Logo

1. Hukuk Dairesi2023/474 E. 2024/3432 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında, mirasçıların tamamının davaya dahil edilmemesi ve eksik inceleme nedeniyle Yargıtay’ın bozma kararına rağmen, yerel mahkemenin aynı şekilde hüküm kurması uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil taşınmazlar için dava açılması hususunda mirasçıların tamamının davaya dahil edilmemesi, aktif husumet koşulunun gerçekleşmemiş olması, ayrıca bozma kararında belirtilen hususların yerine getirilmeyerek eksik inceleme yapılması ve hava fotoğrafı incelemesi yapılmaması gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/72 E., 2020/19 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mirasbırakanı olan ...'ın Mazgirt ilçesi, ... mevkiinde bulunan ve tapunun kanunisani 1302 tarih ve 91 sıra kayıtlı bir parça taşınmazın 1/2 hissesini satın alıp diğer ortağı ile birlikte gerek tarım arazisi gerekse de kısmen meyve bahçesi olarak kullanmak sureti ile tasarruf da bulunmaya başladığını, ölümünden sonrada mirasçıları tarafından kullanılmaya başladığını,1/2 hissesinin miras payları oranında mirasçılar adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile A harfi ile gösterilen 3653,22 metrekarelik bölümün ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2015/7704 Esas ve 2017/3431 sayılı kararı ile " sağlıklı bir sonuca varabilmek için davacının dayandığı tapu kaydının tüm tedavüllerinin getirtilmesi, mahallinde keşif yapılarak kapsamlarının belirlenmesi, mahalli bilirkişilerin gösterdiği sınırlarda göz önüne alınarak uyuşmazlık konusu yerin kayıt kapsamında kalıp kalmadığının tespiti ile uyuşmazlık konusu yerin dere sınırında olması sebebiyle jeolog bilirkişiden rapor alınması" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dayandığı tapu kaydının 3 hudut itibariyle taşınmazı kapsadığı, tapu kaydının hukuki değerini kaybetmediği, her ne kadar uygulanmak istenen tapu kaydında dava konusu yer 2 dönüm olarak okunsa da dava konusu yerin sınırları sabit sınırlı olmasından (doğusu sel deresi batısı ark ve yok kuzey ve güneyi simon ve minas) dolayı keşif sonucu tespit edilen yüz ölçümü üzerinden davanın kabulü ile Tunceli ili Mazgirt İlçesi Yenimahallede kain, tapulama dışı boşluk alan olarak gözüken Kuzeyi tapulama dışı boşluk alan, Güneyi tapulama dışı boşluk alan, Doğusu Sel deresi, Batısı ark ve yol olan 11.04.2019 havale tarihli fen bilirkişisi ...'in raporunda A harfi ile gösterilen 3.563,22 m² yüzölçümlü taşınmazın 1/2 hissesinin davacılar murisi ...'a ait olduğunun tespiti ile davacılar ... mirasçıları adına Mazgirt Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/162 Esas ve 2014/150 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, diğer tüm taleplerin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemece, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin mirasbırakanları ...'a ait olduğu, davacıların tereke adına tescil isteme hakkının bulunduğu kabul edilerek tüm mirasçılar adına miras payı oranında yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, davanın esası yönünden değerlendirme yapılabilmesi için, öncelikle aktif husumetin mevcudiyetinin mahkemelerce re'sen gözetilmesi zorunludur.

2.Somut olayda davacılar, dava konusu taşınmazların babaları olan mirasbırakanları ...'dan geldiğini belirtip ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlar ise de, mirasçıların tamamının katılımı olmadan tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmiştir. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin el birliği hükümlerine tabi olduğu ve davacının da tereke adına talepte bulunduğunda tereddüt yoktur. Elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunan terekeye ilişkin davanın tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için bütün mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Yukarıda ilgili hukuk bölümünde ayrıntıları belirtildiği üzere bir kısım davacıların açtığı bu davada diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerekir. Dosya arasında bulunan veraset ilamının incelenmesinde; mirasbırakanın davacılar dışında mirasçılarının bulunduğu ve temyize konu taşınmazın kayıt maliki olan davalı Hazine terekeye göre 3. kişi durumundadır. Öte yandan zilyetlik araştırması da yetersiz olup hava fotoğrafı incelemesi yapılmadan karar verilmiştir.

3.Hal böyle olunca; Mahkemece; davacı tarafa, muris ...'ın mirasçılarının tamamının davaya muvafakatlarının alınması veya terekeye temsilci atanmasının sağlanması için süre verilmeli, bu suretle aktif husumete ilişkin eksikliğin giderilmesi halinde, işin esasına girilerek dayanak tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritası ve tüm oluşum belgeleri ile dava konusu taşınmaza komşu ve yakın komşu durumunda bulunan ve önceki keşiflerde tapu kaydında okunan şahıs yerleri olduğu belirtilen taşınmazların tespit tutanakları ile varsa dayanağı kayıtlar Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilmeli, ayrıca taşınmazların tespit tarihinden 10-15-20 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20 nci maddesi hükmü uyarınca davacı tarafın dayandığı tapu kaydının dayanağı harita mevcut ise yerel bilirkişi yardımı ve uzman teknik bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, uygulama yapılırken haritası bulunan kayıtlarının kapsamlarının öncelikle haritasına göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeli, haritası bulunmayan kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı; kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde gösterilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilmeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtlarının uygulanması hususundaki beyanları, komşu ve yakın komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; bu kapsamda özellikle tapu kaydında tarif edilen şahısların yerleri olarak gösterilen taşınmazların tutanak ve dayanakları getirtilerek bu belgelerden yararlanılmalı, teknik bilirkişiden, tapu kaydının varsa revizyon gördüğü parsellerin de dikkate alındığı, komşu parsellerin dayanağı kayıtların dava konusu taşınmazlar yönünü ne okuduğunun belirlendiği ve kroki üzerinde işaretlenmek suretiyle tapu kaydının sınır denetiminin yapıldığı ve kaydın kapsamının kesin olarak gösterildiği keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı; tapu kaydının haritasının bulunmaması ya da uygulama kabiliyetinin bulunmaması ve hudutlarında tarif edilen sınır yerlerinin belirlenmesi halinde, sınırları itibari ile gayri sabit sınırlı olması nedeni ile tapu kaydına sabit sınırlardan başlanarak kapsam tayin edilmesi gerektiği düşünülmeli, bu yolla tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı duraksamasız belirlenmeli, taşınmazların tümünün ya da bir kısmının tapu kaydının kapsamı dışında kalması halinde, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri, ne şekilde kullanıldığı, taşınmazlarda imar-ihya yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli;

4.Ziraat mühendisi kurulundan, nizalı taşınmaz bölümünün toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli, mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmadır.

5.Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, çift hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir ve sınırlarının belirgin olup olmadığı, taşınmazın tamamında mı yoksa bir bölümü üzerinde mi tarımsal faaliyet sürdürüldüğünü açıklar şekilde rapor alınmalı;

6.Keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı lehine, dava tarihine kadar zilyetlik ile kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

7.Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.