Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4394 E. 2024/7030 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin daha önce davanın açılmamış sayılmasına karar vermiş olmasına rağmen, Yargıtay’ın görevli mahkemeyi belirlemesinden sonra aynı davada karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair kararının kesinleşmiş olması ve bu kararın Yargıtay’ın görev uyuşmazlığına ilişkin kararından etkilenmemesi gözetilerek, mahkemenin karar verilmesine yer olmadığına dair hükmü onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/170 E., 2016/12 K..

Mahkemece verilen karar; davacı mirasçısı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı... Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde; şehir kadastrosu sırasında davalı adına tespit ve tescil edilen dava konusu 1092 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 30 seneden beri kendisinin tasarrufu altında olduğunu, davalının zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.11.1975 tarihli ve 1973/563 Esas, 1975/782 Karar sayılı kararı ile; davacının 07.11.1974 tarihli celseye mazeretsiz olarak gelmediğinden dosyanın müracaata bırakılmasına karar verildiği, aradan 1 seneye yakın süre geçtiği halde dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle HUMK'un 409. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, anılan karar davacı...'e 19.08.2003 tarihinde tebliğ edilmiş davacı kararı temyiz etmemiş, bilahare davalı ... mirasçısı ...'in talebi üzerine karar davacı ve davalı mirasçılarına tebliğ edilmiş, taraflarca temyiz yoluna başvurulmaması üzerine, Mahkemece hükmün 15.10.2012 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi verilmiştir.

2013 yılında Kadastro Mahkemesinin kurulması üzerine, dosya her nasılsa Nevşehir Kadastro Mahkemesinin 2013/7 Esas numarasını almış, Kadastro Mahkemesinin 03.05.2013 tarihli ve 2013/7 Esas, 2013/13 Karar sayılı kararı ile; kadastro tutanağı kesinleştikten sonra eldeki davanın açıldığı gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.

Görevsizlikle dosyanın gönderildiği Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.08.2013 tarihli ve 2013/447 Esas, 2014/258 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesinde hakim havalesi olmadığından dosyanın Kadastro Mahkemesinde süresinde açıldığının kabul edilmesi gerektiği belirtilip Kadastro Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verilmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20.01.2015 tarihli ve 2014/21953 Esas, 2015/669 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanağının 27.12.1973 tarihinde düzenlendiği, davacı..... tarafından komisyona yapılan itiraz üzerine tapulama komisyonunun 20.03.1973 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verildiği, iş bu kararın davacıya 08.04.1973 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise davasını 30.04.1973 tarihinde açtığı, bu halde, davanın 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının anlaşılmasına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine karar verilmiştir.

Yargı yerinin belirlenmesine dair Yargıtay kararından sonra dosya eldeki esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş, Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 07.11.1974 tarihli celseye gelmeyip davayı takip etmediğinden dosyanın müraacata bırakıldığı, Mahkemenin 28.11.1975 tarih 1973/563 Esas, 1975/782 Karar sayılı kararı ile HUMK'un 409. maddesi gereğince süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde sonrasında dosyanın Kadastro Mahkemesinde yeniden esas aldığı, Kadastro Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karşı görevsizlik kararları üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesince Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verildiği ve dosyanın eldeki esasa kaydedildiği, yapılan incelemede Mahkemece verilen 28.11.2975 tarihli davanın açılmamış sayılmasına dair kararın geçerli ve doğru olduğu, yeniden yargılama yapılmasının doğru olmayacağı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı mirasçısı ... temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro sırasında haksız şekilde davalı adına tespit ve tescil edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığını, kadastro mahkemesi sıfatıyla bakılacak olan davaların re'sen yürütülmesi gerektiğini, Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığını, mevcut delil durumuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Kadastro sonucunda, Nevşehir ili, .... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 1092 ada 12 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı mirasçısı ...'ün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

23.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.