Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4282 E. 2023/7042 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davası sırasında davacının vefatı üzerine mirasçılarının davaya dahil edilip edilmemesi ve davanın akıbeti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vefat ettiğinde vekalet ilişkisinin sona erdiği ve taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, mirasçıların davaya dahil edilmesi gerekirken davacı vekiline süre verilmesi ve bu süreçte mirasçıların davaya dahil edilmemesinden dolayı davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/206 E., 2018/243 K.

DAVA TARİHİ : 04.04.2014

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.05.2018 tarihli, 2015/21017 Esas, 2018/3045 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine karar verilmiş; kararın yargılama sırasında vefat eden davacı ... vekili ile mirasçılarından ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro tespiti sırasında müvekkiline ait 150 ada 2 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olan bölümünün paftasında yol olarak gösterildiğini, oysa bu yerin umumun kullanımına açık bir yol olmayıp yalnızca taşınmaz malikleri tarafından evlerine ve tarlalarına gitmek için kullanıldığını, aynı hususta Mahkemenin 1990/64 Esas sayılı dosyasında görülen davanın da müvekkilinin lehine sonuçlandığını ileri sürerek nizalı taşınmaz bölümünün müvekkili adına kayıtlı 150 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine tarafından davaya cevap verilmemiştir.

2. Davalı Sugören Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı köyü temsilen muhtar ... Aktaş 25.03.2015 tarihli duruşmadaki beyanında, nizalı taşınmaz bölümünün kendini bildi bileli yol olarak kullanıldığını belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.03.2015 tarihli, 2014/103 Esas, 2015/74 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre nizalı taşınmaz bölümünün kadim yol vasfında olduğu, bu durumun Mahkemenin 1990/64 Esas sayılı dosyasından verilen kararla da sabit olduğu, hal böyle olunca davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.05.2018 tarihli, 2015/21017 Esas, 2018/3045 Karar sayılı kararıyla; davanın, TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkin olduğu, bu nitelikteki davalarda, TMK'nın 713/4 ve 5 inci maddeleri gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği, Mahkemece sözü edilen yasal ilanların yapılmamış olması ve TMK'nın 713/5 inci maddesinde belirtilen gerekli ilanların mutlak surette yapılarak yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınması gerektiğinin düşünülmemiş olmasının isabetsizliğine değinilmek suretiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 10.09.2018 tarihli, 2018/206 Esas, 2018/243 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında 21.06.2017 tarihinde davacı ...'nun vefat ettiği bunun üzerine davacı vekiline muhtıra ile müvekkilinin mirasçılarını davaya dahil etmek üzere süre verildiği ancak süresi içerisinde davacı vekili tarafından davacı müteveffanın mirasçılarının davaya dahil edilmediği gerekçesiyle davanın HMK’nın 114/1-d ve 115 inci maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davacı ...’nun vekili ile mirasçılarından ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1. Yargılama sırasında vefat eden davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; müvekkili ...’nun yargılama sırasında vefat etmesi üzerine vekalet ilişkisinin son bulduğunu ve artık müvekkili adına davayı takip etme yetkisinin kalmadığını, Mahkemece müvekkilinin mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunması gerekirken taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Yargılama sırasında vefat eden davacı ...’nun mirasçılarından ... temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanları ...’nun vefatı üzerine Mahkemece taraf teşkili sağlanıp davaya devam olunarak esas hakkında hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 55 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. 2003 yılında Artvin ili, Hopa ilçesi, Sugören köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz bölümü yol olarak paftasında gösterilmiştir.

2. Mahkemece, davacı vekili tarafından davacı müteveffanın mirasçılarının davaya dahil edilmediği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sırasında davacı ... vefat etmiş, bu durumun bozma ilamının taraflara tebliği sırasında anlaşılması üzerine Mahkemece davacı vekiline muhtıra gönderilerek, müvekkilinin vefat ettiği anlaşıldığından mirasçıları tarafından davaya devam olunup olunmayacağı hususunda Mahkemeye bilgi verilmesi, davaya devam olunacaksa muhtıranın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde veraset ilamının sunulması ve veraset ilamında gösterilen mirasçıların davaya dahil edilmesi, aksi halde davanın usulden reddine karar verileceği hususunda ihtarda bulunulmuş ve süresi içerisinde davacı vekili tarafından davacının mirasçılarının davaya dahil edilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

6100 sayılı HMK'nın 55 inci maddesinde; ''Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.'' hükmü düzenlenmiş olup dava sırasında taraflardan birinin ölümü halinde taraf teşkilinin sağlanması kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında hakim tarafından re’sen nazara alınması gereken bir olgudur.

Eldeki davada, yargılama sırasında 12.06.2017 tarihinde davacı ... vefat ettiğinden, Mahkemece HMK'nın 55 inci maddesi uyarınca davacının mirasçıları davaya dahil edilerek davaya ilişkin savunma ve delillerinin sorulması, bildirdikleri takdirde delillerinin toplanması ve bundan sonra işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ölümle vekalet ilişkisi son bulduğu halde davacı vekiline taraf teşkilini sağlamak üzere süre verilmesi ve kesin sürenin gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yargılama sırasında vefat eden davacı ...’nun vekili ile mirasçılarından ...’nun yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.