"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/447 E., 2023/745 K.
HÜKÜM/KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına / Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/105 E., 2021/688 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; kooperatif genel kurulunca kooperatif yöneticilerine, arsa alımı ve inşaatların yapımı için Türkiye Finans Katılım Bankasından kullanılan bakiye kredi borcunu kapatmak şartı ile inşaatın yapımını üstlenecek müteahhit firma ile kooperatif genel kurulunca belirlenen şartlarda sözleşme yapma yetkisi verildiğini, ancak Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/753 Esas sayılı dosyasında yetkileri tedbiren kaldırılan kooperatif yöneticilerinin, yetkilerini aşarak kooperatife ait olan bağımsız bölümleri üçüncü kişilere devrettiklerini, bu kişilerin de bağımsız bölüm numaraları bildirilen taşınmazları davalıya temlik ettiğini ileri sürerek yetkileri tedbiren kaldırılan kooperatif yöneticisi olan davalı üzerinde kalan 665 ada 3 parselde ki "DM, DN, DS" nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı (cevap süresinden sonra sunulan 05.08.2019 tarihli dilekçesinde); davacının talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, öncelikle dava konusu bağımsız bölümlerin kendisine ait olduğuna ilişkin hiç bir iddiası bulunmadığı gibi bu taşınmazları kooperatife devretmeye hazır olduğunu, davayı kabul ettiklerini, yüklenicinin alacaklarının yüklenicinin borçlarından dolayı taşınmazlara haciz koyma ihtimalinin bulunması, yüklenici tarafından bu taşınmazların borcuna karşı başkalarına devrinin yapılmaması, taşınmazın iyiniyetli kişilerin üzerine tescil edilmesine engel olmak adına ve kooperatifin haklarını korumak için 3 adet taşınmazı sonradan kooperatife devretmek üzere kendi adına aldığını, kendisi tarafından Antalya .... Noterliğinin 24.01.2019 tarih ve 2524 yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek kooperatif kayyımından 15 gün içerisinde taşınmazların bedelsiz olarak devir alınmasının istendiğini, hatta adına kayıtlı kooperatife ait 3 adet bağımsız bölümün kooperatife devir edilmesi amacıyla vekaletname düzenlendiğini, kooperatif kayyımı tarafından vekilin de taleplerine rağmen tapuların değişik bahaneler sunularak devir alınmadığını, huzurdaki bu davanın açılmasında hiç bir kusurunun bulunmadığını, aksine taşınmazları iade almayan kooperatif kayyımının kusurunun bulunduğunu, davanın kabul beyanları doğrultusunda sonuçlandırılmasını, dava açılmasına kendisi neden olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını, davacı kötü niyetli olarak dava açtığından vekalet ücreti ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli ve 2019/105 Esas, 2021/688 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça her ne kadar 665 ada 3 parsel üzerinde bulunan "DM, DN, DS" nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının davalı kooperatif yöneticisi tarafından dava dışı 3.kişilere yetki aşılmak suretiyle devredilerek daha sonra belirtilen bağımsız bölümlerin yine davalı adına tescili yapılmak suretiyle yolsuz şekilde tapu devri yapıldığından bahisle eldeki tapu iptal ve tescil davası açılmış ise de davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde davanın kabul edildiği, yargılama esnasında da taşınmazların devirlerinin davacı adına gerçekleştirildiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 665 ada 3 parselde kayıtlı DS, DM ve DN numaralı bağımsız bölümlerin davacı kooperatifin tapuda işlem yapmayı kabul etmesi üzerine müvekkili tarafından davacı kooperatife devredildiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davalının dava açılmasına sebep olmadığını, HMK'nın 312/2 nci maddesinde davanın açılmasına kendi hal ve hareketleriyle sebebiyet vermemiş olan davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağının düzenlendiğini, yine HMK'nın 329 uncu maddesinde kötüniyetle dava açan tarafın yargılama gideri, vekalet ücreti ve disiplin para cezasına mahkum edileceğinin belirtildiğini, davanın konusuz kaldığına karar verilmişse de, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, nitekim davalı ile birebir aynı konumda olan ve aynı sebeplerle kooperatife ait 3 adet taşınmazı devir alan kooperatif üyesi ...'a aynı mahiyette açılan tapu iptal ve tescil davasının Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/60 Esas sayılı dosyasında karara bağlandığını, aynı davada harç ve yargılama giderleri yönünden yerinde olarak davalı kooperatif üyesi ... lehine karar verildiğini ileri sürerek kararı harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kaldırılarak kötüniyetle dava açan davacının harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2023 tarihli ve 2022/447 Esas, 2023/745 Karar sayılı kararıyla; yasal düzenleme ve tüm dosya kapsamına göre yargılama giderlerinin HMK'nın 331 inci maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre hükmedilmesi gerektiği, tüm dosya kapsamına göre davalının inançlı işlem ile ve tapuları davacı kooperatife tekrar vermek üzere devralmış olduğu, dava öncesi ve dava açıldıktan sonra da tapuları geri vermeye hazır olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla; davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği, Yasa'nın aradığı anlamda kötüniyetli olarak kabul edilemeyeceği, bu halde, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi ile; davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının 06 Ocak 2019 tarihli genel kurulda "üzerime aldığım tapuları devretmiyorum, batmış bir kooperatifle işim yok" beyanı ile toplantı salonunu terk ettiğini, davalının üzerinde yolsuz olarak tescilli bulunan taşınmazları davacı kooperatife devretmek için müracaatta bulunmadığı halde, Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/105 Esas sayılı dosyasında açılan davada, taşınmazlara ihtiyati tedbir uygulandıktan bir kaç gün sonra dava konusu taşınmazları davacı kooperatif ile hukuki/ticari ilişkisi olmayan Akpınarlar Ltd.Şti isimli şirket adına devir için müracaatta bulunduğunu, açılan tapu iptal tescil davası sayesinde kooperatife ait taşınmazların 3.kişilere devrinin önlendiğini, dava konusu taşınmazların davalı adına yolsuz olarak tescil edildiği 2018 tarihinden 3 seneye yakın süre geçtikten sonra, ceza yargılamasının karar duruşması olarak tayin edilen günden bir kaç gün sonra kendi müracaatı ile dava konusu taşınmazları davacı kooperatife devretmeye mecbur kaldığını, davacı kooperatifin huzurdaki davayı açmakta haklılığının hiç tereddüte yer vermeyecek derecede açık olduğunu, diğer yandan, İstinaf Mahkemesince "İnanç Sözleşmesine" atıf yapılarak inceleme yapılmış ise de, somut uyuşmazlığa inanç sözleşmesinin hükümlerinin uygulanması koşullarının bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; DS Blok'un değerinin 453.142,24 TL DN Blok'un değerinin 457.280,63 TL ve DM Blok'un değerinin 457.280,63 TL olduğunun tespit edildiğini, toplam dava değerinin 1.367.703,5 TL olduğunu, oysa Bölge Adliye Mahkemesince eksik vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek eksik vekalet ücretinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup temyize konu uyuşmazlık; yargılama aşamasında çekişme konusu taşınmazların davacıya devri sonucu davanın konusuz kalması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumluluğun kime ait olacağı hususunda toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Çekişme konusu DM-DN-DS bloklardaki 1 nolu bağımsız bölümlerin üzerinde bulunduğu 665 ada 3 parselin, öncesinde 665 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak ... Eğitim Öğretim Ltd.Şti adına kayıtlı iken, Antalya Kadastro Müdürlüğünün 22.12.2015 tarihli yazılarına ekli 17.12.2015 tarih ve 590 sayılı encümen kararı gereğince 30.12.2015 tarihinde 665 ada 2 ve 3 parsellere ifraz edildiği, 665 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 20.01.2017 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği ve çekişmeli DM ve DN bloklardaki mesken vasıflı 1 nolu bağımsız bölümlerin davacı Kooperatif adına kayıtlı iken 05.10.2018 tarihli ferdileşme işlemi ile dava dışı ... isimli şahıs adına kayıtlı hale geldiği, onun tarafından ise 19.11.2018 tarihli satış işlemi ile davalı ...'ya temlik edildiği, yine DS blokta yer alan 1 nolu bağımsız bölüm ise davacı Kooperatif adına kayıtlı iken 16.08.2018 tarihli ferdileşme işlemi ile dava dışı ... İnşaat Turizm Ltd.Şti adına kayıtlı hale geldiği, dava dışı şirket tarafından 20.12.2018 tarihinde satış yolu ile davalı ...'ye devredildiği, daha sonra yargılama aşamasında dava konusu 3 adet bağımsız bölümün 9.4.2021 tarihli satış işlemi ile davalı tarafından davacı Kooperatife devredildiği, davalının süresinden sonra sunulan dilekçesi ile davayı kabul ettiği, süresinde sunduğu cevap dilekçesinde ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini talep ettiği, dava dilekçesi ekinde sunulan 06.01.2019 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağının "Gündem-11/3 maddesinde : ... Kendisine söz verilen ... genel kurula: üstüme aldığım tapuları vermiyorum. Ben size tapu vermem, batmış bir kooperatifle işim yok diyerek genel kurulu terk etti" cümlesinin yer aldığı, Antalya 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2021 karar tarihli ve 2019/239 E., 2021/206 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde kooperatif yöneticileri ... ile Ahmet Kiremitçi'nin dava konusu taşınmazlar ile birlikte toplam 5 adet taşınmazı genel kurulun belirlemiş olduğu şartlar gerçekleşmeden devrettikleri gerekçesiyle görevi kötüye kullanmak suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği, her iki mahkumiyet yönü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
2. Yukarıda açıklanan olgular ve 6100 sayılı HMK'nun 331/1 inci maddesinde yer alan "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." düzenlemesinin bir arada değerlendirilmesi neticesinde davalının yargılama aşamasında dava konusu taşınmazları devrettiği, böylece davanın konusuz kaldığı, ancak dava öncesi davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davacının davayı açmakta haklı olduğu gözetilerek yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de; çekişmeli taşınmazların keşfen belirlenen ve harcı tamamlanan toplam değerleri üzerinden (1.363.703,50 TL) davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin değinile yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA,
HMK’nın 373/2 nci maddesi gereğince dosyanın kararı veren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.