Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6129 E. 2024/4907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların sit alanı içerisinde olup olmadığı ve zilyetlikle mülkiyet edinme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazların sit alanı içerisinde olup olmadığı, zilyetliğin niteliği ve süresi gibi hususları yeterince araştırmadan ve hava fotoğrafları gibi delilleri değerlendirmeden eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/2 E., 2023/323 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekilleri ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... mahallesinde bulunan 151 ada 204, 275, 276, 282, 283, 286 ve 287 parsel sayılı taşınmazların, davacıların mirasbırakanları olan İbrahim tarafından satın alınıp kullanıldığını ve davacılara ait olduğunu, taşınmazların ekilip sürülmek ve hayvan otlatmak suretiyle kullanıldığını bildirerek tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 204, 275, 276, 283, 286 parsel sayılı taşınmazların taşlık ve çalılık olması nedeniyle zilyetlik şartlarını taşımadığını, 282 ve 287 parsel sayılı taşınmazların ise 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı içerisinde kalması nedeniyle mevzuata uygun olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacaklarını, taşınmazlar üzerinde davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.04.2013 tarihli ve 203/685 Esas, 2013/438 Karar sayılı kararı ile; davacı ... mirasçılarından ölü ...'nın eşi ... ve oğlu ... yönünden vekaletname sunularak veya terekeye temsilci tayini davası açılarak taraf koşulunun sağlanmadığı gerekçesi ile HMK'nın 114/1-d, ve 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13.02.2014 tarihli ve 2013/11450 Esas, 2014/1194 Karar sayılı kararıyla; davada taraf koşulunun dava açılırken sağlandığı, yargılama sırasında vefat eden olursa davadan haberdar edilmesi gerektiği, davacı ...'ın mirasçılarından olan ... ve ... davadan haberdar edilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu açıklanarak karar bozulmuştur.

3. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 28.06.2016 tarihli ve 2014/853 Esas, 2016/263 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlar üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

4. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.03.2020 tarihli ve 2020/412 Esas, 2020/997 Karar sayılı kararıyla; uyuşmazlığın, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.08.2003 tarihli kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere 13.08.1987 tarih ve 2492 sayılı karar ile ekinde bulunan ve bu bölgeye ilişkin sit tescili kararının yanlış bir aplikasyon sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplandığı; uyuşmazlığın çözümü için öncelikle yanlış aplikasyon bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiği, 13.08.1987 tarih 2492 sayılı karar ve bu karara uygun olarak düzenlenen bir haritanın bulunması halinde artık bu bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı, sit alanı şerhinin kaldırılmasına ilişkin 19.08.2003 tarih 2599 sayılı kararın geçmişe dönük olarak hüküm ifade etmesinin hukuken mümkün bulunmadığı, sit alanı şerhinin kaldırılmasına dair kararın, karar tarihinden sonrası için bağlayıcı olacağı, bu yönde yapılmış bir araştırma bulunmadığı açıklanarak Mahkemece, konusunda uzman 3 arkeolog ve 3 harita mühendisi bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle 13.08.1987 tarihli 2492 sayılı karar ile ekinde bulunan ve bu bölgeye ilişkin sit tescili kararı zemine uygulanarak kararın dayanağı bulunan haritanın karara aykırı olacak şekilde yanlış bir aplikasyon sonucu düzenlenip düzenlenmediği, karar ile harita arasında uyumsuzluk olup olmadığı hususlarında gerekçeli, denetime elverişli, çekişmeli taşınmazlar ile sit haritasını çakıştırılmış halde gösterir ve varsa yanlış aplikasyonun neden kaynaklandığını açıklayan rapor ve harita düzenlenmesi ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuş, davacılar vekilinin karar düzeltme istemi de reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazlardan 472 ada 300 parselin bir kısmının sit alanında kaldığı, bir kısmının ise kalmadığı, dava konusu diğer taşınmazların sit alanı dışında olduğu, kabule karar verilen dava konusu taşınmazlar üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Bodrum ilçesi, ... köyü, ... Mevkii, Yeni 472 ada 300 parsel sayılı taşınmaz yönüyle 4183,00 metrekarelik alanın tapu kaydının iptali ile hisseleri oranında ... mirasçıları adına tesciline, fazlaya dair isteğin reddine, 472 ada 298, 349, 350, 351, 369, 370 sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında ... mirasçıları adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davacı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; reddedilen kısım yönünden de davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğunu belirterek dava konusu tüm taşınmazlardan 472 ada 300 nolu parselin 2283 m2’lik bölümünün 1. derece arkeolojik sit, 472 ada 350 parselin 674 m2’lik bölümü ile 349 parselin tamamının 3.derece sit alanı olduğunun değerlendirilmesi ve yargılama giderleri ile avukatlık ücreti hakkında hüküm kurulmaması yönünden hükmün bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... vekili; eksik araştırma ile karar verildiğini, taşınmazların taşlık ve çalılık niteliğinde olup zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davacı ... vekili; 472 ada 300 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davada kısmen kabule karar verilmesinin, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasının ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu, ... köyü çalışma alanında bulunan 151 ada 204, 275, 276, 282, 283, 286 ve 287 parsel sayılı 1.638.42, 7.561.19, 2.490,71, 16.105.30, 2.720.18, 2.313.23 ve 7.527,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 1. derece arkelojik sit alanında kaldıkları belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Mahkemece bozmaya uyulmak sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de bozmaya uyulduğu halde gerekleri eksiksiz olarak yerine getirilmemiş, çekişmeli taşınmazlara ilişkin 22/a evrakı dosyasına konulmamış, hangi taşınmazın hangi parsel numarası ile tescil edildiği belirlenmemiş, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu ile yetinilmiş, taşınmazların sit alanı içerisinde olup olmadığı sit alanı içerisinde ise kaçıncı derecede sit alanında olduğu kesin olarak belirlenmemiş, çelişik ve yetersiz bilirkişi raporları ile yetinilmiş, sit alanı dışında kalan çekişmeli taşınmazların zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olup olmadığı, taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği hususları üzerinde durulmamış, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların uygulama kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri Kadastro Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş streoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, hükme esas raporu düzenleyen bilirkişiler dışında konusunda uzman fen bilirkişisi, 3 kişilik arkeolog, jeodezi ve fotogrometri mühendisi, 3 kişilik ziraat bilirkişisi ve orman bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır.

Keşif sırasında, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadığı, olmadığı takdirde imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;

Fen bilirkişisinden keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli;

Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazların ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hâkiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;

Jeodezi ve fotogrametri uzmanından taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazların taşlık-çalılık

gibi imar - ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;

Orman bilirkişisinden bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, taşınmazların tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, ormandan açılıp açılmadığı, orman sayılan yerlerden olup olmadıkları hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

13.08.1987 tarihli 2492 sayılı karar ile ekinde bulunan ve bu bölgeye ilişkin sit tescili kararı zemine uygulanarak kararın dayanağı bulunan haritanın karara aykırı olacak şekilde yanlış bir aplikasyon sonucu düzenlenip düzenlenmediği, karar ile harita arasında uyumsuzluk olup olmadığı, taşınmazların sit alanında kalıp kalmadıkları hususlarında arkeolog ve fen bilirkişisi kurullarından gerekçeli, denetime elverişli, çekişmeli taşınmazlar ile sit haritalarını çakıştırılmış halde gösterir ve varsa yanlış aplikasyonun neden kaynaklandığını açıklayan rapor ve harita düzenlenmeleri istenilmeli;

13.08.1987 tarih 2492 sayılı karar ve bu karara uygun olarak düzenlenen bir haritanın bulunması halinde, artık bu bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı, sit alanı şerhinin kaldırılmasına ilişkin 19.08.2003 tarih 2599 sayılı kararın geçmişe dönük olarak hüküm ifade etmesi hukuken mümkün bulunmayıp karar tarihinden sonrası için bağlayıcı olacağı düşünülmeli;

Bundan sonra taşınmazların zilyetlikle edinilip edinilemeyeceği, taşınmazlar üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilleri ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Peşin yatırılan harcın talep halinde temyiz eden ilgili davacılara iadesine,

Kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.