Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4409 E. 2024/6741 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine, davalılar adına tescil edilen taşınmazların kadastro kanununda öngörülen senetsiz tespit sınırlarını aştığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların mülkiyetindeki pay oranları, taşınmazların niteliği ve senetsiz tespit edilen miktarların yasal sınırların altında kalması gözetilerek, davacı hazinenin temyiz talebi reddedilerek bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1147 E., 2023/733 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Patnos 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/197 E., 2019/353 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine temsilcisi dava dilekçesinde; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan teftiş raporuyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda düzenlenen senetsizden kazanılabilecek miktarların üzerinde davalılar adına kadastro çalışmaları sonucunda taşınmaz tespit ve tescil edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek davalılar adına kayıtlı Ağrı ili, .... ilçesi, ... köyü 105 ada 22 parsel, 106 ada 67 parsel, 111 ada 17, 138 ve 140 parsel ile 126 ada 22 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafça daha önce de dava açıldığını bu nedenle kesin hüküm itirazı olduğunu, dava konusu taşınmazların davalılara ait olduğunu, aynı çalışma alanı içerisinde davalıların her birinin payına isabet eden taşınmazların 100 dönümü geçmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların adlarına tespit edildiği davalıların müstakil zilyetlikleri 20 yılı doldurduğundan taşınmazların cüzi veya külli bir yolla satan kişi veya muris yönünden belgesiz araştırması yapılmadığı, davalıların her birinin payına düşen miktarın 95.865,51 m² olduğu, taşınmazların kuru toprak niteliği taşıdığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılar adına dava konusu taşınmazların tespitinin müşterek mülkiyet esasları uyarınca 1/3 paylı olarak yapıldığı, müşterek mülkiyete tabi taşınmazlarda pay oranlarının belli olduğu, dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu ve davalılar adına ayrı ayrı senetsizden tespit edilen taşınmazların miktarlarının Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen yasal sınırlamanın altında kaldığı gerekçesiyle davacı Hazine temsilcisinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece gerekli araştırma yapılmadan karar verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu, Ağrı ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 22 parsel, 106 ada 67 parsel, 111 ada 17, 138 ve 140 parsel ile 126 ada 22 parsel sayılı sırasıyla 25.294,92 - 21.978,35 - 37.224,62 - 150.966,13 - 33.744,32 - 18.388,13 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar senetsizden, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar .... ... adına tespit ve itiraz edilmeksizin 25.08.2008 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi, davalılar adına tescil edilen taşınmazların Kadastro Kanunu'nda düzenlenen senetsizden tespit edilebilecek yasal sınırların üzerinde olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.