"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/665 E., 2020/61 K.
DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...
DAVALILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., ..., ..., ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/363 E., 2019/385 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili 27.04.2015 tarihli dava dilekçesi ile; ... parsel sayılı taşınmazın Alanya Kadastro Mahkemesinin 2005/7 Esas - 2006/138 Karar sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen bölümünün kadastro sırasında ... mirasçıları adına tespit gördüğünü, ...'nün davacıların dedesi olduğunu, söz konusu taşınmazın 3.000 metrekarelik kısmının 02.08.1965 tarihli "Gayrimenkul Satış ve Zilyetlik Devir Senedi" başlıklı senet ile satıcı ... oğlu ... tarafından davacıların mirasbırakanı ...'ye satıldığını ve zilyetliğin devredildiğini, aynı taşınmazın 500 metrekare yüz ölçümündeki kısmının ise 03.01.1966 tarihli "gayrimenkul satış senedi" başlıklı senet ile ... oğlu ... tarafından davalılar ve davacıların mirasbırakanı ...'nün babası ...'ye satılarak devir ve temlik edildiğini, bu durumda aynı kişi tarafından çekişmeli taşınmazın 3.000 metrekarelik kısmının davacıların mirasbırakanı ...'ye 500 metrekarelik kısmının ise ...'nün babası olan ve davalıların da miras bırakanı olan ...'ye satıldığını, zilyetliğin teslim edildiğini, ancak taşınmazın tamamının ... mirasçıları adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro davası devam ettiği sırada taşınmazın bulunduğu alanda imar uygulaması yapıldığını ve davacılara ait olup (M) harfi ile gösterilen bölümün imar dağıtım şemasına göre 1155 ada 1 parsel, 1154 ada 1 parsel, 1149 ada 1 parsel, 1148 ada 1 parsel, 1144 ada 1 parsel, 1142 ada 1 parsel, 1139 ada 1 parsel, 1150 ada 1 parsel, 1151 ada 1 parsel, 1165 ada 1 parsel, 1163 ada 1 parsel, 1160 ada 1 parsel, 1136 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar içerisine hisse olarak dağıtıldığını beyanla, çekişmeli 1155 ada 1 parsel, 1154 ada 1 parsel, 1149 ada 1 parsel, 1148 ada 1 parsel, 1144 ada 1 parsel, 1142 ada 1 parsel, 1139 ada 1 parsel, 1150 ada 1 parsel, 1151 ada 1 parsel, 1165 ada 1 parsel, 1163 ada 1 parsel, 1160 ada 1 parsel, 1136 ada 1 parsel sayılı imar suretiyle oluşan taşınmazların ... mirasçıları adına olan tapu kayıtlarının iptali ile zilyetlik devir senetleri dikkate alınarak ...'ye ait olan kısmın müvekkilleri adına miras hisseleri oranında tesciline kalan kısmın ise ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... 18.05.2015 ve ... 27.05.2015 tarihli ayrı cevap dilekçeleri ile; dava dilekçesinde belirtilen ve davacılar mirasbırakanı ... ve ... arasında 1965 tarihinde yapılan senetlerin yapılış tarihi itibariyle çocuk yaşta olmalarından dolayı içeriğini bilmediklerini, ancak bu taşınmazda abileri ...'in çalıştığını ve zilyet ettiğini, yine 1966 tarihli babaları ... ile ... arasında yapılan senetle ilgili de bilgilerinin olmadığını, bu taşınmazla ilgili yapılan senetlere bir diyecekleri olmadığını, bu senetler mucibinde karar verilmesini ve taşınmazın babalarına isabet eden kısmının babalarının mirasçılarına ve abileri ...'e isabet eden kısımlarının da abisi ... mirasçıları olan davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ettiklerini, bu taşınmazın babaları hayatta iken babaları ve abileri tarafından zilyet edildiğini, babalarının vefatından sonra ise tamamen abileri ... tarafından zilyet edilmeye devam edildiğini beyan etmişlerdir.
2.Davalı ... 01.06.2015 tarihli cevap dilekçesi ile; davacılar tarafından açılan davaya bir diyeceği olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen ve davacıların mirasbırakanı ... ile ... arasında 1965 tarihinde yapılan senedin yapılışında hazır bulunmadığını, o aylarda kendisinin yaylada olduğunu, ancak senedin yapıldığını, bu senet gereğince taşınmazın 3.000 metrekarelik kısmının abisi ... tarafından satın alındığını bildiğini, aynı yere ek olarak yaklaşık 5-6 ay sonra babasının aynı kişiden 500 metrekarelik bir taşınmaz satın aldığını, babasının fiilen bu yerlerde çalışmadığını, her iki taşınmazın içerisinde kendisinin ve abisinin çalıştığını, bu taşınmazları kendilerinin bahçe haline getirdiklerini, davacıların davasının haklı olduğunu, dava konusu taşınmazın 500 metrekarelik kısmının babasının mirasçılarına, geri kalan 3000 metrekarelik kısmının abisi ... mirasçılarına tescil edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
3.Davalı ... 09.07.2015 tarihli cevap dilekçesi ile; davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların maddi delilden yoksun, gerçeği yansıtmayan soyut beyanları içerdiğini, hukuken kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın Alanya Kadastro Mahkemesinin 2005/7 Esas - 2006/138 Karar sayılı dosyasında bulunan ve teknik bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen 3.338.13 metrekarelik kısmının yapılan kadastro tespit çalışmalarında görevlilere sunulan delil, belge, şahit ve mahalli bilirkişilerin beyanlarına istinaden kök mirasbırakan ... adına tespit edildiğini, kadastroya yapılan itirazların reddedilerek bu konudaki kararın kesinleştiğini, kaldı ki dava konusu 4 ada 5 parsel sayılı taşınmazın (M) harfi ile gösterilen yerin bitişiğinde bulunan (L) harfi ile gösterilen 662.13 metrekarelik taşınmazın dahi kök mirasbırakan ...'ye ait olmasına rağmen davacıların her nasılsa bu taşınmazları üzerlerine yazdırdığını beyanla davanın tüm sonuçları itibariyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
4.Bir kısım davalılar vekili Av. ... cevap dilekçesi ile; davacıların açmış oldukları davanın haksız olduğunu, Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 1986/229 Esas - 1986/255 Karar sayılı dosyasına davacıların mirasbırakanı ... 'nün taraf olduğunu, 05.06.1986 günlü oturumda Alanya Kadastro Mahkemesinin çekişmeli taşınmaza ilişkin derdest dosyasından haberdar olduklarını ve bu taşınmazın kök mirasbırakan ...'ye ait olduğuna ilişkin ikrar verdiklerini, terekeye temsilci olarak atanma kararının ise 20.11.1986 günü kesinleştiğinin sabit olduğunu, bu beyanın mahkeme içi ikrar niteliğinde olup kesin delil niteliği taşıdığını, davacıların Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2014/3 Esas sayılı dava dosyası ile de yine Alanya Kadastro Mahkemesince aynı dava dosyasında hükme bağlanmış olan dava dışı 52 ada 1 parselde (M) harfi ile gösterilen yere karşı da benzer nitelikte dava açılmış olduğunu, her iki davanın da aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunması nedeni ile işbu davanın Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde birleştirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan bir taşınmaz olması nedeni ile bir kasım davalıların davayı kabul etmesinin yasal bir bağlayıcılığı olmadığını beyanla davanın Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/3 Esas sayılı dava ile birleştirilmesine, akabinde kesin delil nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın hükmen tesciline esas dosyada yargılamanın uzun süre devam ettiği, anılan dosyada taraf olan davacıların mirasbırakanı ...'in taşınmaz üzerinde müstakilen hak talep etmediği, öte yandan mirasçılar arasında zilyetlik ne kadar uzun sürerse sürsün mülkiyet hakkı kazanmasına imkan vermediği davayı kabul eden ..., ... ve ... dışındaki davalılar yönünden davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddine, davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine, ... 2794/1 ada/parsel sayılı taşınmazlardaki ... oğlu ... adına bulunan tüm hisselerdeki mirastan doğan payların 6/7 oranındaki kısmı yönünden, veraseten iştirak halinde hissedar olan davalılar ..., ... ve ...'nün hisselerinin iptali ile ... oğlu 01.07.1936 doğumlu ... mirasçıları adına verasetteki hisseleri doğrultusunda tapuya kayıt ve tesciline, Alanya 2. Noterliğinin 06.06.2014 tarih 5148 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinin karara eklenmesine, kararın eki niteliğinde sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili 02.07.2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; eldeki davada ileri sürdükleri hususların kadastro davasında araştırılmadığını, değerlendirilmediğini, bu haliyle tamamen farklı sebeplerle açılan iki davanın söz konusu olduğunu, davalarının tamamen yeni vakıalar ile açıldığını ve bu hususların daha önceden hiç bir dosyada yargılama konusu yapılmadığını, Kadastro Mahkemesi kararının davaları yönünden kesin hüküm olabilmesi için yasada aranan hiçbir koşulun geçekleşmeddiğini, bu haliyle davalarının kesin hüküm gerekçesiyle reddedilmesinin isabetsiz olduğunu, ayrıca davanın kabul edilen kısmı çıktıktan sonra reddedilen tüm kısımlar için vekalet ücreti hesaplandığını ancak davalıların reddedilen kısmın tamamının sahibi olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılamanın uzun süre devam etmesi, buna rağmen davacıların mirasbırakanının taşınmaz üzerinde müstakilen hak talep etmemesi, mirasçılar arasında zilyetlik ne kadar uzun sürerse sürsün mülkiyet hakkı kazanmasına imkan vermemesi, ayrıca Alanya Kadastro Mahkemesinin 17.10.2006 tarih 2005/7 Esas 2006/138 Karar sayılı ilamının taraflarının farklı olması sebebiyle kesin hüküm niteliğinde olmadığından davayı kabul eden ..., ... ve ... dışındaki davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın hükmen tesciline esas olan Alanya Kadastro Mahkemesinin 17.10.2006 tarih 2005/7 Esas 2006/138 Karar sayılı dava dosyasının eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturmadığını, öte yandan davacıların gerek Kadastro Mahkemesi huzurunda gerek eldeki dava dosyası içeriğinde taşınmazın kök mirasbırakan ...'ye ait olduğu yönünde beyanlarının olmadığını, taşınmazı malik sıfatıyla kullanan kişinin davacıların babası ... olduğunu, kök mirasbırakanın taşınmazla ilgisinin bulunmadığını, bu hususun yerel bilirkişi ve tanıklarca doğrulandığını, kadastro yargılamasının uzun sürmesinin davacıların hak kaybına dayanak olarak gösterilemeyeceğini, iyi niyetle malik sıfatıyla zilyetliğin davacı tarafça sürdürüldüğünü, usul hakkında ise harçlar ve yargılama gideri yönünden hükmü temyiz ettiklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13'üncü ve 14'üncü maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1'nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda ... ada 4 parsel sayılı taşınmaz 21.07.1966 tarihinde tapu kaydı, ifraz ve taksim uyarınca ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş, ... ve müştereklerinin komisyona yaptığı itiraz uyarınca kadastro komisyonu tarafından tutanağın Alanya Şehir Kadastro Mahkemesine aktarılmasına karar verilmiş, bu kez Alanya Şehir Kadastro Mahkemesinin 11.06.1976 tarihli kararı ile tutanağın komisyona iadesine hükmedilmiş, bu sırada çekişmeli taşınmaz kamulaştırılması sonucunda iki parçaya ifraz edilmiş, 4 ada 6 parsel ifrazen pilon yeri olarak belirlenmiş, çekişmeli 4 ada 5 parselin tutanağı ise davalı olarak bırakılmıştır. Tutanak kendisine iade edilen Kadastro Komisyonunun 27.01.1981 tarihli ek tutanağına karşı süresi içerisinde açılan dava sonucunda taşınmazın iddiaya konu (M) harfi ile gösterilen bölümü tarafların müşterek mirasbırakanı ... mirasçıları adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle tapulu yerlerden olduğu ve davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b ve 13/B-c maddelerinde yazılı koşullarının oluşmadığı, mirasçılar arasında sürdürülen zilyetliğin iktisaba elverişli olmadığı anlaşıldığına göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...