tanık ve mahalli bilirkişi sözleri denetlenmeli, bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kaydının dava konusu taşınmazın tamamını kapsayıp kapsamadığı, bu taşınmaza ilişkin zilyetlik devri olup olmadığı, taşınmazı kimin ne zamandan beri ne şekilde kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde açıklanmalı; fen bilirkişisinden, uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir rapor ve kroki alınmalı; bundan sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-2. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

24.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.