"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2008 E., 2023/1498 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/206 E., 2022/344 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacılar vekili; davacıların murisi ...’un 750 ada 4, 772 ada 8, 747, 579, 588, 1079, 1896, 371, 407, 1700 ve 701 parsel sayılı taşınmazlarını torunu olan ...’a mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak temlik ettiğini, ...’un devir tarihinde 19 yaşında olduğunu, temlikteki amacın satış değil bağış olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaldı ile şimdilik 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacılar vekili; murisin 59, 1306 ve 605 ada 13 parsel sayılı taşınmazlardaki payını ...'a mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak temlik ettiğini, ...’un devir tarihinde 19 yaşında olduğunu, temlikteki amacın satış değil bağış olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tesciline, olmadığı takdirde bedelin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili; davalıların murisi ...’un dava konusu taşınmazları muristen bedelini ödeyerek satın aldığını, davalıların murisinin ilkokul mezunu olduğunu ve küçük yaşlardan itibaren akrabalarının yanında ve emsallerine göre daha iyi bir ücret karşılığında çalıştığını, satış tarihi itibariyle taşınmazların maddi değerlerinin çok düşük olduğunu, kök murisin yaşının ilerlemiş olması sebebiyle bazı kronik hastalıklarının bulunduğunu, tarlalarını kullanamaz duruma geldiğini, tedavi ve ilaç masraflarını karşılayabilmek maksadıyla tarlalardaki paylarını paraya çevirmek istediğini, murisin beraber yaşadığı oğlu ...’un çiftçilikten elde ettiği geliri dışında başkaca herhangi bir gelirinin de olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; devir tarihinde murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığı, yanında yaşadığı oğlu Hasan’ın taşınmazları alacak ekonomik gücü bulunmadığı, dava konusu taşınmazlardan muristen gelen payların toplam değerleri ile satış değerleri arasında bir misli fark bulunduğu, asıl davaya konu 476 ve 1896 parsel sayılı taşınmazların ise muris tarafından devredilmediği, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların muris tarafından torunu olan ...'a satılmasının gerçek bir satış işlemi olmadığı, murisin asıl amacının bağışlama olduğu, bağışlama iradesinin gizlenerek satış şeklinde gösterildiği, amacının torunu .... ... ve birlikte yaşadığı oğlu ...’ı diğer mirasçılarından kayırmak ve diğer mirasçılarını miras dışı tutmak olduğu, davalı tarafça cevap dilekçesi ile bedel ödendiğinin savunulduğu ancak ispatlanamadığı aşamada ileri sürülen diğer olguların iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin istinaf isteğinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; fiili taksim iddialarının dikkate alınmadığını, gerekçeli kararda bu hususta olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığını, davacıların dava konusu taşınmazlar üzerinde ...'un hak sahibi olduğundan haberdar olduklarını, dava konusu taşınmazlar üzerinde kamulaştırmaların olduğunu, hak sahiplerinin kamulaştırma bedellerini aldıklarını, muvazaalı işlem olmadığını, muris ...'un emekli maaşı veya sağlık güvencesinin olmadığını, sağlık sorunlarının olduğunu, masrafları için sattığını, yeterli araştırma yapılmadığını, kötüniyet iddiasının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olmadığını, davacıların 1450 parsel üzerine davalıların murisi tarafından ev yapılmasına rıza gösterdiklerini, kamulaştırılan taşınmazlarda paydaş olan davacıların da kamulaştırma işlemi ile devirlerden haberdar oldukları ve satışa muvafakat ettiklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
1. Muris ....un 09.08.1972 tarihinde öldüğü, geride davacı kızı ....., 1998 yılında ölen oğlu ....’dan olan torunları .... ..., davacılar...,... ve....ile 2017 yılında ölen kızı .....’den olan torunları davacılar ...,...,..., ve 2004 yılında ölen kızı .....’den olan dava dışı torunlarının mirasçı olarak kaldığı, ....’in 1990 yılında öldüğü ve geride davacılar ..., ve ....’nın mirasçı olarak kaldığı, davalıların da 2000 yılında ölen ... ...’in mirasçıları oldukları; murisin 8 parça taşınmazdaki payının tamamını 05.10.1970 tarihinde torunu olan davalı ... ...’e temlik ettiği, 371 ve 407 parsel sayılı taşınmazların daha sonra kamulaştırıldığı, 588 parselin imar uygulaması sonucu 772 ada 8, 786 ada 1, 787 ada 1 ve 788 ada 1 parsellere gittiği, 772 ada 8 parselin davalılar tarafından 17.12.2014 tarihinde dava dışı 3. kişiye devredildiği, 701 parselin de 14.02.2008 tarihinde dava dışı kişiye devredildiği, 747 parselin kamulaştırma ve imar uygulaması sonucu 141 ada 3 parsele gittiği, davalıların taşınmazı 06.11.2002 tarihinde dava dışı 3. kişiye temlik ettiği, 1079 parselin imar uygulaması sonucu 750 ada 4 parsele gittiği, 59 parselin de kamulaştırma sonucu dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olduğu, halen davalılar adına kayıtı 1306, 605 ada 13, 786 ada 1, 787 ada 1 ve 788 ada 1, 750 ada 5 ve 1700 parseller yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin, kalan taşınmazlar yönünden bedel isteğinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 96.796,36 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.