"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/428 E., 2023/269 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul-Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptal-tescil olmazsa tenkis istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar tarafından duruşma istekli olarak ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.06.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan ...’in 391 numaralı ve 450 m2 arsa payına tekabül eden taşınmaz ortaklık haklarını davalıların mirasbırakanı oğlu ...’e devrettiğini, mirasbırakanın malvarlığının iyi olduğu, taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, devrin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal-tescil veya tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap vermemişler; ilk celse davalı ... davayı kabul etmediğini, eşine yapılan satışın gerçek olduğunu belirtmiştir.
III. MAHKEMENİN KARARI
Mahkemenin 04.02.2014 tarih 2011/357 E., 2014/22 K. sayılı kararı ile temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.
Dairenin 24.05.2016 tarihli ve 2014/8917 Esas, 2016/6387 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan tapuda taşınmaz mal temlik etmediğinden, kooperatif payı devrine ilişkin tasarrufu ile ilgili olarak 1.4.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, davada tenkis isteği de bulunmakta olup davacının bu talebi hakkında araştırma, inceleme ve değerlendirme yapılması, kabule göre de hüküm fıkrasında iptal ve tescile karar verilen taşınmazın bağımsız bölüm numarasının “98” yerine “96” yazılmış olması da doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.07.2023 tarihli 2016/428 E., 2023/269 K. sayılı kararı ile; tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tenkis isteğinin ise mirasbırakanın saklı payı zedeleme kastının aranmadığı, kazandırma esnasında bu tasarrufun saklı paylı mirasçıların bu paylarına halel getireceğinin bilinmesi veya bunun ihtimal dahilinde görülmesi yeterli olduğundan yapılan tenkis hesabı neticesinde 1.141.774,52 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tapu iptali ve tescil talebinin reddini hatalı olduğunu, hisse devrinin muvazaalı olduğunun sabit olduğunu, tenkis hesabında karar tarihinde en yakın tarihe göre belirleme yapılmadığını, seçimlik hakkın kullanıldığı tarihi göre verilen bedelin hakkaniyete uygun olmadığını, bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmediğini, icra dosyasından sunulan kıymet takdirine ilişkin raporla farkın ortaya konulduğunu, bedelin düşük belirlendiğini, seçimlik hakkın kullanıldığı tarih ve karar tarihi arasında 2 yıl olduğunu, ölüm tarihinden itibaren faiz talep edilmesine rağmen karar tarihinden itibaren verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili duruşma istekli temyiz dilekçesinde; mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı olmadığını, temlik edilenin kooperatif hissesi olması nedeniyle ekonomik değerinin az olduğunu, oğlunun evini satarak şirketin borcunu ödediği için devrin yapıldığını, saklı payını zedeleme kastının temlik tarihinde olması gerektiğini, devir tarihi değerlerinin esas alınması gerektiğini, ortaklık payları ve şerefiye bedellerinin kendileri tarafından ödendiğini, bu bedellerin kim tarafından ödendiğinin araştırılmadığını, devir tarihinde bağımsız bölümler olmadığından hesaplamada hisselerin dikkate alınması gerektiğini, devrin karşılıksız olmadığını, denkleştirme amacının söz konusu olduğunu, sadece tanık ...’in beyanlarının hükme esas alındığı ancak menfaat çatışması olduğunu, terekeye eklenmesi gereken taşınmazların eklenmediğini, mirasbırakanın üç oğluna da ev aldığına ilişkin savunmanın neden kabul edilmediğinin anlaşılamadığını, ... tarafından satılan ve bedelleri alınan taşınmazların araştırılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 6, 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK) 190 ıncı maddesi; TMK 506, 564, 565 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Mirasbırakan 1921 doğumlu Hacı ...’in 21.11.2010 tarihinde ölümü ile geride davacı oğlu ..., dava dışı oğlu ... ve kendisinden önce 27.08.2003 tarihinde ölen oğlu ... ’ın çocukları davalılar ... ve ...’nin mirasçı olarak kaldığı, davalı ...’ın ... ’ın eşi olduğu, S.S. ... Yedek Parça İthalat ve Toptancıları Konut Yapı Kooperatifi 390 ve 391 nolu üyeliklerin mirasbırakan, eşi ve çocuklarının ortağı olduğu ... ... San. ve Tic. A.Ş. adına olup 25.12.1991 tarihinde mirasbırakana devredildiği, mirasbırakanın 450m2 miktarlı 391 nolu üyelik hakkını 13.04.1994 tarihinde oğlu ... ’a devrettiği, 01.08.2008 tarihinde ... mirasçıları adına 150 m2’şer üç ayrı üyelik oluşturulduğu, 391(150 m2) nolu üyelik hakkının ... tarafından aynı gün ...’a temlik edildiği, onun da 15.10.2008 tarihinde ...’a devrettiği, bilahare 11.03.2011 tarihinde ...’a temlik edildiği ve A-1 145 nolu bağımsız bölümün 06.05.2011 tarihli ferdileşme ile adına kayıtlı olduğu, 847 nolu(150m2) üyelik hakkının ... tarafından 18.11.2008 tarihinde ve 848 nolu (150 m2) üyelik hakkının ... tarafından 06.03.2009 tarihinde anneleri ...’a devredildiği, 1 ada 135 parsel sayılı 109.854,58 m2 miktarlı arazi nitelikli taşınmazda 27.02.2008 tarihinde kat mülkiyetine geçildiği ve bağımsız bölümlerin kooperatif adına tescil edildiği, 16.04.2009 tarihinde ferdileşme ile B-4 98 ve A-3 191 nolu bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği, ...’ın 191 nolu bağımsız bölümü 22.04.2010 tarihinde satış suretiyle ...’ya devrettiği, dinlenen davacı tanıkları ve özellikle mirasçı ...’in taşınmazın şirket tarafından alındığını, ancak faaliyet alanı olmadığından mirasbırakana devredildiğini, kardeşlerin eşit pay sahibi olması gerektiğini, mirasbırakanın hisseleri ... ve ...’e devrettiğini, ... ve davacının ortak şirketi olduğunu, ...’in bir kısım payını davacıya devredeceğini ancak devretmediğini bildirdiği, mirasbırakan tarafından diğer oğlu ...’e devredildiği belirtilen 225 m2 390 nolu üyelik hakkına da B-3 62 nolu bağımsız bölümün 08.05.2009 tarihli ferdileşme ile adına tescil edildiği, davalı tanığının ise Şirketin mali durumunun bozulduğu dönemde ...’in kendi evini sattığını borcu kapattığını, ailesi mağdur olmasın diye annesine ev aldığını, mirasbırakanın bu nedenle kooperatif payını devrettiğini belirttiği, dava dışı 1129 ada 51 parsel sayılı 18 nolu bağımsız bölümün 21.07.1997 tarihinde tarafların annesi ... adına kayıtlı olduğu, davalılar tarafından sunulan kayıtlarda sözleşmenin ... tarafından yapıldığı, ödemeye ilişkin senetler sunulduğu, ...’in 27.07.2008 tarihinde ölümü ile mirasbırakan ve çocukları adına intikal ettiği, mirasbırakanın dava dışı 1551 ada 52 parsel sayılı taşınmazda 1, 2, 5, 6 nolu depo ve dükkan nitelikli bağımsız bölümlerinin olduğu, belirtilen taşınmazların 21.07.2005 tarihinde mirasbırakana vekaleten davacı ... tarafından satış suretiyle davacının çocuklarına temlik edildiği, Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2006/399 E.-2007/436 K. sayılı 23.11.2007 tarihli karar ile mirasbırakan ...’e vesayeten ... tarafından açılan dava ile mirasbırakanın vekaletname tarihinde ehliyetsiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği ve kesinleştiği, SGK cevabı yazısında mirasbırakanın 1982 yılından itibaren emekli aylığı aldığı, Gümüşhane Vergi Dairesinde mirasbırakanın 61 ada 62 parsel sayılı taşınmazı olduğunun bildirildiği, 20.02.2012 tarihli yazıda İstanbul 19. Sulh Hukuk Satış Memurluğunun 2011/1 satış nolu dosyasında 1844 ada 25 parsel 7 nolu bağımsız bölümün satış bedelinin alacaklıları arasında mirasbırakanın da belirtildiği, alınan raporda bahsi geçen taşınmazların terekeye eklenmediği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, eldeki davada bozma ilamında da belirtildiği üzere 1.4.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.
Tenkis isteğine incelenmesine gelince;
TMK’nın 565/4 üncü maddesinde, mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmaların tenkise tabi olduğu düzenlenmiştir.
Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir (TMK 564). Mirasbırakanın TMK'nın 506 ıncı maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği, bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.
Somut olayda; taraf tanık beyanları ve dosya kapsamından temlik tarihi itibariyle mirasbırakan ve çocukları arasında husumet bulunmadığı, terekesinde adına kayıtlı taşınmazlar da mevcut olup diğer taşınmazları da elden çıkarabileceği, mal kaçırmasını gerektirecek bir olgunun ortaya konulamadığı, davacının, mirasbırakanın 13.04.1994 tarihli kooperatif hisse devrine ilişkin işlemde saklı payı zedeleme kastı ile hareket ettiğinin ispat edemediği açıktır.
Hâl böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Yasa’nın 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harçların yatıranlara iadesine,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden davalılar vekili için 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.06.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.