"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/1305 E., 2021/856 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; Kayseri ili, .... ilçesi, .... köyü sınırlarında yer alan 112 ada 121 parsel (hükmen ifrazen 101 ada 404 parsel) sayılı taşınmazın 30-40 yıldır zilyetliğinde ve tasarrufunda olduğunu, taşınmazın içinde bulunan keşifte gösterilecek 3 parça yerin hububat ekmek suretiyle kullandığını belirterek çekişmeli taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Davacı tarafından 06.07.2012 tarihinde aynı taşınmaza ilişkin 3 farklı alan için açılan tapu iptali ve tescil davası 2012/834 Esas numarasına kaydedilerek eldeki dosya ile birleştirilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; davanın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.11.2013 tarihli 2012/839 Esas, 2013/1604 Karar sayılı kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümleri üzerinde davacı lehine tespit tarihinden önce zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 112 ada 404 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer alan ve teknik bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline; birleştirilen davanın kısmen kabulü ile 112 ada 404 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer alan ve hükme esas teknik bilirkişi raporunda (D) ve (F) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, (E) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.03.2015 tarihli 2015/2996 Esas, 2015/2038 Karar sayılı kararı ile; "...1955 yılına ait tek hava fotoğrafı jeodezi veya fotoğrametri uzmanı harita mühendisi yerine jeoloji bilirkişisine inceletilmiş; 1976-1985 yılları arasında hava fotoğrafı olmadığı belirtilmekle beraber bu tarihlerin öncesi ve sonrasına ait hava fotoğrafı olup olmadığı araştırılmamış, 1992 yılına ait hava fotoğrafı dava konusu yere ait olmadığı gerekçesiyle uygulanmamış, ancak 1992 yılında çekilmiş ve doğru yere ait hava fotoğrafı da getirtilmemiştir. Diğer taraftan davacı adına belgesizden edindiği taşınmaz miktarı konusunda ana dava dosyası olan 2012/839 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilen 2012/834 Esas sayılı dava dosyasında birbiriyle çelişkili bilgiler bulunmaktadır. Tapu Müdürlüğünce 2012/839 sayılı dava dosyasına gönderilen yazıda davacı adına belgesizden 2 parça taşınmaz olduğu bildirilmişken, birleştirilen 2012/834 sayılı
dosyada davacı adına belgesizden çok sayıda taşınmaz tespit edildiği ve toplam 72.744,00 metrekare yüz ölçümüne ulaştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu çelişki giderilmeksizin karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz." şeklindeki gerekçe ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın hükme esas fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin ham toprak vasfında olmadığı, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu gerekçesiyle bu bölümler yönünden davanın kabulüne; bilirkişi raporunda (C), (D), (F) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri yönünden ise davacı yararına iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle bu kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin, söz konusu taşınmazların 50-60 yıldır davacı tarafından kesintisiz olarak kullanıldığını beyan ettiklerini, her ne kadar hava fotoğraflarında (C), (D), (F) harfli alanlar ham (kullanılmayan alanlar) olarak görüntülense dahi dava konusu bu bölümlerin nadasa bırakıldığı veyahut ekim vakti olmadığından alınan hava fotoğraflarında işlenmemiş olarak müşahade edilebileceği, rapordaki farklılığın bundan kaynaklandığını, buna ilişkin itirazların yapıldığını, imar-ihya ile kazanım koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davaya konu taşınmazların ham toprak vasfında olmadığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan arazilerden olmadığını öne sürerek ve re'sen nazara alınacak sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarında (A) ve (B) harfiyle gösterilen alanın 1980-2006 yılları arasında tarım arazisi olarak kullanıldığı belirtilmiş ise de, zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığının tespit edilemediğini, bozma sonrası yapılan yargılamada bozma ilamındaki hususlar yerine getirilmeden karar verildiğini öne sürerek ve re'sen nazara alınacak sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre; dava konusu 112 ada 121 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında tapu ve vergi kaydına rastlanılmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup tarım alanına dönüştürülmesi mümkün yerlerden olduğu belirtilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi gereğince 13.05.2005 tarihinde Hazine adına tespit edilmiş, tespitin itirazsız kesinleşmesi üzerine 18.08.2005 tarihinde Hazine adına tapu siciline tescil edilmiş ve 18.08.2009 tarihinde hükmen ifraz sonucu 112 ada 404 parsel numarası ile aynı nitelikte tescil edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesine göre davacı vekilinin tüm ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine göre tapuda kayıtlı olmayan, aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle, bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
Somut olayda; Özvatan Tapu Müdürlüğünün 20.01.2016 tarihli cevabi yazısına göre davacı ... adına senetsizden edinim miktarının kuru toprakta toplam 91.176 metrekare olarak bildirildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan Mahkemece 112 ada 404 parsel sayılı taşınmaz içinde bulunan ve bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 10.930,02 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 5.934,67 metrekare kısımların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hal böyle olunca davacı lehine tapu iptali ve tescile karar verilen taşınmaz bölümlerinin yüz ölçümleri gözetildiğinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen norm sınırına aykırı olarak, davacı tarafça belgesizden kazanılan taşınmaz miktarının kuru toprakta 100 dönümü aştığı anlaşılmasına rağmen, davacıya seçimlik hakkı hatırlatılmak suretiyle miktarı aşan bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği göz ardı edilmiştir.
Doğru sonuca ulaşılabilmesi için belgesiz norm sınırının aşıldığı gözetilerek mahallinde yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkı hatırlatılmalı, bu uğurda fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli, belgesiz norm sınırı yönünden hesaplamayı içeren krokili rapor alınmalı, tercih edilen taşınmaz üzerinde miktar itibariyle norm sınırını aşan bölüm yönünden davanın reddine karar verilmelidir,
Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmiş olması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
Davalı ... vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMUK'un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.