"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/202 E., 2023/604 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmancık 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/102 E., 2022/661 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 182 ada 27 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, müvekili ile 182 ada 31 parsel sayılı taşınmazın dava dışı maliki tarafından kadimden beri yol olarak kullandıkları taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında davalı adına kayıtlı dava konusu 182 ada 26 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiğini, bu yerin halen yol olarak kullanıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile yol olarak köy tüzel kişiliği adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; adına kayıtlı dava konusu taşınmazın bir bütün halinde ceddinden intikalen kendisine kaldığını, taşınmazın tamamının zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın nizalı bölümünde 30-40 yaşlarında ceviz ağaçlarının ve yine babasının vefatından sonra kullanmaya başladığı sulama havuzunun bulunduğunu, nizalı yerin hiçbir zaman yol olarak kullanılmadığını, bölgede yol olarak kullanılan sabit bir yer de bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.04.2019 tarihli ve 2015/2312 Esas, 2019/382 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün evvelinde köy yolu olarak kullanıldığı, davalının 3-5 yıl önce bu yere havuz yaptığı ve ceviz ağaçları dikerek tel örgü ile çevirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 182 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 22.06.2018 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı renkle taralı olarak gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile Tepeyolaltı Köyü Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 24.01.2020 tarihli ve 2019/1815 Esas, 2020/117 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün kapanan bir yol veya halen umumun kullanmasına açık bir yol olup olmadığı ve üzerinde davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin yöntemince araştırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.11.2022 tarihli ve 2020/102 Esas, 2022/661 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma - gönderme kararı uyarınca yapılan araştırma ve incelemeden, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün 1977 yılında yeni köy yolu yapılana kadar tüm köyün kullanımında olan ve köy yolu olarak kullanılan bir konumda olduğu, ancak 1977 yılında yeni köy yolu yapıldıktan sonra bu yolun kullanım dışı kalıp kapandığı ve sadece davalı ve onun murisi tarafından kullanıldığı, bu alana ceviz ağaçları diktiği, kapanan yollar, yol boşlukları ve fazlalıkların zilyetlikle iktisap edilebileceği, nizalı taşınmaz bölümünde davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2006 yılından öncesine ilişkin hava fotoğraflarının getirtilip bilirkişiden taşınmazın nizalı bölümünün kullanım durumuna ilişkin olarak rapor aldırılmadığını, dosya kapsamına göre davalının taşınmazı kullandığını ispatlayamadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2023 tarihli ve 2023/202 Esas, 2023/604 Karar sayılı kararıyla; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman jeodezi bilirkişi tarafından 2006, 2011 ve 2013 yıllarına ait hava fotoğraflarının incelenmesi neticesinde dava konusu taşınmazın (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerinin kuzeybatı yönünün tarla yolu görüntüsünün kaybolmuş olmasına, (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin kuzeyi ve güneyi arasında kullanım farklılığı olduğundan iki kullanım arasında gelip geçmek için kullanılan yolun varlığından söz edilebileceğinin belirtilmesine, ziraat bilirkişi raporunda yol olduğu iddia edilen alanın 20 yaşlarında ceviz ağaçları ile çevrili olduğunun belirtilmesine, dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre de nizalı taşınmaz bölümünün 1977 yılında yapılan köy yolundan sonra kullanılmadığı, aksine davalı ve murisi tarafından kullanıldığının belirlenmesine göre kapanan yol niteliğinde olduğu anlaşılan taşınmaz bölümü üzerinde davalı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşulları gerçekleştiği gibi, taşınmazın aktif olarak kullanılmayan kadim yol niteliğinde bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. ve 16/B maddeleri; 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesi
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Çorum ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 182 ada 26 parsel sayılı 11.198,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, aktif yolların 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesinin son fıkrası gereğince paftasında gösterilmekle yetinileceği ancak yol artığı veya boşlukları ile kapanmış yolların ise kazanma süresi ve koşullarının oluşması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. ve 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddeleri gereğince zilyetlikle edinilmelerinin mümkün olmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.