"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/123 E., 2022/623 K.
HÜKÜM : Hukuki Yarar Yokluğundan Ret- İşlemden Kaldırma
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davacı ...'nin davalılar aleyhine açtığı davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davacı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından davalılar aleyhine açılan davada 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan ...’ın, dava konusu 179, 104, 109, 133, 136, 139, 142, 146, 149, 151, 153, 157, 163, 167, 169, 179, 182, 185, 192, 204, 206, 215, 220, 330, 243, 360, 168 parsel sayılı taşınmazlar ile 626 ada 12, 382 ada 39, 434 ada 42 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını, mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak 30.04.1985 tarihinde satış yolu ile davalılara temlik ettiğini ileri sürerek iptal tescil isteğinde bulunmuşlardır.
II. CEVAP
Davalılar; dava konusu taşınmazları bedeli karşılığında aldıklarını, mirasbırakanın taşınmazları sattıktan sonra sağlık giderlerine kullandığını, Türkiye’de o zamanlar ilk olan göz merceği ameliyatı olduğunu, kalça kırığı nedeni ile vücuduna platin takıldığını, ayrıca yaşadığı köye köprü ve hastane yaptırdığını, bir çok hayır işi işlediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.05.2015 tarihli ve 2012/622 E.,- 2015/656 K sayılı kararıyla; kesin süre içerisinde eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.03.2019 tarih ve 2016/7230 E- 2019/2195 K sayılı kararıyla; " ... Hâl böyle olunca, öncelikle eksik harcın tespit edilerek ve ara kararda tamamlanması gereken harç miktarı açıkça belirtilerek Harçlar Kanunu 30 ve Hukuk Mukameleri Kanunu 150. maddeleri uyarınca davacı tarafa sonraki celseye kadar süre verilmesi, yatırılmaması halinde sonucunun usulünce ihtar edilmesi, harcın tamamlanmaması durumunda 492 s. Harçlar Yasası'nın 30. maddesi yollaması ile 6100 s. HMK'nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 11.09.2020 tarihli ve 2019/503 E. -2020/384 K sayılı kararı ile; davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 22.12.2021 tarihli ve 2021/9514 Esas, 2021/8158 Karar sayılı kararıyla; " ... Somut olayda; bozmaya uyulmakla usuli kazanılmış hak oluşmasına rağmen, bozma gerekleri yerine getirilmeksizin sonuca gidilmiştir. Şöyle ki; bozma ilamında öncelikle eksik harcın tespit edilerek ve ara kararda tamamlanması gereken harç miktarı açıkça belirtilerek Harçlar Kanunu 30 ve Hukuk Mukameleri Kanunu 150. maddeleri uyarınca davacı tarafa sonraki celseye kadar süre verilmesi, yatırılmaması halinde sonucunun usulünce ihtar edilmesi, harcın tamamlanmaması durumunda 492 s. Harçlar Yasası'nın 30. maddesi yollaması ile 6100 s. HMK'nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, bozma sonrası 19.02.2020 tarihli 3.celsede bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra, 1 nolu ara karar ile; “ Davacı vekillerine eksik harç 362.473,11 TL'nin yatırılması için gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine, yatırılmaması halinde 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılacağının ihtarına, (davacı vekillerine ihtarat yapıldı)” şeklinde karar verildiği, 09.09.2020 tarihinde davacılardan sadece ... tarafından 216 TL tamamlama harcı yatırıldığı, diğer davacılar tarafından harcın tamamlanmadığı açıktır. Hal böyle olunca, vekillerinin katıldığı duruşmada verilen kesin süreye rağmen harcı tamamlamayan davacılar yönünden 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, tamamlama harcını yatıran davacı ... yönünden ise; atanmış mirasçılıkları kesinleşen davalıların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 599/3.maddesi gereğince taşınmazların mülkiyetini mirasbırakanın ölümüyle kazandıkları, böylece eldeki davanın açılmasında hukuki yararın kalmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacı ...’nin davalılar aleyhine açtığı davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davacı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından davalılar aleyhine açılan davada 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar ... ve arkadaşları vekili Av.... temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik ve hatalı karar verildiğini, dosyada sadece hükümde yer alan 11 davacı değil, 80 davacının bulunduğunu, kendisi tarafından temsil edilen davacıların hiçbiri ile ilgili hüküm kurulmadığını, bozma öncesi gerekçeli karar incelendiğinde ve sistem üzerinden kontrol sağlandığında bu hususun açığa çıkacağını, ancak kendisi tarafından temsil edilen ve hiç biri harcı tamamlamayan davacılar yönünden hüküm kurulmayarak fahiş bir hata yapıldığını, dolayısıyla hükmün sadece bu yönden ve başkaca hiçbir inceleme yapılmaksızın bozulması gerektiğini, müvekkillerinin açmış olduğu davanın işlemden kaldırılmadığını ve reddedilmediğini, yani hiçbir hüküm kurulmadığını, ayrıca harcı yatıran davacı ... İbrahim yönünden de davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuki yarar konusunun ve diğer hususların yargılamada detaylı olarak ve defalarca tartışıldığını, dolayısıyla kendisinin müvekkili olmayan, ancak dava arkadaşı olan ... yönünden yaptığı kabulün de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ... temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların davalılara satışının muvazaalı olduğunu, davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yapılan satış işlemi nedeniyle mirasçılardan mal kaçırıldığı hususunun tanık ifadeleri ile sabit olduğunu, mirasbırakanın terekesinde satış sonucu artış gerçekleşmediğini, müvekkillerinden ... eksik harcı yatırmasına rağmen işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi.
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30.maddesi
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 599/3.maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakanın, maliki olduğu çekişme konusu 179, 104, 109, 133, 136, 139, 142, 146, 149, 151, 153, 157, 163, 167, 169, 179, 182, 185, 192, 204, 206, 215, 220, 330, 243, 360, 168 parsel sayılı taşınmazlar ile 626 ada 12, 382 ada 39, 434 ada 42 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını 30.04.1985 tarihli satış işlemi ile davalılar ..., ... ve ...’a temlik ettiği, 1927 doğumlu mirasbırakan ...’ın 26.06.2009 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak öldüğü, Gaziantep 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/672 E.-2011/1192 K. sayılı mirasçılık belgesine göre eldeki davanın davacıları ile dava dışı şahısların mirasçı olarak kaldığı, ayrıca mirasbırakanın Gaziantep 1. Noterliğinin 28/09/1981 tarihli 40486 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile (içerisinde dava konusu taşınmazların da yer aldığı) 41 parça taşınmazını davalılara vasiyet ettiği, öte yandan Nizip Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/633 Esas - 2015/577 Karar sayılı dosyasında, davacıların (eldeki dosyanın davalıları) ..., ... ve ... olduğu, mirasçılık belgesi istemli olarak açılan davada yapılan yargılama neticesinde; "talebin kabulü ile 1927 doğumlu ...'ın Mahkememizin 2009/695 Esas - 2014/481 Karar sayılı ilamı ile açılıp okunmasına karar verilen Gaziantep 1. Noterliğinin 28/09/1981 tarihli 40486 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptaline ilişkin açılan Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/266 Esas - 2013/231 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/12623 Esas - 2013/14170 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiğinden, Gaziantep 1. Noterliğinin 28.09.1981 tarihli 40486 yevmiye numaralı vasiyetnamede yazıldığı üzere, Gaziantep ili Nizip ilçesi Tapu Sicilinde kayıtlı bulunan 41 adet taşınmazdaki hisselerinin tamamını ve diğer bilimum menkul ve gayrimenkul mallarını ve bu gibi mallardaki hak ve hisselerinin tamamını kendisi öldükten sonra ..., ... ve ...'a müsavi olarak kalmasını vasiyet etmesi sebebi ile TMK'nın 598/ 2. maddesi uyarınca bu mallar ve atanmış mirasçılar yönünden tereke (3) pay kabul edilerek 1’er pay olarak adları geçen şahıslara ait olmak üzere atanmış mirasçı olduklarına” şeklinde karar verildiği, söz konusu kararın 07.01.2016 tarihinde kesinleştiği, Dairece verilen ikinci bozma ilamı sonrasında Mahkemece davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından açılan dava ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, haklarında işlemden kaldırma kararı verilen adları geçen davacılar yönünden dosyanın tefrik edilerek Mahkemenin 2022/489 E. numarasına kaydedildiği ve anılan dosyada yapılan yargılama sonucu 11.07.2023 tarihinde HMK'nın 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
2. Hemen belirtmek gerekir ki; (önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere), tamamlama harcını yatıran davacı ... yönünden; atanmış mirasçılıkları kesinleşen davalıların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 599/3.maddesi gereğince taşınmazların mülkiyetini mirasbırakanın ölümüyle kazandıkları, böylece eldeki davanın açılmasında hukuki yararın kalmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacılar vekillerinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ne var ki; bilindiği ve önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, Mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan Yerel Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir ( 09.05.1960 gün, 21/9 sayılı YİBK).
Somut olayda; bozmaya uyulmakla usuli kazanılmış hak oluşmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeksizin sonuca gidilmiştir. Şöyle ki; Mahkemece haklarında işlemden kaldırma kararı verilen davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile açtığı dava hakkında hukuki yarar yokluğundan red kararı verilen ... dışında 62 davacının daha yer aldığı, önceki bozma ilamında vekillerinin katıldığı duruşmada verilen kesin süreye rağmen harcı tamamlamayan davacılar yönünden 6100 sayılı HMK'nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen 62 davacı hakkında herhangi bir karar verilmeden yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacılar vekillerinin davacı ... yönünden yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
2. Davacı vekillerinin diğer davacılara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Davacılar tarafından yatırılan peşin harcın iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.