Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3707 E. 2024/4053 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava sırasında reşit olan davacı adına velisi tarafından verilen temyiz dilekçesinin geçerliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Reşit olan çocuğun velisinin temsil yetkisinin sona erdiği ve davaya reşit olan çocuğun kendisi veya asaleten vekil tayin ettiği avukat aracılığıyla devam etmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın gerekli işlemlerin yapılması için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1364 E., 2023/703 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/35 E., 2021/311 K.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; eldeki davada, dava tarihi 11.02.2020 itibariyle reşit olmayan 28.04.2003 doğum tarihli ... adına yasal temsilcisi olan annesi ... tarafından velâyeten verilen vekâletname uyarınca vekil aracılığıyla davanın takip edildiği, ancak adı geçen küçük yargılama sırasında reşit olduktan sonra kendisi adına asaleten verilmiş bir vekaletname aslının veya onaylı örneğinin dosya içerisinde bulunmadığı belirlenmiştir.

Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 335 inci maddesine göre ergin olmayan çocuk ana ve babasının velâyeti altındadır. 4721 sayılı Kanunun "Çocuğun temsil edilmesi" başlıklı 342 nci maddesi uyarınca da ana ve baba, üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. Ancak çocuğun ergin (reşit) olması ile velâyetin, buna bağlı olarak da velinin temsil görevinin sona ereceği açıktır.

Bu nedenle bir dava sırasında çocuğun ergin (reşit) hale gelmesi halinde, kanuni mümessilin (velinin) temsil görevi de sona erer ve davaya (ergin olan) çocuk tarafından devam edilir. Vekil ile müvekkili arasındaki vekâlet ilişkisi güvene dayalıdır. Kural olarak, vekâletten azil veya istifa her zaman olanaklıdır. Çocuk, ergin (reşit) olduktan sonra davasını bizzat kendisi takip edebileceği gibi kendi adına düzenlenecek vekâletname ile daha önce görevlendirilen avukatı ya da bir başka avukatı da vekil olarak ataması olanaklıdır.

Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.04.2016 tarihli ve 2014/3-604 Esas, 2016/565 Karar sayılı kararında da aynı ilke benimsenmiştir.

Bu itibarla;

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 77 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılarak;

a) Tuncay Sulu'nun varsa kendi adına verdiği vekâletnamenin veya onaylı örneğinin dosyaya sunulması için temyiz dilekçesini sunan vekile kesin süre verilmesi,

b) Vekâletname sunulmaz ise vekil tarafından verilen temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Kanun’un 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi gereğince yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat verdiğini açıkça belirtmediği takdirde kararı temyiz etmemiş sayılacağı şerhini içeren davetiye ile davalı asıl ...'ya tebliğ edilmesi,

2. Vekil tarafından verilen temyiz dilekçesine asıl tarafından açıkça muvafakat edilmemesi ve asıla gerekçeli kararın daha önceden usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemiş olması hâlinde kararın asıla tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi,

3. Vekil tarafından verilen temyiz dilekçesine asıl tarafından muvafakat edilmesi veya süresi içinde kararın temyiz edilmesi hâlinde gerekli usulî işlemler tamamlanarak temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın kararı veren Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,

03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.