Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4938 E. 2025/2683 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile taşınmaz satışı sonrasında satış bedelinin davacıya ödenip ödenmediği ve vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı hususunda tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait taşınmazın satışı için verilen vekaletname kapsamında yapılan satış işleminde, satış bedelinin davacının borçlarının ödenmesi için kullanıldığı, davacının satıştan haberdar olduğu ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/910 E., 2023/1325 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/215 E., 2020/76 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, asıl ve birleştirilen davda davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 27.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacı vekili Avukat.... ile temyiz edilen birleştirilen davada davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat Sedat Yorulmaz ve asıl ve birleştirilen davada davalı ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, kayden maliki olduğu taşınmazları satması için davalı ...'i vekil tayin ettiğini, vekil ...'in dava konusu 6 numaralı bağımsız bölümü diğer davalı ...'ye satış suretiyle devrettiğini, yapılan bu devir işlemi sonrası davacıya herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek 6 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiş, yargılama sırasında dava konusu taşınmazın vekil ...'in kayınpederi ....'e ait ... Mağazacılık Limited Şirketine satıldığının anlaşıldığını ileri sürerek birleştirilen dava ile tapu iptali ve tescil talebini davalı Şirket'e yöneltmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının dava konusu taşınmazı davacıya ait ... Çeyiz Limited Şirketinde sigortalı çalışan vekil ...'den satın aldığını, taşınmazın satın alındığı dönemde taşınmaz üzerinde çok fazla haciz ve ipotek bulunduğunu, davacı tarafın bu borçlardan kurtulmak için taşınmazını satmak istediğini, satış işleminden sonra haciz ve ipoteklerin diğer davalı tarafından kaldırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davacı taraf adına başka taşınmazlar da satılmasına rağmen davacının bu taşınmazlar için dava açmadığını, davacının satış işleminden sonra herhangi bir bedel almadığını iddia etmesine rağmen davalıyı vekillikten azletmediğini, davacının, sahibi olduğu şirketin ekonomik olarak zor duruma düşmesi nedeniyle iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğunu, davacının borçları nedeniyle taşınmazlarını satışa çıkardığını, ayrıca davalının 04.03.2015-10.10.2016 tarihleri arasında davacıya ait şirkette çalıştığını, yapılan devrin davacının bilgisi ve talimatıyla yapıldığını, devir sonrası taşınmazdaki haciz ve ipotek alacaklılarına ödemeler yapıldığını, bu nedenle vekil davalının eline hiçbir para geçmediğini, hepsinin borçlulara ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

3.Birleştirilen davada davalı ... Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bedeli mukabilinde satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/215 Esas sayılı dosyasında (asıl dava), davacının davalı ... ve ...'e yönelik kendisine ait 7 numaralı bağımsız bölüm yönünden dava açtığı, yargılama sırasında bu davalılar yönünden davanın tefrikine (tefrik sonrası esas numarası 2018/314) karar verildiği anlaşılmıştır.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İzmir 32. Noterliğinin 06.07.2015 tarih ve 11109 numaralı vekaletnamesi ile davacı ... tarafından davalılardan ...'a verilen vekaletname ile davalı ...'ın dava konusu 6 numaralı bağımsız bölümü davalılardan ...'e 92.000,00 TL bedelle 28.08.2015 tarihinde sattığı, aynı gün aynı yevmiye numaralı işlem ile ...'ın ...'a vekaleten 20 numaralı bağımsız bölümü yine ...'e sattığı halde bunun dava konusu yapılmadığı, benzer nitelikte hem davacının hem de davacının eşi ...'un davalı ...'a verdikleri vekaletnameler ile başka taşınmazların da satıldığı, davalı ...'ın 04.01.2018 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu ödeme belgelerinden görüleceği üzere dava konusu taşınmazın satış bedelinin davacı ...'un borçlarının ödenmesi doğrultusunda kullanıldığı, ...'un taşınmazın satışından ve ödemelerden haberdar olduğu, taşınmazın satışından sonra da davalı ...'ın davacının yanında çalışmaya devam ettiği, taşınmazın kötüniyetli olarak vekil tarafından elden çıkartıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı hukuki gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davda davacı vekili duruşma istemli temyiz dilekçesinde özetle; aynı konuyla ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2020/911 Esas sayılı kararıyla davacı lehine karar verildiğini, Mahkemece vekilin vekalet görevinin kötüye kullanıp kullanmadığı hususunun yeterince incelenmediğini, davacının satışlardan haberdar olmasının ve vekilin satış işleminden sonra da davacıya ait iş yerinde çalışmasının vekilin vekalet görevini tam anlamıyla yerine getirdiğini göstermeyeceğini, davalılar arasında yakın ilişki bulunduğunu, satış bedelinin ipotek ve hacizlerin kaldırılması için kullanılmasının önemli olmadığını, önemli olanın satış bedelinin davacıya ödenmesi gerektiğini, vekil davalı ... tarafından sunulan dekontların bir kısmının satış tarihinden önce, bir kısmının da satış tarihinden çok sonrasına ilişkin olduğunu, dekontların satış bedeli olduğu hususunu kabul etmemekle birlikte davalı ...'in dava dosyasına sunduğu dekontların toplam miktarı 800.000,00 TL iken bilirkişi raporunda satış tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 1.430.000,00 TL olduğunu, vekil ...'in yaptığı ödemelerin şirket çalışanı olması nedeniyle Şirketten gelen tahsilatlarla yaptığını, davacıya ödeme yapıldığının kanıtlanamadığını, vekilin asli sorumluluğunu yerine getirmediğini, satışın, değerinin çok altında bir bedelle yapıldığını, dava konusu taşınmazda satıştan önce de sonra da davacı ... ailesinin oturduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının İzmir 32. Noterliğinin 06.07.2015 tarihli ve 11109 sayılı vekaletnamesiyle davalı ...'i vekil tayin ettiği, vekil davalı ...'in vekaletnamesindeki satış yetkisine dayanarak dava konusu 6 numaralı bağımsız bölümü 28.08.2015 tarihli ve 4050 yevmiye numaralı resmi senetle davalı ...'ye 455.000,00 TL bedelle satış suretiyle devrettiği, davalı ...'nin dava konusu bağımsız bölümü 12.01.2017 tarihli ve 144 yevmiye numaralı resmi senetle davalı ... Limited Şirketini temsilen vekili ...'e 460.000,00 TL bedelle satış suretiyle devrettiği anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacıdan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmaya gelen temyiz edilen davalı ... Limited Şirketi vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.