"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/225 E., 2022/748 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ile davalı İl Özel İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacının ... köyünde Sarıkız mevkiinde bulunan bir tarlayı 30 seneyi aşkın bir zamandır aralıksız olarak ve malik sıfatıyla kullandığını belirterek taşınmazın davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 2014/51 Esas 2016/320 Karar sayılı kararıyla; hakdüşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2017/4076 E., 2020/3448 K. sayılı kararıyla " taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmediği, hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmında 20 yılı aşan ekonomik amaca uygun zilyetliğinin ve tarımsal faaliyetinin bulunduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Uşak ili Merkez ilçesi ... köyünde bulunan fen bilirkişisi ...'ın 22.12.2015 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen toplam 4862,00 m2 yüzölçümlü yerin aynı adada son parsel numarası almak suretiyle " tarım arazisi" vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı İl özel İdaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı İl Özel İdaresi vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın komşu kayıtlarının dosya arasına getirilmediğini, taşınmazın tescil dışı bırakılması hususlarının yeterince değerlendirilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı; Uşak ili, Merkez ilçesi, ... köyünde dere yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
2. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Belediyesinin tüzel kişiliği 2013 yılında son bularak köye dönüştüğü halde ilgili köy tüzel kişiliğine husumet yöneltilmemiş, taşınmazın imar kapsamına alınıp alınmadığı sorulmamış, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa bu tutanakların dayanağı belgeler getiriltilmemiş, belgelerdeki sınırların dava konusu taşınmazı ne şekilde okuduğunun tespiti yapılmamıştır. Bunun yanında dava konusu taşınmaz dere yatağı vasfıyla tescil harici bırakıldığı halde hava fotoğraflarıyla taşınmazın dere yatağı vasfında olup olmadığı denetlenmemiş, DSİ müzekkere cevabında taşınmazın taşkın sahası içerisinde kalmadığının belirtildiği, jeolog raporunda ise taşınmazın taşkın sahası içerisinde kaldığının belirtilmesiyle çelişki oluştuğu, ayrıca bir taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup en az üç adet hava fotoğrafı üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliğini ve kullanım şeklinin belirlenmesi gerekirken, somut olayda belirtilen tarih aralığındaki tek bir döneme ilişkin hava fotoğrafı üzerinde, yetersiz bir inceleme yapılarak karar verilmiştir. Öte yandan TMK'nın 713 üncü maddesinin 4-5 inci fıkaraları gereğince yasal ilan yapılmamıştır.
3. Dava, tapusuz taşınmazın tescil isteğine ilişkin olup, TMK'nın 713/3 üncü maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda husumetin yasal hasım konumundaki Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliklerine yöneltilmesi gerektiğinden, ilgili yasal hasım olan ... Köy Tüzel Kişiliğine davasını yönelterek taraf teşkilini sağlaması için davacıya süre ve imkân tanınmalı, çekişmeli taşınmazın dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı Belediye Başkanlığından sorulmalı, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden(imar planı içerisinde ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik bindirmeli çift hava fotoğraflarının(öncelikle 1971 ve 1994 yıllarına ait) en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli,
4. Bundan sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi 1 kişilik jeolog bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği,taşınmazın evvelinde dere yatağı olup olmadığı, dere ile arasında ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığı, dere yatağı değil ise imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazın ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden, taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın dere yatağı vasfında olup olmadığı, dere ile arasında ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazın taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;
7. Jeoloji mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın aktif ya da pasif dere yatağında kalıp kalmadığı, sınırında bulunan dereler ile çekişmeli taşınmaz arasında kot farkı olup olmadığı ve çekişmeli taşınmazın derenin taşkın sahası içinde bulunup bulunmadığı, DSİ'den gelen müzekkere cevabı ile bozmadan önce alınan jeolog bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle ayrıntılı rapor aldırılmalı;
8. Fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği doğru şekilde belirlenerek dere yatağı vasfındaki taşınmazlarda zilyetlikle kazanım sağlanamayacağı göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
9. Öte yandan, TMK'nın 713/5 inci maddesinde belirtilen gerekli ilanların internet ortamında mutlak surette yapılarak yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınması gerektiğinin düşünülmemiş olması isabetsiz olup bozmaya gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davalı İl Özel İdaresine iadesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.