"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/439 E., 2023/1706 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/583 E., 2020/353 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; muris babası ...'in 135 ada 15 ile 140 ada 15 parsel sayılı taşınmazlarını diğer davalıları ara malik olarak kullanmak suretiyle kardeşi olan davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin kendisinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına teciline karar verilmesini istemiş; aşamada isteğini paya hasretmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; öğretmenlik yapmakta iken emekli olup köye yerleşmek amacıyla davaya konu 135 ada 15 parsel sayılı taşınmazı 1.000.000.000 ETL bedelle satın aldığını ancak davalı ...'in baskısı sonucunda taşınmazı aynı bedelle ona sattığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ...; 140 ada 15 parsel sayılı taşınmazı muris ...'tan bedelini ödeyerek satın aldığını, 10 yıl sonra diğer davalı ...'e satış yoluyla devrettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı ...; taşınmazları bedellerini ödeyerek diğer davalılardan satın aldığını, alım gücünün bulunduğunu, murisin ölene kadar hiçbir işte çalışmayıp hayatının tamamının kendisine atasından kalan malları satarak, fahiş harcamalar yaparak geçtiğini, muvazaanın bulunmadığını, muris babaları ... öldükten sonra ondan kalan tüm mal varlığını kardeşi davacı ile aralarında taksim ettiklerini belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; murisin mal satmaya ihtiyacının olduğu, davacı ile arasında bir küskünlük olmadığı, taşınmazların bedelleri karşılığında satıldığı, üzerinde harabe şeklinde baba evi olan yapıyı davalı ...'in diğer davalılardan satın almak istemesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, akitte gösterilen bedel ile keşifle hesaplanan gerçek değer arasındaki farkın da tek başına temlikin muvazaalı olduğunu göstermeyeceği, davacının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; tanık beyanlarının birbiriyle çelişkili soyut ifadelere dayandığını, davalı ...'in ilk satışlardan sonra gerek evde oturmaya gerekse tarlayı işlemeye devam ettiğini, tarlanın satışından 1 ay kadar sonra murisin ölmesine rağmen terekesinden para çıkmadığını, davalının satış parasını ödediğine dair hiçbir belge sunamadığını, ilk satışlardan kısa bir süre sonra davalıya devir yapılmasının, 140 ada 15 parsel sayılı taşınmazın muris tarafından davalının kayın biraderi olan davalı ...'ye satılmasının, ...tarafından da davalıya devrinin muvazaayı gösterdiğini belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; murisin mal satmasını gerektirecek ihtiyacının bulunmadığı, taşınmazın devir tarihindeki değeri ile tapuda gösterilen değer arasında afaki fark bulunduğu, ara maliklerin murise, davalının ise ara maliklere parayı ödediklerini somut delillerle ispat edemedikleri, murisin 140 ada 15 parsel sayılı taşınmazın satışından yaklaşık bir ay sonra ölmesine rağmen terekesinden para çıkmadığı, 135 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ara malik davalı ...'ya devrinden elli gün kadar sonra davalı ...'e taksitle devrinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tanık Hayati'nin beyanları ile bahçeyi, tanık ...'ın beyanları ile evi, satıştan sonra da davalı ...'in kullanmaya devam ettiği gözetildiğinde yapılan devrin davacıdan mal kaçırma amaçlı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilleri; cevap dilekçesi ve aşamalardaki savunmalarını yinelemişler, muvazaa iddiasının ispatlanamadığını, usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,
Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706. maddesi,
Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. maddesi,
Tapu Kanunu'nun 26. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1934 doğumlu muris ...'in 15.10.2000 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak oğulları olan davanın taraflarının kaldığı, murisin 135 ada 15 parsel sayılı taşınmazını 01.09.1997 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...'nın taşınmazı 31.10.1997 tarihinde davalı ...'e devrettiği, öte yandan murisin 140 ada 15 parsel sayılı taşınmazını 15.09.2000 tarihinde davalı ...'ye satış yoluyla temlik ettiği, davalı ...'nin taşınmazı 17.09.2010 tarihinde davalı ...'e devrettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle yargılama sırasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 1. maddesi gereğince taşınmazların ada parsel bilgilerinin düzeltilmesi işlemi sonucu dava konusu 135 ada 15 parselin 1207 ada 21 parsel, 140 ada 15 parselin ise 1210 ada 9 parsel olduğu anlaşıldığına göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370.maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 20.103,89 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.