Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4391 E. 2024/6623 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine'nin, davalılara ait taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve mera vasfında bulunduğunu ileri sürerek açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza aidiyetinin belirlenmesi için gerekli araştırma ve incelemenin yapılmamış olması, tapu kaydının oluşum nedeni ve haritasının olup olmadığı hususunda araştırma yapılmaması, yerel bilirkişilerin soyut beyanlarına itibar edilmesi ve eksik inceleme sonucunda karar verilmesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1171 E., 2023/674 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Dava Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/279 E., 2020/30 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin asıl ve birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine temsilcisi, asıl ve birleştirilen davada; çekişmeli 141 ada 2 parsel taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, ayrıca mera niteliğinin bulunduğu iddiasıyla Haziran 1964 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydına dayanmak suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.

II.CEVAP

Davalılar, aşamalarda irsen intikalen eklemeli biçimde zilyetliğe tutunarak davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve davalı zilyetliğinde bulunduğu, Hazinenin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza aidiyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verildiğini, Hazineye ait taşınmazların üzerinde zamanaşımı, zilyetlik, imar ve ihya yoluyla hak iddia edilmesinin mümkün olmadığını, Toprak Tevzi Komisyonlarınca yapılan çalışmalar sonucu çekişmeli taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro tespiti sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dolayısı ile Hazine adına olduğu kesin olarak tespit edilmiş alanların, yapılan çalışmalar ve mevcut belgeler dikkate alınmadan şahıslar üzerine bırakıldığını, mahalli bilirkişilerin davacı ile aynı köyde ikamet ettiklerini, beyanlarının taraflı olduğunu, söz konusu taşınmazın, yapılan çalışmalar ve mevcut belgeler dikkate alınmaksızın davalı adına tescil edildiğini, taşınmazların eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve özellikle çekişmeli taşınmaz ile komşu parseller arasında doğal ya da yapay sınır olup olmadığı, komşu parsellerden nasıl ayrıldığı hususlarını içeren, çekişmeli taşınmaz ile komşu parselleri mukayeseli olarak değerlendiren bilimsel verilere dayalı rapor alınmadığını, bilirkişi raporlarının eksik olduğunu hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dosyaya sunulan raporda dava konusu taşınmazın tarla niteliği taşıdığı belirtilmişse de Hazineye ait tarla vasıflı taşınmazların da bulunduğu hususunun gözetilmediğini, dava konusu taşınmazın batısı ve kuzeyinin mera ile çevrili olduğunu, öncesinin mera olma olasılığının ya da meradan açma olup olmadığının yeterince incelenmediğini, taşınmazın hava ve uydu fotoğraflarında hangi nitelikte olduğunun yöntemince tespit edilmesi gerektiğini, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ait stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik, fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına alınması gerektiğini, bu konuda da yeterli araştırma yapılmadığını, deliller tam olarak toplanmadan hüküm kurulduğunu, dosyaya sunulan raporların usul ve yasaya aykırı şekilde eksik hazırlandığını, dava konusu taşınmazın eğiminin yüksek olduğunu, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlar, dosyadaki belgeler, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı deliller değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14.,16., 18. ve 20. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi,

3. Değerlendirme

1.3402 sayılı Kanuna göre yapılan kadastro çalışması sonucunda Kars ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 141 ada 2 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve ... adına tespit edilmiş, askı ilanına itiraz edilmediğinden tutanak kesinleşerek taşınmaz tapu siciline tescil edilmiştir.

2. Davacı Hazine; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ayrıca mera niteliğinin bulunduğunu iddia etmiş, öte yandan Haziran 1964 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Çekişmeli taşınmaz ise belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dosya davalıları adına tespit ve tescil edilmiştir. Şu halde, davacı Hazine dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza aidiyetinin belirlenmesi uyuşmazlığın özü yönünden öncelik teşkil etmektedir. Ne var ki Mahkemece bu hususta yapılan araştırma ve inceleme son derece yetersizdir. Dayanak tapu kaydının iktisap sebebi incelendiğinde, aynı tarih 1 sıra ve 20 sayfa numaralı kayıtta yazılı edinme hanesine istinaden tescil edildiği, diğer yandan tapunun Mart 1941 tarih, 255 sıra numaralı kayıttan geldiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, dayanak tapunun oluşum nedeninin tespiti için atıf yapılan kaydın getirtilip incelenmesi ve tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin getirtilmesi suretiyle mahallinde uygulanması gerekmektedir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmamış, davacı dayanağı tapu kaydının oluşum nedeni ve oluşum nedenine göre haritası olup olmadığı araştırılmamıştır. Öte yandan, tapu kayıt uygulaması sırasında, kayıtta yazılı hudut yerleri hususunda yerel bilirkişilerin son derece soyut beyanlarına itibar edilmiş, eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verilmiştir.

3. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için davacı Hazinenin iddiasının dayanağını oluşturan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmeli, ayrıca iktisap sebebi belirlenmeli, iktisap sütununda atıf yapılan tapu kaydı getirtilerek kaydın hangi sebeple oluştuğu duraksamasız tespit edilmeli, özellikle oluşum nedenine göre haritası olup olmadığı araştırılmalı, çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü ve mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere ait) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya bu şekilde ikmal edilmelidir.

4. Bundan sonra mahallinde, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazın bulunduğu köy ile komşu köylerde ikamet eden yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulu, jeoloji uzmanı bilirkişi ve jeodezi mühendisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eliyle zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişilerce bilinemeyen hudutlar bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, komşu parsellerin önceki malikleri de sorularak geçmişte komşu taşınmazların kimin elinde olduğu tespit edilmeli, böylece tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmelidir.

5. Kayıt uygulamasının akıbetine göre davacı Hazinenin çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ayrıca mera niteliğinin bulunduğuna dair iddiasının araştırılmasına geçilmeli, dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, öncelerinin geleneksel biçimde kullanılan mera, yaylak, kışlak ya da aktif dere yatağı olup olmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiği ve öncesi dere yatağı ise dere etkisinden ne zaman kurtulduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; çekişmeli taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin mahkeme hakiminin gözlemi keşif tutanağına yansıtılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın ayrı ayrı toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve diğer yönlerden mera vasıflı taşınmazlardan nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmaz üzerinde bir zilyetlik mevcut ise zilyetliğin şeklini ve süresini, zilyetliğe ara verilip verilmediğini irdeleyen, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan dosya içerisinde bulunan ve yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, mera vasfında ya da dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmaları halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyaya konu edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden ise taşınmazın aktif dere yatağı niteliğinde olup olmadığı, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve derenin etki alanı içerisinde kalıp kalmadığı hususlarını bildirir, denetime açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesi istenilmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller gözetilerek karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.