"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1474 E., 2023/1594 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/248 E., 2022/164 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali-tescil ve ecrimisil istekli davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının 22.09.1999 tarihinde ... Belediyesine başvurarak, kendisine bir arsa temin edildiği takdirde cami yaptırıp Müftülük yahut Diyanet İşleri Başkanlığına teslim edeceğini taahhüt ettiğini, aşamada davacının ... Belediyesine ait başka bir taşınmazın da davaya konu taşınmaza eklenmesini talep etmesi üzerine, Belediyeye ait bir taşınmazın söz konusu taşınmaza ihdas edildiğini, davalı tarafından taşınmaz üzerine cami yaptırıldığını ancak taahhüt ettiği gibi taşınmazı Diyanet İşleri Başkanlığı adına tescil ettirmediğini, dava konusu taşınmazın dâhilinde bulunan caminin arkasına müştemilat olarak kullanılmak üzere ek yapılar inşa edildiğini ve davalının caminin müştemilatı olarak kullanılması planlanan bu kısımlarını dükkân olarak kiraladığını, bu dükkânlardan kira getirisi elde ettiğini ve her türlü semerelerinden haksız olarak faydalandığını, cami olarak inşa edilmiş olan kamu hizmet malının mülkiyetinin davalı üzerinde olamayacağını ileri sürerek dava konusu 1019 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline ve taşınmaz üzerinde bulunan dükkânların ... Belediye Başkanlığı adına tapuya tesciline, üzerindeki caminin Hazineye devredilmesine, davalının sözleşmeye aykırı olarak elde ettiği haksız kazançtan dolayı şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davalının dava konusu taşınmazı 27.07.2000 tarihinde davacı Belediyeden satın aldığını, cami inşaatını 2002 yılında tamamladığını, inşaat bitince Diyanet İşleri Başkanlığına dönemin belediye başkanı ile birlikte gittiğini, dava konusu taşınmazı üzerindeki cami, kuran kursu vs. yapılar ile birlikte devretmek istediğini bildirdiğini, davalının şahsi menfaat gözetmeden, ihtiyacın bulunduğu yerden bir arsa talep ettiğini ve Belediyeden bu arsayı satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.04.2022 tarihli ve 2019/248 Esas, 2022/164 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın cami, kuran kursu, lojman ve dükkan olarak kullanıldığı, davacının kamu tüzel kişisi olduğu, kamunun yararlanmasına mahsus caminin bulunduğu taşınmazın tüzel kişiliğe ait olmasında yasal bir engel bulunmadığı, 3402 sayılı Kanun'un 16/A maddesinde de değinilen nitelikteki taşınmazların aralarında Belediyenin de bulunduğu kamu tüzel kişileri adına tescilinin öngörüldüğü gerekçesi ile tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli ve 2022/1697 Esas, 2022/1989 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.04.2023 tarihli ve 2023/527 Esas, 2023/2387 Karar sayılı kararıyla; "...Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir ayni hak ihdas eder ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar. Beyanların amacı, taşınmaz ile ilgili bazı fiili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamak olup dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde inşaatın bitiminden sonra taşınmazın Diyanet İşleri Başkanlığına devredileceği yazılıdır. Nitekim, davacı Belediyenin 07.10.1999 tarihli Meclis kararı ile 24.07.2000 tarihli ve 25-538 numaralı Encümen kararında da aynı şarta açıkça yer verildiği; bir başka ifade ile cami yapımından sonra taşınmazın tekrar davacı Belediyeye döndürüleceğine dair bir karar verilmediği, bu hususun beyanlar hanesinde de belirtilmediği, 5018 sayılı Kanun’un 45 inci maddesi uyarınca Hazine tarafından açılmış bir dava da bulunmadığı gözetildiğinde, davacının eldeki davada tapu iptal ve tescil isteği yönünden dayandığı beyanlar hanesindeki kaydın taşınmazın tekrar davacı adına tescili için yeterli olmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; bozma kararının ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, cami olarak inşa edilmiş olan kamu hizmet malının mülkiyetinin davalı ... üzerinde olmasının kabul edilemeyeceğini, 3402 sayılı Kanun'un 16/A maddesinin açık hükmü ile de değinilen nitelikteki taşınmazların aralarında belediyenin de bulunduğu kamu tüzel kişileri adına tescilinin öngörüldüğünü, usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, ayrıca davalı tarafa vekalet ücreti takdirinin hukuka uygun olmadığını, harç hesaplamalarının da hatalı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptali-tescil ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
Dava, tapu iptali- tescil ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, tazminat isteğinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrasında; "Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren ilk derece mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge adliye mahkemesine gönderilir.", dördüncü fıkrasında ise; " Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan madde hükümleri uyarınca, somut olayda bozmaya uyulup uyulmayacağı konusunda ve sonucuna göre işin esası hakkında karar verme yetkisi İlk Derece Mahkemesine aittir. Bölge Adliye Mahkemesince bu husus gözetilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması doğru olmayıp verilen karar yok hükmündedir.
Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesinin 25.09.2023 tarihli kararının "yok hükmünde" olduğunun tespiti ile Dairemizin 25.04.2023 tarihli bozma kararına uyulup uyulmayacağı konusunda ve sonucuna göre işin esası hakkında karar verilmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
28.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.