"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/185 E., 2023/154 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairenin 31.05.2021 tarih, 2021/1645 Esas, 2021/2939 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar dahili davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava konusu 51 ada 6 ve 23 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...'dan aldığı borcun teminatı olarak 16.12.2009 tarihinde satış göstermek suretiyle davalıya devrettiğini, borcunu ödemek istemesine rağmen davalının ödeme taleplerini kabul etmediğini, taşınmazları iade etmeye de yanaşmadığını, bunun üzerine şikayette bulunduğunu, davalı ve oğullarının örgütlü olarak tefecilik yaptıkları, faizle para verdiklerinin tespit edildiğini, Ezine Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/128 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil olmuşlardır.
II. CEVAP
Davalı; hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, davacının borçları nedeniyle taşınmazları satışa çıkardığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, olmadığı takdirde davacıya ödediği 100.000,00 TL'nin devir tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacıdan tahsilini talep etmiş, aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 27.09.2012 tarihli ve 2011/155 Esas, 2012/146 Karar sayılı kararı ile; inançlı işlem iddiasının yazılı delille kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairenin 31.05.2021 tarihli ve 2021/1645 Esas, 2021/2939 Karar sayılı sayılı kararı ile; taraflar arasında inançlı işlemin ispatı için yazılı bir delil ya da delil başlangıcı yok ise de, davacının şikayeti üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, Ezine Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/128 Esas, 2015/482 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın davalıya devrinin tefecilik kapsamında olduğu belirlenerek anılan temlik ile ilgili davalı ...'in mahkumiyetine karar verildiği ve kararın TBK'nın 74. maddesi kapsamında hukuk hakimini bağlayacağı, 6098 sayılı TBK'nın 97. maddesi gereği davacıya, borç miktarını mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmesi, bu husus yerine getirildiği taktirde paranın davalıya ödenmesi koşulu ile tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dahili davalılar vekilinin 100.000 TL’nin güncellenmesini talep ettiği ancak dava konusu taşınmazların kullanıldığı ve her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, davacılara borç miktarını depo etmek üzere süre verildiği, verilen süre içerisinde davalının kabulünde olan 100.000,00 TL'nin depo edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararı süresi içerisinde dahili davalılar vekilli tarafından temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Nedenleri
Dahili davalılar vekili temyiz dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmazların tefecilik suçu kapsamında alındığına dair bir delil bulunmadığını, ceza dosyasında dinlenen tanıkların davacının taşınmazlarını paraya ihtiyacı olduğu için satmaya karar verdiğini ifade ettiklerini, taşınmazların davalı tarafından 100.000 TL bedelle satın alındığını, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının değerlendirilmediğini, depo bedelinin denkleştirici adalet ilkesi kapsamında güncellenmesi gerektiğini, gerekçeli kararda taşınmazların davalı tarafından kullanıldığı belirtilmiş ise de kira bedellerinin davacıya ödendiğinin tanık ifadelerinden anlaşıldığını, 100.000,00 TL bedel karşılığında dava kabul edildiğinden, bu miktar üzerinden oranlama yapılarak yargılama giderlerinin paylaştırılması ve lehlerine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 74. ve 97. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 326/1. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu 6 parsel sayılı taşınmaz ile 23 parsel sayılı taşınmazdaki 2/3 payının tamamını 16.12.2009 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, Ezine Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/128 Esas ve 2015/482 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın davalıya devrinin tefecilik kapsamında olduğu belirlenerek anılan temlik ile ilgili davalı ...'in mahkumiyetine karar verildiği, kararın derecettan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân olmadığı ve özellikle HMK’nın 326/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; dahili davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 5.123,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.