Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4539 E. 2024/3875 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmaz ve aracın, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasıyla geri devrinin talep edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının vekalet veren olarak, davalıya devrettiği taşınmaz ve aracın, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının aksine, vekalet verenin iradesine uygun olarak devredildiğinin tespit edilmesi ve bozma kararına uygun olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/697 E., 2023/1064 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/674 E., 2021/826 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu kaydının ve trafik sicil kaydının iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ekonomik kriz sebebiyle nakit sıkışıklığını gidermek için daha önceden tanıdığı davalı ...’ı .... Noterliği'nin 21.09.2018 tarih ve 28392 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, vekil olarak tayin edilen davalı ...'nın vekalet görevini kötüye kullanarak müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında 25.09.2018 tarihinde Konya ili, Meram ilçesi, ... Mahallesi 27138 ada ve 8 parsel sayılı taşınmazdaki 16 numaralı müvekkilinin maliki olduğu bağımsız bölümü, 04.10.2018 tarihinde ise 34 LG ... plakalı müvekkiline ait otomobili ablası olan diğer davalı ...'a muvazaalı olarak satış yoluyla devrettiğini, müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, davalıların alım gücünün bulunmadığını, kabul etmemekle birlikte işlemin muvazaalı olmadığı düşünülse dahi taşınmazın ve otomobilin gerçek değerinin çok altında bir bedelle davalı ...'ye devredildiğini, davalıların kendisini zarara uğratmak kastıyla el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek davalı ...'nın vekalet görevini kötüye kullandığını, aralarındaki yakın akrabalık ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda davalı ...'nin, davalı ...'nın vekalet görevini kötüye kullandığını bildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının ve otomobilin trafik sicil kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde faizi ile birlikte bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iyi niyetli olmadığını, davacı ile müvekkili ...'nin 2010 yılından beri gayriresmi birliktelik yaşadıklarını, davacının müvekkili ...'ye ev tuttuğunu, 2019 yılı Haziran ayına kadar düzenli aralıklarla para gönderdiğini, dava konusu taşınmazın 2015 yılında davalı ... adına satın alındığını, ancak 1/2'şer paylarla davacı ve davalı ... adına tescil edildiğini, 2015 yılında davacının kredi/teminat amaçlı ihtiyacı olduğunu söyleyerek ödeme yapmaksızın davalı ... adına kayıtlı 1/2 payı satış göstermek suretiyle devraldığını, bu dönemde davalı ...'nin davacıya .... Noterliği'nin 28.04.2015 tarih ve 6377 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekalet verip daha sonra .... Noterliği'nin 02.01.2019 tarih ve 60 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacıyı verdiği yetkilerden azlettiğini, dava konusu aracın da davalı ... adına alındığını, ancak yine davacının kredi/ teminat amaçlı ihtiyacı olduğunu söyleyerek aracı devraldığını, bu durumların ardından davacının diğer davalı ... adına vekaletname çıkardığını ve dava konusu taşınmaz ile aracın davalı ...'ye iadesini gerçekleştirmesini istediğini, davalı vekil Hüveyda'nın, vekil eden davacının talimatını yerine getirdiğini, davacının avukat olduğunu ve yaptığı işlemlerin hukuki sebep ve neticelerini bilebilecek durumda olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından bahsedilemeyeceğini, muvazaa bulunmadığını, aralarında whatsapp yazışmaları olduğunu, davacının davalı ... ile araları bozulduktan sonra bu davayı açtığını, davacının gayriresmi birlikteliği sağlamak amacı ile temlikte bulunduğunu, hukuka ve ahlaka aykırı bir amaç için verilen şeyleri geri isteyemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2021 tarihli ve 2019/674 Esas, 2021/826 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafın devir karşılığı bedel ödenmediğini kabul ettiği, davalı ...'ya dava konusu taşınmaz ve aracın devir yetkisinin, ablası olan diğer davalıya bağış maksadıyla devir edilmesi için verildiği yönünde tanık veya başkaca yazılı delil bulunmadığı, davalıların savunmalarını ispat edemedikleri, dava konusu aracın trafik kaydının davacı adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş ise de adli yargı yerinde idari işlem yapmaya zorlayıcı türden karar verilemeyeceği, çoğun içinde azın da olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz yönünden tapunun iptali ile davacı adına tesciline, dava konusu aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.05.2022 tarihli ve 2022/843 Esas, 2022/1054 Karar sayılı kararıyla; davalıların savunma yoluyla ileri sürdüğü inanç sözlemesi ispatlanamadığından davaya konu vekaletnamenin inanç sözleşmesi gereğince iade için kullanılmak üzere verildiğini kabul etmenin mümkün olmadığı, davacı tarafa hesap verme yükümlülüğü kapsamında vekilin bir ödeme yapmadığı, vekil ile kayıt maliki davalı ...'nin kardeş oldukları, yapılan satışın vekilin iradesine aykırı olduğu, bu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusununun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak gerekçenin düzeltilmesi suretiyle yeniden hüküm tesisiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.02.2022 tarihli ve 2022/5836 Esas, 2022/8090 Karar sayılı kararıyla; somut olayda davacı ve davalı ...'nin uzun süre birlikte yaşadıkları, bu süreçte dava konusu taşınmazın 1/2'şer paylarla taraflar adına, aracın ise davalı ... adına kayıtlı iken davalı ... tarafından taşınmaz payı ile aracın davacıya devredildiği, davalı ...'nin kardeşi olan diğer davalı ...'nın, taşınmazın tamamı ile aracın davalı ...'ye iadesi yönünde vekil tayin edildiği, bilahare vekil aracılığıyla dava konusu temliklerin yapıldığı, dosya kapsamındaki davacı ve davalı ... arasındaki yazışmalar ve tanık beyanlarından, davacının, dava konu taşınmaz ile aracın karşılıksız olarak temliki amacıyla davalı ...'yı vekil tayin ettiği, davalı vekilin de vekil edenin iradesine uygun hareket ettiği sonucuna varıldığı, hal böyle olunca davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin 05.06.2023 tarihli ve 2023/697 Esas, 2023/1064 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ispatlayamadığı gibi aksine vekilin, vekalet veren davacının iradesine uygun hareket ettiğinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay'ın, dava konusu uyuşmazlığın yalnızca bir tarafını gördüğünü, temel dayanağı ve iç ilişkiyi incelemediğini, dava konusu ev ve aracın davacının talimatı ile davalı ... tarafından davalı ...'ye devredildiği hususunda zaten bir uyuşmazlık olmadığını, bu nedenle uyuşmazlık dışı bir konuda yapılan bozma nedeni ile usuli müktesep hak doğmayacağını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu talimat ve devrin iç ilişkisi hakkında olduğunu, whatsapptaki yazışmalarda davalının, dava konusu ev ve aracı davacıya iade edeceğini açıkça kabul ve beyan ettiğini, davalının delilinin davalıyı bağlayacağını, davalının whatsapp yazışmalarındaki sayısız beyanına rağmen iadeyi yapmadığını, davalı delili olan yazışmaların silinmeyen kısımlarında davacının davalının vekaleti kötüye kullanmak sureti ile iktisap ettiği ev aracı başkasına satıp kaçırmaması veya dava edilmeksizin hızla iade alabilmek amacı ile davalı ile diyalog geliştirmeye çalıştığını, bu hususta davalının defalarca ev ve aracı iade edeceğini beyan etmesine rağmen iadeye yanaşmadığını ve davalının sevgili olma isteğini açıkça ifade ettiğini, bu şekilde taraflar arasında davalının savunmasında varlığı iddia olunan türden resmi veya gayri resmi bir evlilik durumunun söz konusu olmadığını, evlilik iddiasının gerçek dışı olduğunun resmi kayıtlar ile açık olduğunu ve neticeten davalıların haksız olarak dava konusu malları uhdesinde tuttuğunun açıkça ortada olduğunu, eksik incelemeye dayalı olarak ve bozmaya atıf yapılarak davanın reddinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu kaydının ve trafik sicil kaydının iptal ve tescili, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 504/1 ve 506 ncı, 4721 sayılı TMK'nın 2 ve 3 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usule, kanuna ve bozmaya uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.