"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1559 E., 2022/1546 K.
DAVA TARİHİ : 07.02.2017
HÜKÜM/KARAR :Ret/Kısmen Kabul - Kısmen Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/52 E., 2019/586 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden davanın usulden reddine, davalılar ... ve ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı eşi ...’nın kendisine uyguladığı tehdit ve baskılar sonucu aldığı vekaletname ile maliki bulunduğu 781 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümü şahsi borçlarını ödemek amacıyla borçlu olduğu diğer davalı ...’a satış yoluyla devrettiğini, taşınmazın aynı zamanda aile konutu olup temlikin bilgi ve rızası dışında yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; temlikin davacının bilgisi dahilinde yapıldığını, davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiası yönünden bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu davalının bilmediğini, iyiniyetli olup TMK 1023 üncü maddesi gereğince kazanımının korunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; dava konusu taşınmazı ...’a teminat olarak verdiğini, eşinin bu husustan haberi olmadığını, temlikten yaklaşık iki ay sonra eve emlakçı gelince davacı eşinin durumdan haberdar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; davanın kayıt malikine yöneltilmesi gerektiğini, Tapu Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.10.2019 tarihli ve 2017/52 Esas, 2019/586 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça sadece iptal-tescil talep edildiği, davalı ...’ın kötü niyetli olduğu veya vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde hareket ettiğinin ispatlanamadığı, Tapu Müdürlüğü'nün pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın; davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle, davalılar ... ve ... yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.05.2021 tarihli ve 2020/309 Esas, 2021/77 Karar sayılı kararıyla; vekil ile ilk el alıcının el ve işbirliği içerisinde hareket ettiği, başka bir ifadeyle ilk alıcı ...’ın vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bildiği veya bilmesi gerektiği hususunun kanıtlanamadığı, satış sözleşmesinin geçerli olup vekil edeni bağlayacağı, bu nedenle tapu iptali ve tescil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikine yöneltilmesi gerektiğinden davalı vekil ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddi yerine davanın esastan reddedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davalı ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.03.2022 tarihli ve 2021/7625 Esas, 2022/2129 Karar sayılı kararıyla; Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine;
Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; somut olayda, davalı ... ’ın taşınmazı temlik almasından itibaren yaklaşık iki yıl davacının dava konusu taşınmazda oturmaya devam ettiği, (yargılama sırasında da davacının dava konusu taşınmazda ikamet ettiği) davalı tarafından buna karşı çıkılmadığı, davacının davalı ...’a kira bedeli de ödemediği, davacının yapılan temlikten haberdar olmadığı, davalı ... ’ın taşınmazı görmeden temlik aldığı, taşınmazın ... ’a temlikinden sonra bankadan kredi temin edilmek amacıyla taşınmaz üzerine tesis edilecek ipotek işlemleri için taşınmazın bedelinin belirlenmesi amacıyla yapılan ekspertiz işlemleri sırasında davacının temlikten haberdar olduğu, davacının eşi olan vekil ... ile diğer davalı ...’ın aynı sitede iş yeri komşusu oldukları ve aralarında ticari ilişki bulunduğu, ... tarafından vekil ...’ya satış bedeli ödendiğinin ispat edilemediği, temlikin ...'nın ...’a olan borçlarının karşılığı olarak yapıldığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı ...’ın vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilebilecek durumda olduğu, iyiniyetli sayılamayacağı, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı zararlandırdıkları hususlarında kuşku bulunmadığı ,hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında kayıt maliki ile vekil arasında el ve işbirliği olması halinde haksız fiil sorumluluğu çerçevesinde harç ve yargılama giderlerini birlikte ödemekle yükümlü olacaklarından davalı vekil ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2022 tarihli ve 2022/1559 Esas, 2022/1546 Karar sayılı kararı ile davalı ... hakkındaki davanın pasif husumete ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine; davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulü ile İstanbul ili, Sultangazi ilçesi, Zübeyde Hanım Mahallesi, 781 ada, 12 parsel , 3. kat "çatı arası piyesli daire" vasıflı 9 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri,
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 11.783,60 TL
temyiz harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.