Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4745 E. 2024/2575 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında bazı taşınmazlarını çocuklarına devretmesi işleminin muris muvazaası olup olmadığı ve davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma ilamında, mirasbırakanın oğullarına yaptığı temliklerin muvazaalı olduğu ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü gerektiği belirtildiği halde, yerel mahkemece sadece bazı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilerek bozma ilamına aykırı davranılması ve eksik harç tayin edilmesi gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/71 E., 2023/233 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, terekeye iade ve terditli tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl davada davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacılar dava dilekçelerinde; 19, 6, 7, 37 ve 41 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan tarafından diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olarak davalılara devredildiğini, banka hesabındaki paraların da davalı ... ve eşi ...’ye bağışlandığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline, olmazsa tenkisine, paraların bağışının iptali ile terekeye iadesine, olmazsa tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir.

2.Birleştirilen davada davacı; mirasbırakan babasının mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak 41 parseli kendisine, 19, 6, 7 ve 37 parsel sayılı taşınmazları da davalı ...’ya bağışladığını, banka hesabındaki paraları da davalı ... ve eşi ...’ye bağışladığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline, olmazsa tenkisine, paraların bağışının iptali ile terekeye iadesine, olmazsa tenkisine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı ... ve ..., mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiğini, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanın ölü kızı ...’nin çocuklarına isabet ettiğini, onların isteği üzerine emanetçi olarak adına tescil edildiğini, 37 parsel sayılı taşınmazın da davacı ...’ye isabet ettiğini, ...’nün taşınmaz yerine para istemesi üzerine taşınmazın bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, ...’nün aldığı para ile kendisine başka bir taşınmaz aldığını, paraları da mirasbırakanın kendisinin kullandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Mahkemenin 15.05.2014 tarihli ve 2009/63 Esas, 2014/269 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın mirasçılar arasında taksim yaptığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleştirilen davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar asıl davadaki davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

2. Dairenin 03.05.2017 tarihli ve 2017/1445 Esas ve 2017/2281 Karar sayılı kararı ile; “...Mirasbırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve hakların araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınması, böylece yukarıda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığnın açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 09.12.2021 tarihli ve 2018/345 Esas ve 2021/425 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakanın paylaştırma amacıyla temlik yaptığı, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 20.09.2022 tarihli ve 2022/2212 Esas ve 2022/5925 Karar sayılı kararı ile; asıl davada davalılar ...,... ’ya yönelik paranın terekeye iadesi, olmazsa tenkisi talebi yönünden iddianın ispatlanamadığı ve bu talebe ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtildikten sonra "...birleştirilen davada davacı ... dava dilekçesinde kendisine yapılan temlikin muvazaalı olduğunu bildirmiş, davalı ... da savunmasında “6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanın ölü kızı ...’nin çocuklarına isabet ettiği, onların isteği üzerine emanetçi olarak adına tescil edildiği” yönünde beyanda bulunmuş, davacıların muvazaa iddiası karşısında paylaştırma yapıldığı yönünde savunma yapan davalılar, mirasbırakan tarafından tüm mirasçıları kapsayan bir paylaştırmanın yapıldığını ispatlayamamışlardır. Bu durumda toplanan delillere göre temliklerin muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, mirasbırakanın oğulları ...,... ’e yaptığı temliklerin muvazaalı olduğu gözetilerek asıl davada davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece toplanan tüm delillere göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği ve birleştirilen davanın takip edilmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına, asıl davaya konu 29 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacılar adına tesciline, asıl davacının diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Asıl davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini, verilen kararın bozma ilamına aykırı olduğunu, davalı ...'ün kabule yönelik beyanı dikkate alınmaksızın verilen kararın isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; yargılama aşamalarındaki beyanlarını tekrarlayarak mirasbırakanın ölmeden önce taşınmazlarını mirasçılarının isteğine göre taksim ettiğini, davacı ...’ye verilen taşınmazın davalı ...'ya satıldığını, diğer davacılara verilen taşınmazların ise geçici olarak davalı adına tescil edildiğini, devrin muvazaalı olmaması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, bağışlanan bedelin terekeye iadesi, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı; Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi.

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosyanın incelenmesinden; 1931 doğumlu mirasbırakan ... 'in 14.01.2009 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğlu ..., davalı oğulları ...,... ile kendisinden önce ölen kızı ...’nin çocukları olan davacılar ...,...,...’nun kaldığı, mirasbırakanın asıl davaya konu 29 ada 6 ve 7 parsel, 155 ada 19 parsel ve 108 ada 37 parsel sayılı taşınmazlardaki payını 18.12.2008 tarihinde davalı oğlu ...'e, 11 ada 41 parsel sayılı taşınmazını ise aynı senetle davalı oğlu ...'e satarak devrettiği, asıl davada davalı olan ...'in açtığı birleştirilen davada kendisine yapılan devir dahil tüm temliki işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürdüğü, birleştirilen davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına dair verilen önceki kararın temyize konu edilmeyerek kesinleştiği, asıl davanın reddine dair önceki kararın ise yukarıda yer verilen Daire ilamı ile kabule yönelik olarak bozulduğu ve Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Bilindiği üzere, Mahkemece bozma ilamına uyulmakla bozma ilamı lehine olan taraf yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan ve yukarıda özetlenen bozma ilamında, mirasbırakanın oğulları ... ve ...’e yaptığı temliklerin muvazaalı olduğu gözetilerek asıl davada davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulüne karar verilmesi gereğine değinilmiş olduğu halde, Mahkemece, yalnızca davaya konu 29 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, asıl davacıların diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmesi nedeniyle bozma ilamı gereğinin yerine getirildiğinden söz edilemez.

3. Kabule göre de Mahkemece asıl dava yönünden hüküm altına alınan dava değerinin 9.423,50 TL olduğu gözetilerek Harçlar Kanunu'nun yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken eksik harca hükmedilmiş olması da isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

Asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.