Logo

1. Hukuk Dairesi2023/524 E. 2024/2443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki pay ve payda uyuşmazlığının düzeltilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazdaki paydaşlara, pay ve payda eşitsizliğinin düzeltilmesi için ortaklığın giderilmesi davasında yetki verildiği ve paydaşların bu yetkiye dayanarak tapu kaydının düzeltilmesini talep etmekte hukuki yararları bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2971 E., 2021/1671 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü / İstinaf isteminin esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/52 E., 2019/275 K.

Taraflar arasında görülen tapu kaydındaki pay oranının düzeltilmesi isteğine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bir kısım davalılar vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davalılar ...,...,...,... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1308 Esas sayılı dosyası ile İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yer alan 61 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesi için dava açıldığını, ilgili dosya ile davaya konu taşınmazda 31.10.2013 tarihinde yapılan keşif ve neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın tapu kaydında pay ve payda toplamının eşit olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle ilgili dosyanın 21.01.2014 tarihli duruşmasında söz konusu eşitsizliğin idari yoldan düzeltilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde ise düzeltim davası açmak için kendilerine yetki verildiğini, Konak Tapu Müdürlüğünün 13.02.2014 tarihli cevabında eşitsizliğin idari yoldan düzeltilmesinin mümkün olmadığının belirtildiğini ileri sürerek, 61 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki pay ve payda toplamı eşitlenerek tapu kaydının tashihine karar verilmesini talep etmiş, 27.03.2018 tarihli dilekçesi ile 1984 yılında ölen ...’nın mirasçıları ile, ... ve ...’ın davaya dahil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalı ..., ..., ... ve ... vekili; dava konusu parsel için İmar Kanunu’nun 18 inci maddesi uygulamasının başlatıldığını, yeni ada parseller oluşturulduğunu, gerek davacı, gerekse davalıların paylarına isabet eden parsellerin belli olacağını, açılan bu davanın ve İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 'nin 2009/1308 Esas sayılı dosyasının konusunun kalmayacağını, bu durumun Konak Belediyesinden sorulmasını, davalıların pay/payda hatasının oluşumunda kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; ...'a ait 100/20160 payın tapu memuru hatası nedeniyle tescil edilmediği, ...'ın payını satarken tüm payını satma saiki ile hareket ettiği, davalıların herhangi bir hatasından söz edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile dava konusu 61 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki pay ve payda toplamı eşitlenerek tapu kaydının tashihine, bu kapsamda; dahili davalı ...'in dava konusu taşınmazda 172,55 m2 yüz ölçümlü ve 137/1680 (1644/20160) payının, 1744/20160 olarak tashihine ve tesciline, dava konusu taşınmazın pay ve paydasının 20160/20160 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalı ..., ..., ... ve ... vekili vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının payına ilişkin olmadığından eldeki davanın açılamayacağını, ...’nın payını temlik ettiği kişiler tarafından açılmış bir dava bulunmadığını, imar uygulamasına ilişkin işlemlerin bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile bir kısım davalı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar ..., ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1978 yılından 2010 yılına kadar müteaddit devirlere rağmen ...'ın 100/20160 payı üzerinde ipka ettiği ve bu durumun 32 yıldır hiç bir işlem ve eyleme tabi tutulmadan devam ettiği, ortaklığın giderilmesi davasında görevli Sulh Hukuk Mahkemesinin kayıt düzeltilmesine ilişkin değil, tapunun iptaline ilişkin bir davanın açılmasına dair bir yetki verebileceğini, haklarında dava açılması gerekli olmadığı halde dava açıldığından davanın husumet nedeniyle reddine ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu kaydındaki pay ve payda eşitsizliğinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1027 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 04.07.2019 tarih, 7181 sayılı Kanun ile eklenen ek 3 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 61 ada 10 parsel sayılı, 2116 m2 yüz ölçümlü, ev vasıflı taşınmazda ...’ın 3360/20160 oranında payı olduğu, ...’ın 1616/20160 payını 25.04.1978 tarihinde ... ve ...’a temlik ettiği, bakiye 1744/20160 payı uhdesinde bıraktığı ancak kütük sayfasına hatalı olarak 1644/20160 pay yazıldığı, bu aşamadan sonra ...’ın 31.10.1980 tarih, 4472 yevmiye nolu akit ile payını dahili davalı ...’e, ...’in bu payı 15.12.2004 tarihinde dahili davalı ... ’e ve ...’in de 07.12.2010 tarihinde davalı ...’e devrettiği, sonuç olarak taşınmazda 25.04.1978 tarihli temlik sonrasında kütük sayfasına ... adına 100/20160 payın eksik yazıldığı ve bu şekilde pay ve payda uyumsuzluğu oluştuğu anlaşılmaktadır.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Hemen belirtmek gerekir ki, dolu pafta sistemine göre, Devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek doğru sicil oluşturması, tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olduğundan hakimin bu hususu re’sen göz önüne alması gerektiği ve doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğu açık olup, dava konusu taşınmazdaki paydaşlara taşınmazdaki pay ve payda eşitsizliğinin düzeltilmesi için ortaklığın giderilmesi davasında mahkemece yetki verildiği dikkate alındığında, bir kısım paydaşın bu yetkiye dayanarak eldeki davayı açarak kaydın düzeltilmesini talep etmekte hukuki yararları olduğu gibi, böylesi bir talebin paydaşların mülkiyet haklarını etkileyebileceği dikkate alınarak tüm paydaşlara karşı açılacak bir dava ile dinlenebileceği kuşkusuzdur. Bir kısım davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir.

4. Bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

İlk Derece Mahkemesince; ...'ın, bakiye payını temlik ederken tüm payını devretme saiki ile hareket ettiği, davalıların herhangi bir hatasından söz edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile dahili davalı ...'in dava konusu taşınmazdaki payının 1744/20160 olarak tashihine ve tesciline karar verilmiş olup 31.10.1980 tarih, 4472 yevmiye nolu resmi akitte ...’ın taşınmazdaki payının tamamını temlik ettiğinin akitte ifade edildiği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

5. Ne var ki, hüküm tesis edilirken dahili davalı ...’in payı yönünden düzeltim yapılmasına rağmen, hükme anılan dahili davalının hatalı payına (1644/20160) isabet eden yüz ölçümü yazılarak infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi doğru değil ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

Bir kısım davalılar vekilinin değinilen yönden temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının birinci fıkrasının 2 nci bendinde yer alan "...'in dava konusu taşınmazda 172,55 m2 yüzölçümlü ve 137/1680 hissesinin, 1744/20160 olarak TASHİHİNE VE TESCİLİNE, dava konusu taşınmazın pay ve paydasının 20160/20160 olarak DÜZELTİLMESİNE ve hüküm özetinin tapuya gönderilmesine," cümlesi anılan bentten tamamen çıkarılarak yerine "Dahili davalı ...'in dava konusu taşınmazdaki 137/1680 payının (172,55 m2), 1744/20160 (183,04 m2) olarak TASHİHİNE ve 1744/20160 payın dahili davalı ... adına TESCİLİNE, dava konusu taşınmazın pay ve paydasının 20160/20160 olarak DÜZELTİLMESİNE ve hüküm özetinin ilgili tapu müdürlüğüne gönderilmesine,” cümlesi yazılmak suretiyle hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2 nci maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.