Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3618 E. 2024/3066 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz için davacının imar ve ihya faaliyetleri sonucu zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı ve buna bağlı olarak tazminat talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın nazım imar planına dahil edilmesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca zilyetlikle iktisap şartlarının ortadan kalktığı ve davacı tarafından 20 yıllık zilyetlik süresinin doldurulamadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/330 E., 2023/329 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/526 E., 2021/105 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, Sincan ilçesi, ... Mahallesinde 1959 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan ve sınırlarını dava dilekçesinde belirttikleri iki parça kısmın davacı tarafından imar ve ihya edilerek kültür arazisi haline getirildiğini, 1970 yılından itibaren kültür arazisi haline gelen bu taşınmazı fasılasız ve nizasız malik sıfatıyla tarla olarak kullandığını, davacı adına senetsizden tescil edilen yer bulunmadığını, taşınmazın içinde bulunduğu alanın daha sonra idare tarafından yapılan çalışmalar sonucunda ... 2134 parsel numarasıyla Hazine adına tescil edildiğini ve 11.07.2007 tarihinde Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığına tahsis edildiğini ve daha sonra Kadastro Kanununun 22/A maddesi kapsamında yapılan yenileme kadastrosunda 106 ada 700 parsel numarasını aldığını ileri sürerek taşınmazın değerine karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her biri bölüm için 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mülkiyetinin TOKİ Başkanlığına ait olduğunu, Hazine yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça ispat edilmesi gereken hukuki olgunun dava konusu yer üzerindeki zilyetliği olduğunu, bir taşınmazın senetsizden tescile konu olabilmesi için, öncelikle tapuda kayıtlı olmaması, orman, mera, yaylak, kışlak gibi kamu malı niteliğindeki yerlerden bulunmaması ve 3402 sayılı Kanun'un zilyetlikle taşınmaz kazanmaya ilişkin 14 ve 17 nci maddeleri ile TMK.nun 713/1 ve 715 inci maddelerinde belirtilen koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olması gerektiğini, davacı taraf yararına bu şartların gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, 2.000,00 TL tazminatın davalı Hazineden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı ... mirasçıları vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile talep gibi 2000 TL tazminatın davalı Hazine'den tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, ancak yargılama giderlerinin davacı tarafta bırakılmasının doğru olmadığını, dava konusu edilen ve kadastro tespitinde tescil harici bırakılan taşınmazın dava tarihinden önce ekilemez arazi olarak Hazine adına tescil edildiğini ve sonrasında dava dışı TOKİ'ye satılarak devredildiğini, davanın niteliği itibariyle, imar ihya ve zilyetlik koşullarının oluştuğunun tespiti ve tazminat/alacak davasına dönüştüğünden davalı Hazine yasal hasım durumunda olmaktan çıkması nedeniyle yargılama giderleri ile sorumlu olması, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı Hazine'den tahsiline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri ile ilgili kısmının kaldırılarak yargılama giderinin davalı Hazineden tahsiline ve davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz bölümlerinin Hazine adına kayıtlı bulunduğu, davacı tarafça Hazine'den tazminat talep edildiği, davalının yasal hasım olmadığı bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Hazine'ye yükletilmesi gerekirken harcın davacıdan tahsiline karar verilmesi, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına,davanın kabulüne, 2.000,00 TL tazminatın davalı Hazineden tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek cevap dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescil şartlarının gerçekleşmesi nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ıncı ve 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Kadastro tespiti sırasında Ankara ili, Sincan ilçesi, ... Mahallesinin tescil harici bırakılan taşınmaz idari yoldan 2134 sayılı parsel altında 26.04.2002 tarih ve 3360 yevmiye nosu ile ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya tescil edilmiş, 11.07.2007 tarihinde TOKİ'ye tahsis edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonunda yeni 106 ada 700 sayılı parsel altında 175.902,00 m2 yüz ölçümü ile tescil edilmiştir.

Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünde zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.

Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin tespit harici bırakılma nedenine göre, zilyetlikle iktisap edilebilmesi için öncelikle imar-ihya edilmiş olması daha sonra kanunda aranan 20 yıllık sürenin dolmuş olması gerektiği, yine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17 inci maddesine göre – Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Dosyada uzman bilirkişi tarafından incelenen 1968-1975-1980 ve 1988 yıllarına ait hava fotoğraflarından taşınmaz bölümlerinin zemininin taşlık olarak göründüğü, 1991 ve 1999 yıllarına ait hava fotoğraflarında ise imar ihyanın yapılarak ekilebilir arazi haline getirildiği; Ziraat ve jeoloji bilirkişi raporuna göre imar ihyanın en erken 1991 yılında başladığı belirtildiğinden, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının cevap dilekçesinde belirttiği üzere, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu alanda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.02.2007 tarih 525 sayılı kararı ile onaylanan 15.08.2007 tarih 2035 sayılı kararı ile kesinleşen “2023 Başkent Ankara 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı” bulunduğundan, bilirkişilerden aldırılan raporların hep birlikte değerlendirilmesi sonucu, nizalı taşınmaz bölümlerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, dolayısyla imar ihyanın yapıldığı 1991 yılından, Nazım imar planı kapsamına alındığı tarih olan 2007 yılına kadar kanunda aranan 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmaması nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar tesisinin isabetsiz olduğu anlaşılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

HMK’nın 373/2 nci maddesi gereğince dosyanın kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.