"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1887 E., 2023/1285 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret - Temyiz Talebi Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/616 E., 2023/15 K.
Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 04.12.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalıların kardeş olduğunu, mirasbırakanları ...'ye ait 133 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'e, 133 ada 17 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'e mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ...'nin terekesine iadesini, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazların dava tarihindeki güncel rayiç bedellerinin davalılardan tahsili ile mirasbırakanın terekesine iadesini talep etmiş, yargılama sırasında Yumurtalık Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.02.2019 tarihli kararıyla mirasbırakan ...'nin terekesine temsil kayyımı atanmıştır.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalıların dava konusu taşınmazları mirasbırakanları ...'den bedeli mukabilinde satın aldığını, mirasbırakanın bu bedelleri kendi ihtiyaçları ve çocuklarının ihtiyacı için kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların mirasbırakanına ait taşınmazların davalılara devredildiği, mirasbırakan ... 'nun ev hanımı olduğu, tanık beyanlarıyla mirasbırakanın davaya konu taşınmazların satmasına bir sebep bulunmadığı, mali durumunun satışı gerektirecek bir seviyede olmadığı, durumunun iyi olduğu tespit edilmiş, keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporlarıyla da taşınmazların satış bedeli ile o tarihteki taşınmazın serbest piyasa bedeli arasında fahiş farkın bulunduğunun anlaşıldığı, dinlenen tanık beyanları, bilirkişi raporları, mirasbırakanın pasif tapu kaydı, tarafların sosyal durum raporlarından davaya konu taşınmazın davalılar tarafından her ne kadar tapuda satış yolu ile devralındığı görünse de gerçekteki amacın satış olmadığı, bu işlem ile davacıların miras haklarının zedelendiği gerekçesiyle dava konusu 133 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tapu kaydının iptali ile mirasbırakanın tüm mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların babasının ve dava dışı kardeşlerin tanık olarak dinlendiğini, onların beyanından da dava konusu taşınmazların muvazaalı olarak devredilmediğinin anlaşıldığını, davacı tarafın muvazaa iddiasını ispatlayamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın davacı çocuklarından mal kaçırma kastı ile dava konusu devri yaptığı, mirasbırakanın devir tarihindeki yaşı, ekonomik durumu, bu taşınmazları satmasını gerektirir bir sebebinin olmadığı, mirasbırakanın davalı 2 erkek çocuğu dışında 8 çocuğunun olduğu da dikkate alındığında işlemin muvazaalı olduğunun sabit olduğu, böylece İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Davalılar vekilinin temyiz talebi, Bölge Adliye Mahkemesinin 04.12.2023 tarihli ek kararı ile reddedilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların terekeye iade istekli tapu iptali ve tescil davası açtığını, bu nedenle temyiz sınırının taşınmazın tamamının değeri üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini, dosya kapsamıyla ve davalı tanıklarının beyanlarıyla muvazaanın ispat edilemediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı terekeye iade istemli tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri, TMK'nın 640 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Davacıların terekeye iade istemli tapu iptali ve tescil davası açtığı, dava konusu taşınmazlardan davalı ... adına kayıtlı 133 ada 18 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenen değerinin 221.085,86 TL olduğu, davalı ... adına kayıtlı 133 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ise 268.611,41 TL değer tespitinin yapıldığı, bu değerler üzerinden tamamlama harcının yatırıldığı anlaşılmıştır.
2. Bölge Adliye Mahkemesince kesin olmak üzere karar verilmiş, daha sonra ise davalılar vekilinin temyiz istemi reddedilmişse de, davanın terekeye iade istemli açılması nedeniyle dava değerinin taşınmazın tamamının değeri olacağı kuşkusuzdur.
3. Hal böyle olunca, dava konusu 133 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen 221.085,86 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Dava konusu 133 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.
4. Ancak dava konusu 133 ada 17 parsel sayılı taşınmazın değerinin 268.611,41 TL olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin üstünde kaldığı anlaşılmakla, bu taşınmaz yönünden Bölge Adliye Mahkemesinin 04.12.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve temyiz incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 04.12.2023 tarihli ek kararın 133 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden ONANMASINA,
Alınması gereken 427,60 TL onama harcının mahsubu ile fazla alınan 7.936,40 TL harcın istek halinde davalı tarafa iadesine,
2. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 04.12.2023 tarihli ek kararın 133 ada 17 parsel sayılı taşınmaz yönünden KALDIRILARAK, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 9.983,84 TL onama harcının davalı taraftan tahsiline,
3. Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.