"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/720 E., 2023/302 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret - Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/431 E., 2021/90 K.
Taraflar arasındaki tapu kaydındaki mükerrerlik şerhinin terkini istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ...'nun çekişmeli 4908 parsel sayılı taşınmazı Elazığ Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğünün 05.08.2004 tarihli ve 4486 sayılı yazılarına istinaden 18.08.2004 tarihinde satış yolu ile temlik ettiğini, Elazığ Tapu Müdürlüğünün 13.11.2019 tarihli yazısında davacıya ait 4908 parsel sayılı taşınmazın, 4958 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaz ile mükerrer olması nedeniyle mükerrer bölümlerinin tapu kaydının iptal edileceğinin ihtar edildiğini, çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde olmadığını, davacının taşınmazı iyi niyetli olarak ihale usulüyle Hazineden satın aldığını ileri sürerek davacı adına kayden satın alma suretiyle tapuda kayıtlı 4908 sayılı parsel hakkındaki mükerrerlik şerhinin kaldırılması ile taşınmazın davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mera niteliğinde olması nedeniyle davacı adına satış suretiyle mükerrer nitelikte yapılan tescilin bütün sonuçları ile hükümsüz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince çekişmeli 4908 parsel sayılı taşınmazın mera vasıflı 4958 parsel sayılı taşınmazdan daha evvel ihdas suretiyle tesis edildiği, fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere çekişmeli taşınmazın tesis kadastrosu sırasında paftasında tescil harici taşlık alan olarak kaydedildiği; ardından Hazine adına ihdas suretiyle tapuya tescil edildiği, davacı tarafından taşınmazın 2004 yılında Hazineden satın alındığı, 4958 parselin ise 2014 yılında oluşturulduğu, 4958 sayılı taşınmaz içerisinde bulunan 4908 parsel sayılı taşınmaza denk gelen kısmın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca mükerrer nitelikte olduğu, sonradan tesis edilen ve mükerrerlik teşkil eden 4958 sayılı mera parselinin mükerrer bölümünün tapu kaydının iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Elazığ ili, .... köyü, 4958 parsel sayılı taşınmaz içerisinde mera olarak mükerrer kaydedilen 27.10.2020 tarihli fen bilirkişisi raporunda ve krokisinde gösterilen kısmın mükerrer mera kaydının iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı Hazine vekili istinaf isteminde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın ilk tesis kadastrosu sırasında devletin hüküm ve tasarrufundaki taşlık alan olarak tespit harici bırakıldığı, daha sonrasında 68 nolu Toprak Tevzi Komisyonu tarafından düzenlenen 03.11.1975 tarihli krokide mera olarak işaretlendiğini, mera parselinin tescili yapılmadığından dava konusu yerin idari yoldan Hazine adına tescilinin yapıldığı, ardından satın alma suretiyle taşınmazın davacıya devredildiği; ne var ki taşınmazın öncesi itibariyle de mera niteliğinde olduğu ve mükerrerlik teşkil ettiğini, davada eksik araştırma ile hüküm verildiğini belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılması talepli istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı vekili katılma yoluyla istinaf isteminde özetle; davacının çekişmeli taşınmazı satın aldıktan 15 yıl sonra idarenin 12.09.2019 tarihli yazısı üzerine eldeki davanın açıldığını, Kadastro Kanunu'nun 36. maddesi gerekçe gösterilerek davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek bu husus kararın kaldırılmasını gerektirmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi yönünden Yerel Mahkeme kararının düzeltilmesi talepli istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yörede 1974 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan alanların, bilahare Toprak Tevzi Komisyonu tarafından 11.04.1977 tarihli ve 309 yevmiye numaralı karar ile mera parseli olarak mera özel siciline kaydedildiği, tescil harici olarak görünen bu alanda 05.02.2004 tarihinde idari yoldan bir kısım parseller oluşturulduğu, bu şekilde idari yoldan oluşturulan 4908 parsel sayılı taşınmazın 18.08.2004 tarihinde satış yoluyla davacıya devredildiği, daha sonra 2014 yılında yapılan sayısallaştırma çalışmalarında ....ve Kışlak kütüğünde kayıtlı bulunan ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen mera parselinin 4958 parsel numarası aldığı; ne var ki bu bölümün 4908 parsel ile mükerrer olduğunun anlaşıldığı, 2004 yılında yapılan idari yoldan tescil işleminin 1977 yılında ... Kışlak kütüğüne tescili yapılan (haritasında (A) harfi ile gösterilen) mera parseli dikkate alınmadan yapıldığı, davacı parselinin mera parselinin oluşumundan sonra idari yoldan 2004 yılında oluştuğu, Hazinenin devri ile davacıya geçtiği, böylece mükerrerlik şerhi verilmesinin doğru olduğu anlaşılmakla; Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin kabulüne, kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın tesis kadastrosu sırasında tespit harici bırakıldığını, ardından ihdas suretiyle Hazine adına tapuya tescil edildiği, bilahare Hazineden davacı tarafından kayden satın alındığını, ardından mükerrer biçimde çekişmeli taşınmazın mera olarak tapuya tescil edilen 4958 parsele dahil edildiğini ve davacı tarafa mükerrerlik nedeniyle dava açılması hususunda idare tarafından tanınan süre içerisinde eldeki davanın açıldığını, dosyadaki ihdas beyannamesine göre çekişmeli 4908 parselin cinsinin ham toprak olarak göründüğü ve mera ile ilgisinin olmadığını, davacının iyi niyetle, tapu kaydına güvenle kazanılmış hak sahibi olarak taşınmaza 20 yıldır malik olduğunu, davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, zira 20 yıl önce davalı kurumun davaya konu taşınmazı satışa çıkarması üzerine iyi niyetle davacının burayı satın aldığını, bilahare davalı kurumun, mükerrer tescilden bahisle 30 gün içinde dava açılmadığı taktirde 4908 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edileceğini ihtar etmesi üzerine iyi niyetli davacının eldeki davayı açmak zorunda kaldığını ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydındaki mükerrerlik şerhinin terkini isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Elazığ ili, ... ilçesi, .... köyünde 26.04.1974 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında dava konusu 4908 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanın taşlık vasfıyla tescil harici bırakıldığı, ardından 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanunu kapsamında 68 numaralı Toprak Tevzi Komisyonu tarafından 03.11.1975 tarihli krokide mera olarak işaretlenen bu alanın kadastro paftasına işlenmediği ve tapuya tescil ettirilmediği, Kadastro Müdürlüğü nezdinde tutulan paftalarda tescil harici görünen bu alanın 05.02.2004 tarihli Değişiklik Beyannamesi uyarınca ihdasen 4908 parsel numarası ile Hazine adına tapuya tescil edildiği, bilahare 19.08.2004 tarih ve 4037 yevmiye numaralı işlem ile davacıya satıldığı, ardından mükerrer biçimde çekişmeli 4908 parseli de içine alan bölümün 30.01.2014 tarihli ve 2662 yevmiye numaralı işlem ile 4958 parsel numarasıyla ve mera vasfıyla tapuya tescil edildiği; 4958 parsel içerisinde kalan çekişmeli 4908 parsel sayılı taşınmazın mükerrer olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davanın mükerrerlik kaydının iptali istemiyle açıldığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.