"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2352 E., 2022/1758 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/347 E., 2021/520 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 902 parsel sayılı taşınmazdaki B8 Blok, 27 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, davalı ...’nun, borçların yapılandırılmasına yardımcı olabileceğini söyleyerek kendisinin vekil tayin ettirilmesini istediğini, bilgisizliğinden yararlanarak hile ile satış yetkisi de aldığını, bu durumu fark edince azlettiğini ancak tapuya gittiğinde taşınmazın davalı ...’e devredildiğini öğrendiğini, davalı ...’nun sürekli bedeli ödeyeceğini söylediğini, davalıların birlikte hareket ettiklerini, yakın akraba ya da arkadaş olduklarını, temlikin bedelsiz yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa bedelin satış tarihinden itibaren faizi ile davalı ...’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ...; taşınmazı üzerindeki sekiz adet hacizleri bilerek aldığını, 150.000,00 TL’yi de elden davalı ...’ya verdiğini, ayrıca 80.000,00 TL değerindeki aracı da taşınmaz malikine verdiğini, ...’nun aracı nişanlısı adına tescil ettirdiğini, hacizlerin kaldırılması için 130-140.000,00 TL ödeme yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ...; emlak danışmanlığı yaptığını, davacının taşınmazın satılması için kendisini vekil tayin ettiğini, temlike dayanak vekaletnameden sonra davacının başka bir vekaletname ile kendisini tekrar vekil tayin ettiğini, alıcıdan 150.000,00 TL nakit ve 70.000,00 TL değerinde araç aldığını, ayrıca alıcının taşınmazdaki hacizleri de ödediğini, satıştan önce evi alıcıya gezdirdiğini, davacının evi tahliye ettiğini, kiraya çıktığı evi de kendisinin ayarladığını, davacının izni ve iradesi ile işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ibraname savunmasının hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, ibranamedeki imzanın davacıya ait olduğunun ATK raporu ile sabit olduğu, 29.06.2018 tarihli ibranamenin davacının davalı ...'ya gönderdiği azilname ile aynı tarihli olduğu ve borcu sonra erdirecek nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ... hakkında nitelikli dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulduğunu, sonucunun beklenilmesi gerektiğini, davacının vekaletnameyi hacizleri kaldırmak için verdiğini düşündüğünü, bu durumu evine gelen birinin taşınmazın satıldığını söylemesi üzerine öğrendiğini, hükme esas alınan ibranamedeki imzanın davacıya ait olduğu tespit edilmiş ise de böyle bir belge imzaladığından bihaber olduğunu, süresinden sonra sunulan belgenin dikkate alınamayacağını, hükme esas alınan evrakın savunma ile çeliştiğini, davanın kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; azilname ile aynı tarihli ibranamenin düzenlenmiş olduğu, içeriğinde belirtilen vekâletnamenin dava konusu taşınmazın satışında kullanılan vekâletname olduğu ve borç bulunmadığı belirtildiğinden davacı tarafından verilen ibranamenin borcu ortadan kaldıran belge özelliğinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelerle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden, Büyükçekmece 13. Noterliğinin 01.06.2018 tarihli ve 14280 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacının davalı ...'yu vekil tayin ettiği, davalı ...'nun da anılan vekaletname ile davacının kayden maliki olduğu 902 parsel sayılı taşınmazdaki B8 Blok, 27 numaralı bağımsız bölümü davalı ...'e 130.000,00 TL bedelle temlik ettiği, Büyükçekmece 13. Noterliğinin 29.06.2018 tarihli ve 17988 yevmiye numaralı azilnamesi ile davacının davalı ...'yu azlettiği, davacı ile davalının imzası bulunan "Tutanak-İbranemedir" başlıklı belge ile 01.06.2018 tarihli ve 14280 yevmiye numaralı vekaletname ile alacak ve borç bulunmadığının imza altına alındığı ve alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince hazırlanan raporda imzanın davacıya ait olduğunun saptandığı görülmüştür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 397,80 TL temyiz başvuru harcı ile 427,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...