Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4287 E. 2024/4720 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fiil ehliyetsizliği nedeniyle yapılan taşınmaz satışının geçersizliğine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, satış tarihinde davacının fiil ehliyetine sahip olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının satış tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığına dair Adli Tıp Kurumu raporu ve diğer deliller değerlendirilerek, davacının işlem tarihinde ehliyetsiz olduğunun tespit edilmesi ve bu nedenle yaptığı satış işleminin geçersiz olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1769 E., 2023/616 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/316 E., 2022/184 K.

Taraflar arasındaki ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, Toroslar ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 101 ada 11 ve 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazların müvekkilinin vasisi olduğu ...'e ait olduğu sırada 27.01.2005 tarihinde satış yoluyla davalı ...'e devredildiğinin görüldüğünü, dava dilekçesine ekli Mersin Şehir Hastanesi'nin 15.02.2017 tarih ve 39 numralı sağlık raporunda ... için “Hafif Mental Reterdasyon, Hafif Zeka Geriliği, Davranış Bozulmaları, Diğer” tanısının konulduğunu ...'ün satış tarihinde ve bu tarihlerden önce de aynı durumda bulunduğunu, ...'ün ayırtım gücü olmaksızın taşınmazları devrettiğini, dolayısıyla satış işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek davaya konu 101 ada 11 ile 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazları satın aldığını, satış işlemi sırasında davacının temyiz kudretinin yerinde olduğunu, davacının diğer kardeşlerinin bilgisi dahilinde bu işlemin yapıldığını, müvekkilinin davacıya bakmasından dolayı rıza gösterilmek suretiyle taşınmazın devredildiğini, yapılan işlemin gizli kapaklı olmadığını, davacının ileride mirasçıları olabilecek kardeşlerinin tamamının bilgisi ve izni dahilinde bu satış işleminin yapıldığını, davacının psikolojik sorunlarının satış işleminden sonra oluştuğunu, müvekkilinin taşınmazı devraldıktan sonra tarlayı ıslah edip ağaçlandırdığını, evi ıslah ettiğini, bunu gören davacının kardeşlerinin önce davacıya vasi tayin ettirdiklerini, sonrasında ise bu davayı açtıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2022 tarihli ve 2019/316 Esas, 2022/184 Karar sayılı kararıyla; ...'ün hastane ve tedavi evraklarının celp edildiği, askerlikten terhis işlemine yönelik kütük defteri incelendiğinde ise "sakat" olmasından ötürü terhis edildiğinin anlaşıldığı, ayrıca 23.07.1965 tarihli askeri raporda da "Ruhi sahada etrafla ilgi az. Konuşma yavaş. Tuvalet bozuk. Durgun mizaçta. Oryantasyon bilgisi zayıf. Fikir akışı azalmış, fikir muhtevası fakirdir. Dikkat hafıza muhakeme ortanın altındadır. Teessüriyette durgunluk davranmalarda yavaşlama vardır." şeklinde tespit yapıldığı, kısıtlı ... 08.12.2021 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumda muayene edilerek yapılan psikometrik incelemeler ve celp edilen tedavi evrakları beraber değerlendirilerek İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor sonucunda kısıtlının sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini azaltacak mahiyet ve derecede zeka geriliğinin olduğu, tek başına eylem ve işlemlere girişemeyeceği, zeka geriliğinin hayatının ilk yıllarından beri mevcut olup ömür boyu devam edeceği ve işlem tarihi olan 2005 yılında fiil ehliyetini haiz olmadığının belirtildiği, hastane kayıtları, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporu, tanık beyanları beraber değerlendirildiğinde; kısıtlının hayatının ilk günlerinden itibaren tek başına hayatını idame ettirerek ve hür iradesiyle işlem yapabilecek fiil ehliyetinin olmadığı, işlem tarihi olan 2005 yılında da fiil ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esasa alınan Adli Tıp Kurumu raporunda çelişki olduğunu, karara konu olan raporda Adli Tıp Kurumu tarafından ...’de "Hafif Derecede Zeka Geriliği" olduğunun beyan edildiğini, Yerel Mahkemenin kararı verirken bu hususu dikkate alması gerektiğini, zira, hafif zeka geriliğinin temyiz kudretini ortadan kaldırmayacağını, ancak Yerel Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verildiğini, davaya konu satış işleminin 27.01.2005 tarihinde tapuda resmi senetle iki tanık huzurunda yapıldığını, satış işlemi sırasında ...’ün temyiz kudretinin yerinde olduğunu, davacının medeni haklarını kullanmasını sakatlayacak hiçbir engeli bulunmadığını, davacı tarafın davasının kabulü için davacının satış tarihinde temyiz kudretine sahip olmaması gerektiğini, sonradan ortaya çıkan bir durumun önceden yapılan yasal bir satışın iptalini gerektirmeyeceğini, zira davacının akli sağlığının, bu satıştan çok sonra 2017 yılı içerisinde abisinin ölümünden sonra bozulduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi 12.06.2023 tarihli ve 2022/1769 Esas, 2023/616 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece alınan raporlarda, akit tarihinde davacının fiil ehliyetini haiz olmadığı, akli melekelerinin yerinde olmadığının belirtildiği, bu açıklama ve tespitlere göre satış tarihinde de fiil ehliyetini haiz olmadığı, davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9, 10, 13, 14 ve 15. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kısıtlı ...'ün maliki olduğu 101 ada 11 ile 107 ada 1 sayılı taşınmazlarını 27.01.2005 tarihinde satış yoluyla davalı ...'e temlik ettiği, ...'ün Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.05.2017 tarihli ve 2016/1285 Esas, 2017/496 Karar sayılı kararıyla kısıtlandığı ve Hüseyin Kara'nın kendisine vasi tayin edildiği, vasi tarafından eldeki davanın açıldığı, Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulunun 26.01.2022 tarihli raporuna göre ...'ün satış tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığı anlaşılmıştır.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 29.945,25 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.