"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1557 E., 2023/480 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/30 E., 2021/746 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.02.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalı ... vd. vekili Avukat ... ile temyiz edilen asıl ve birleştirilen davada davacı ... vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dosyalarında; dava konusu taşınmazların evveliyatı itibariyle ortak muris ... ...'na ait olduğu, murisin sağlığında yaptığı paylaşım sonucunda taşınmazları eşi ... ile kızı davacı ...'ye geçimlik olarak verdiği, geriye kalan arazilerini de üç erkek çocuğu arasında paylaştırdığı, murisin eşi ...'nın daha sonra payını davacı kızı ...'ye devrettiği, böylelikle çekişmeli taşınmazların tamamının mülkiyetinin davacıya geçtiği, zilyetliğin yapılan taksime uygun şekilde devam ettiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açmıştır.
II.CEVAP
1.Davalılar ... ve ...; davacının iddialarının doğru olduğunu beyanla davayı kabul etmişlerdir.
2.Davalılar ... ve ... vekili ise dava konusu taşınmazlardaki davacının miras payı yönünden davayı kabul ettiklerini, fazlasına ilişkin talebi ise reddettiklerini, zira mirasçılara geçimlik olarak bırakılan taşınmazların mülkiyetinin bu kavramın hukuki niteliği gereği muriste kaldığını, sadece kullanımın bırakıldığını beyan ederek davanın öncelikle taksim nedeniyle reddine; olmadığı takdirde ise davacıların miras payı yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucu; dava konusu 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payı ile, 118 ada 9, 11, 14 parsel sayılı taşınmazların tam mülkiyetleri yönünden kayıt maliki olan davalılar ... ve ...'in kabul beyanı nedeniyle davanın kabulünün gerektiği, 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın çekişmeli 2/4 payı ile 118 ada 10 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise dava konusu taşınmazların murisin ölümünden önce eşi ... ile kızı olan davacı ...'ye geçimlik olarak bırakıldığı, daha sonra ...'nın da payını ...'ye devrettiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu 118 ada 3 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, dava konusu 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davalılar ... ve ... adına olan 3/4 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, dava konusu 118 ada 9, 10, 11, 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın sadece davalılar ... ve ... tarafından istinaf edilmesi nedeniyle istinaf incelemesinin 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... adına kayıtlı 1/2 pay ile adı geçen davalılar adına kayıtlı 118 ada 10 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapıldığı belirtilerek; davacı tanıkları ... ..., ... ..., ... ... ve ... ... ...'nun beyanlarına, ortak muris ... ...'nun oğulları olan davalılar ... ve ...'nun davacının iddialarının doğru olduğuna yönelik ön inceleme duruşmasında verdikleri beyanlarına, ortak muristen kalmasına rağmen davalı erkek çocuklar ve mirasçıları adına tespit edilen çok sayıda taşınmaz bulunmasına rağmen ortak murisin kızı olan davacı adına müstakilen tespit edilen tek bir taşınmaz dahi bulunmamasına ve tüm dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların muristen davacıya isabet ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların ortak muris ... ...'ndan kaldığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, Yerel Mahkemenin de kabulünde olan diğer bir hususun ise dava konusu taşınmazların muris ... tarafından davacıya geçinmelik olarak bırakılması vakıasının olduğunu, davacı tarafından aynı taşınmazlar hakkında aynı iddiayla dava açıldığı, nitekim Pazar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/382 Esas, 2019/116 Karar sayılı dosyasına davacı tarafça sunulan dava dilekçesi incelendiğinde davacının kendisinin de esasında geçinmelik olgusunu kabul ettiğinin anlaşılacağını, yargılama sırasında bu kavramın ne olduğu üzerinde yeterince durulmadan karar verildiğini, hükme esas alınan beyanlarda dahi çekişmeli taşınmazların davacı tarafa geçinmelik olarak bırakıldığının açıkça ifade edildiğini, geçimlik olarak bırakılan taşınmazların mülkiyetinin bu kavramın hukuki niteliği gereği muriste kaldığını, sadece kullanımın bırakıldığını, bütün bu hususlar görmezden gelinerek bir kısım davalıların kabul beyanı ile sonuca gidilmesinin, yerel bilirkişi anlatımlarına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1.Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2.Kadastro sonucunda, Rize ili, Ardeşen ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak, taksim ve hibeye dayanılarak belgesizden 1/4'er payının ... evlatları ... ve ..., 2/4 payının ... kızı ... adına; 118 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak, taksim ve hibeye dayanılarak belgesizden ... oğlu ... ... adına; 118 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak, taksim ve hibeye dayanılarak belgesizden ... oğlu ... ... adına; 118 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak belgesizden ... oğlu ... adına; 118 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak, taksim ve hibeye dayanılarak belgesizden ... oğlu ... adına; 118 ada 11 ve 14 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak belgesizden ... oğlu ... adına; 118 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak belgesizden davalı ... adına tespit edildiği, askı ilanlarının 07.04.2011-06.05.2011 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitlerinin kesinleşerek taşınmazların tapuya tescil edildikleri, 118 ada 8 parsel sayılı taşınmazın daha sonra 10.12.2014 tarihinde intikal işlemine tabi tutularak dava dışı ... ..., ..., ... ..., ... ..., ... ... ve ... ... adına kayden devredildiği, diğer taşınmazların ise halen tespit malikleri adına tapuda kayıtlı oldukları anlaşılmıştır.
3.Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ...'e ait iken sağlığında, eşi ... ile kızı olan davacı ...'ye geçimlik olarak bağışlandığı ve o tarihten beri taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Temyize konu 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2/4 payı ile 118 ada 10 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve hibe nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve murisin sağlığında yaptığı paylaşım sonucunda kendisine isabet ettiğini iddia etmiş, davalılar ise çekişmeli taşınmazların sadece gelirinden faydalanmak üzere geçimlik olarak davacıya verildiğini, murisin mülkiyeti nakletmediğini savunmuştur.
4.Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli taşınmazların murise ait olduğu ve sağlığında eşi ... ile davacı ...'ye geçimlik olarak verdiğini, taşınmazları davacının kullandığını bildirmişler, ... ise payını davacı ...'ye devrettiğini keşif sırasında beyan etmiştir. Öte yandan dosya arasına getirtilen kayıtlara göre ise çekişmeli taşınmazlar ile aynı çalışma alanında olup dosya davalılarının kayıt maliki olduğu taşınmazlara tesadüf edilmektedir. Hal böyle olunca; uyuşmazlığın çözümü için murisin sağlığında geçimlik olarak davacıya bıraktığı belirtilen çekişmeli taşınmazların murisin terekesinde yer alan tüm taşınmazların mülkiyetini paylaştırma suretiyle tasfiye etmek amacıyla devredilip edilmediği, diğer bir anlatımla muris tarafından çekişmeli taşınmazların davacı tarafa geçimlik olarak verilmesinin mülkiyeti nakledip nakletmeyeceği, davacı tarafından sürdürülen zilyetliğin asli mi fer'i mi olduğu, geçimliğin yörede ne anlama geldiği araştırılmalıdır. Ne var ki Mahkemece bu yön üzerinde durulmamış, taşınmazın geçimlik olarak bırakılmasının ne anlama geldiği, taşınmazdan elde edilen tarımsal gelirin mi özgülendiği yoksa geçimlik olarak zilyetliğin tesliminin mülkiyetin nakli sonucunu mu doğurduğu belirlenmeden hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez.
5.Doğru sonuca varılabilmesi için; Mahkemece taşınmaz başında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan tarafların murisi ...'ün sağlığında çekişmeli taşınmazların zilyetliğini ve mülkiyetini davacıya devredip etmediği, murisin taşınmazları davacıya ne olarak verdiği, geçimlik olarak taşınmazın zilyetliğinin tesliminin mülkiyetin nakli anlamına gelip gelmeyeceği, geçimliğin yörede ne anlama geldiği, murisin, sağlığında yaptığı paylaştırma sonucunda dava konusu taşınmazların geçimlik olarak paylaştırma dışında tutup tutmadığı hususları etraflıca sorularak tespit edilmeli, beyanlar arasında çelişki doğduğunda giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı, gerekirse kadastro tespit bilirkişileri tanık sıfatı ile dinlenmeli, davalılar ... ve ...'in davayı kabul beyanları da gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden davalılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleştirilen davada davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.