Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4694 E. 2025/2407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, vekil olarak tayin ettiği davalının taşınmazını düşük bir bedelle satıp devrettiğini iddia ederek, satışın iptalini ve taşınmazın kendisine iadesini veya bedelinin tahsilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilin taşınmazı yetkisini aşarak devrettiği ve davacıya bedelini ödemediği iddialarına rağmen, taşınmazın yargılama aşamasında üçüncü bir kişiye devredilmiş olması ve davanın tapu iptali ve tescil istemine yönelik olması gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2469 E., 2023/565 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/501 E., 2021/226 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı vekili Avukat .... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat....geldiler, davetiye tebliğine rağmen başka gelen olmadı. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; .... ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün sahibi olduğunu, kendisinin emekli olduğunu ve taşınmazını satmak istediğini, davalı ...'in taşınmaz alım-satım işleriyle uğraştığını, kendisi adına vekaletle satışı konusunda davalı ...'le anlaştıklarını, Mersin ... Noterliğinin 12.07.2017 tarih ve 19615 yevmiye numarası ile vekil olarak tayin ettiği davalı ...'in almış olduğu vekaletname ile taşınmazı satış yolu ile davalılardan ...'a 13.07.2017 tarihinde devrettiğini, ancak satış karşılığında her iki davalı tarafından taşınmazın bedelinin ödenmediğini, ödemeyi Aralık ayında yapacaklarını belirtmelerine rağmen, taşınmazın Aralık ayında muvazaalı olarak

diğer davalı ...'ye satış suretiyle temlik edildiğini, davalıların yaptığı satışların muvazaalı olduğunu ileri sürerek satışın iptali ile adına tesciline ya da taşınmazın rayiç bedelinin tespit edilerek satış tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında taşınmazın 10.07.2018 tarihinde dava dışı ... isimli şahsa devredilmesi üzerine davaya tazminat davası olarak devam edeceğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; dava konusu taşınmazın dönemin piyasa değeri ile emsal bedeller nazara alınarak davacının belirlediği ve kabul ettiği bedel üzerinden devralındığını, davacının iddialarının haksız ve kötüniyetli olduğunu, taşınmazın bedelini vekil edenin ahzu kabz yetkisi verdiği vekile ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...; dava dilekçesinde yazılı hususlar hakkında bilgi sahibi olmadığını, davacıyı ve diğer davalı ...'i tanımadığını, davalı ...'ı ise taşınmazın kendisine satışı nedeniyle tanıdığını, dava konusu taşınmazı davalı ...'tan parasını ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... cevap dilekçesi sunmamış, savunma getirmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla

; dava konusu 3 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı iken, davacının Mersin ... Noterliğinin 12.07.2017 tarihli düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile davalı ...'e dilediği bedelle istediği şahsa satma yetkisini verdiği, davalı ...'ün bu vekaletname ile 13.07.2017 tarihinde 281.000,00 TL bedelle davalı ...'ye sattığı, keza ...'nin 27.12.2017 tarihinde 285.000,00 TL bedelle davalı ...'ye sattığı, satıştan bir gün önce ...'nin 12.07.2017 tarihinde Akbank'tan 281.000,00 TL tüketici kredisi aldığı, dolayısıyla bu davalıya yapılan devrin muvazaalı olmadığı, gerçek satış olduğu, keza diğer davalı ...'ye yapılan devirde de muvazaa iddiasının ispatlanmadığı ve her üç davalının iş birliği içinde olduklarının kanıtlanmadığı, ...'ün, taşınmazı ...'ye devir tarihi itibariyle Mersin Ticaret Sicil Müdürlüğünün 27.11.2020 tarihli yazısında belirtildiği gibi ... İnşaat İthalat İhracat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin yetkilisi olduğu, Mersin 2. İcra Müdürlüğünün 2018/99 Esas sayılı takip dosyası içinde bulunan takip talepnamesine ekli ... Şirketi ile davacı arasında yapılan 04.04.2017 tarihli taşınmaz alım-satım sözleşmesine göre, ... Şirketine ait 6387 ada 3 nolu parseldeki 4 adet taşınmazın davacıya devrine karşılık dava konusu 4543 ada 1 nolu parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün takas olarak verileceği konusunda anlaşma yapıldığı, ancak ... şirketinin 4 adet daireyi davacıya devretmediği, davacının satış yetkisi verdiği vekaletname bizzat ... adına düzenlenmekle ve ...'ün şahsen satış vekaleti aldığı yeri ...'ye 13.07.2017 tarihinde satmasıyla bu tarih itibariyle 23.01.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre 3 nolu villanın 422.000,00 TL olan değerinin davacıya verilmediği, 422.000,00 TL'nin davalı ...'den tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı ... hakkında davanın kabulüne, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere göre İlk Derece Mahkemesine ait kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesi ile; aşamalarda ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını yineleyip İstinaf Mahkemesince davalılardan ...'ün vekalet görevini kötüye kullandığı yönünden haklı bir değerlendirme yapıldığını, ancak davalılardan ... yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi, bu davalı yönünden bir karar da verilmediğini, İstinaf Mahkemesi kararının bu yönü ile eksik olduğunu, davalılar ... ile ...'ın birlikte hareket ettiklerini, davalı ...'ın dosyaya ibraz ettiği cevap dilekçesinde tarafı olmadığı, hatta davalarında da taraf olmayan ... İnş. Ltd. Şti. adına başlatılan icra takibinden haberdar olduğunu, dosyaya bu takibe ilişkin tüm bilgi ve belgeleri sunabilecek kadar dava konusu taşınmazın satışına muktedir olduğunu, davalı ... ile herhangi bir organik bağı bulunmadığını iddia eden davalı ...’ın, davalı ...’in yetkilisi olduğu bir tüzel kişi aleyhine başlatılan icra takip dosyasından neden/nasıl haberdar olduğunu ve bu takip dosyasına ilişkin tüm bilgileri nasıl elde ettiğinin dahi davalıların arasında mevcut bağı ortaya koyduğunu, diğer davalı ...'in iyi niyetli olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını, ...'in ödeme olgusunu ispatlayamadığını, İstinaf Mahkemesinin ayrıca taşınmazın halen davalı ... üzerinde olduğunu belirttiğini, oysa Mersin Yenişehir Tapu Müdürlüğünden gelen ve mahkeme dosyasında yer alan 19.09.2018 tarihli yazı cevabında davalı ... tarafındn 10.07.2018 tarih 17117 yevmiye nolu satış işlemi ile ...'e satılmış olduğunun bildirildiğini, bu cevaba istinaden Yerel Mahkemenin de dava yönünden 4. kişi ...'ü davaya dahil edip etmeyecekleri yönünde kendilerine süre verdiğini, dolayısıyla tapu kaydında yapılan hatadan dolayı müvekkilinin hak kaybının da gerçekleştiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının Mersin 9. Noterliğinin 12.07.2017 tarihli ve 19615 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği davalı ...'in, davacının adına kayıtlı dava konusu 4543 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümü davacıya vekaleten 13.07.2017 tarihli satış işlemi ile davalı ...'a devrettiği, onun tarafından da taşınmazın 27.12.2017 tarihinde satış yolu ile diğer davalı ...'ye temlik edildiği, yine davalı ... tarafından ise taşınmazın yargılama aşamasında 06.09.2019 tarihinde satış yolu ile dava dışı ... isimli şahsa devredildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle UYAP TAKBİS ortamından alınan tapu kayıt bilgilerine göre çekişme konusu 3 nolu bağımsız bölümün dava dışı ... isimli şahıs adına kayıtlı olduğu, bu durumda Bölge Adliye Mahkemesinin taşınmazın halen davalı ... adına kayıtlı olduğu yönünde gerekçesinde yer alan kısmın maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 6.591,60 TL fazla yatırılan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalı ... vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.