"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/322 E., 2019/3 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Kocaali ilçesi, ... Köyü köy civari mevkkinde kain 39 cilt, 90 sahife, 25 sırada kayıtlı 20400 m2 tarla vasfındaki taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında 110 ada 25 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 110 ada 26 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, anılan taşınmazların Hazineye ait tapunun kapsamı içerisinde kaldığını, belirtilen tapu kaydının mütegayyibe eşhastan ve ermeni milletinden metruken Hazineye intikal eden yerlerden olduğunu, şahıslarca kazanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile Hazineye ait olan kısmın ifrazı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; dava konusu taşınmazın dedesinden kendisine intikal ettiğini, Hazine ile ilgisinin olmadığını, taşınmazların dört tarafının tapulu olduğunu, o taşınmazlar hakkında dava açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.04.2014 tarihli ve 2011/32 Esas, 2014/197 Karar sayılı kararıyla; dayanak tapunun dava konusu parselleri kapsamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.10.2017 tarihli ve 2015/17250 Esas, 2017/6206 Karar sayılı kararı ile; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme başvurusu üzerine Yargıtay ( Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.02.2018 tarihli ve 2017/6128 Esas, 2018/943 Karar sayılı kararı ile; davacı Hazine vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine, vekalet ücretine yönelik itirazların ise dava dilekçesi ile bildirilen değer itiraza uğramadığı, keşif sonucu belirlenen değer üzerinden davalı tarafından da eksik harç tamamlanmadığı, davalı lehine dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi vekalet ücreti belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 09.10.2017 tarihli ve 2015/17250 Esas, 2017/6206 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda cilt 39, sahife 90, no:25'de kayıtlı Haziran 1938 tarihli 20400,00 m2'lik tapu kaydının uygulandığı, 110 ada 25 ve 26 nolu parsellere uymadığının belirtildiği, tüm dosya kapsamından davacının dayanak yaptığı 39, sahife 90, no:25'de kayıtlı Haziran 1938 tarihli 20400,00 m2'lik tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsamadığı, dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmazlarla bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı dava dilekçesindeki ve aşamadaki beyanları ile; dava konusu taşınmazların dayanak tapu kapsamında kaldığını ve kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13 üncü maddesi,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılmasına, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dosya içerinden; Sakarya ili, Kocaali ilçesi, ... köyü 110 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin 02.04.2005 tarihinde yapıldığı ve 09.06.2005 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
3. Somut olayda: hükme dayanak bilirkişi raporunda davacı tarafın dayanak tapu kaydının davaya konu 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazları kapsamadığının tespit edilmesine rağmen gerekçenin "yargılama aşaması ve deliller" kısmında dosya kapsamı ile örtüşmeyen ifadelere yer verilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı vekilinin değinilen yön itibariyle temyiz itirazının kabulü ile; Mahkeme kararında yer alan "YARGILAMA AŞAMASI VE DELİLLER: Orman yüksek mühendisi bilirkişi, harita mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisi heyeti tarafından ortak olarak tanzim edilen bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; davalı taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro haritalarına ve hava fotoğrafı ve memleket haritalarına göre tamamının kültür arazisi olduğu, orman sayılan yerlerden olmadığı, dayanak tapu kaydının uygulanması neticesinde dava konusu parselin 4.535,05 m² lik kısmını kapsadığı hususunun tespit edildiği anlaşılmıştır." kısmının hükümden çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.