Logo

1. Hukuk Dairesi2023/686 E. 2024/1301 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası ve ehliyetsizlik nedeniyle iptali, olmazsa tenkisi veya tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, mirasbırakanın ehliyetsizliği ve temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı iddialarını ispatlayamamaları ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ivazlı bir sözleşme olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2193 E., 2022/1830 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ... vekili Avukat ...,

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/326 E., 2022/445 K.

Taraflar arasındaki muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis, olmadığı takdirde tazminat talepli davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar ..., ..., ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; mirasbırakan ...'in davacıların babası olduğunu, mirasçıları olarak eşi ve 7 çocuğu bulunduğunu, mirasbırakanın vefat etmeden önceki yaklaşık 2 yılını yatağa bağımlı olarak geçirdiğini ve 84 yaşında iken fiil ehliyetini kaybettiği sırada ... mahallede bulunan 282 ada 14 parsel ile ... 3... da 82 parsel ve 357 ada 172 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile muvazaalı olarak davalıya devrettiğini, davacıların miras paylarından mahrum kalması için bu işlemin yapıldığını, bununla birlikte mirasbırakanın ölümünden önceki son bir yıl içerisinde tüm bakımını ve her türlü işlerini üstlenenlerin de yine davacılar olduğunu, davalı tarafın mirasbırakanın bakımı, tedavisi, manevi yönden de yardım ve destek sağlama gibi ödevlerinin hiçbirini yerine getirmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacılar adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde tenkise ya da tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımına uğradığını, davacıların mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunmadığı dönemde ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile dava konusu taşınmazları mal kaçırma kastıyla muvazaalı olarak davalıya devrettiğine dair iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalının bu devrin gereği olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları mirasbırakan ölene kadar yerine getirdiğini, bakım akdi kapsamında üzerine düşen borcu ifa ettiğini, davanın kötü niyetle ikame edildiğini, mirasbırakan ... ile tarafların annesi ... 'in davalı askerden geldiğinden beri davalı ile birlikte yaşadıklarını, tüm bakım ve ihtiyaçlarının davalı ile davalının eşi tarafından karşılandığını, mirasbırakanın yaşı itibari ile bakıma ihtiyacı bulunmaktayken davacıların bu hususta hiçbir çaba sarf etmediğini, mirasbırakanın intikalden yaklaşık 1,5 yıl sonra vefat ettiğini ve bu süre zarfında bakım akdinin yükümlülüklerinin davalı tarafından yerine getirilmediğine yönelik herhangi bir beyanı ile hukuki yola başvurma durumunun söz konusu olmadığını, mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olduğunu, mirasbırakanın dava konusu taşınmazlar dışında da taşınmazlarının bulunduğunu, aile koşulları ve ilişkileri incelendiğinde de davacı mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir herhangi bir sebep olmadığını, davalı ile birlikte yaşaması ve bakılıp gözetilmesi nedeniyle dava konusu taşınmazları davalıya devrettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mirasbırakan ...'in davaya konu ... parsel sayılı taşınmazları 16.10.2017 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğluna devrettiği, 01.07.1933 doğumlu olan mirasbırakanın 05.12.2018 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak çocukları olan davacılar, davalı, dava dışı eşi ... ve kızı ...'nın kaldıkları, davacılar vekilinin 22.03.2022 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında ehliyetsizliğe yönelik açmış olduğu davadan feragat ettiği anlaşıldığından ehliyetsizliğe yönelik davanın tüm davacılar bakımından reddine, davacılardan ...'in 10.12.2021 tarihli ve ...'in 14.04.2022 tarihli dilekçeler ile davadaki tüm taleplerden feragat ettiği anlaşıldığından davacılardan ... ve ... bakımından davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların dava dilekçesinde, mirasbırakanın vefat etmeden önce yaklaşık 2 yıl boyunca yatağa bağımlı olduğunu beyan ettiği, bu hususun tanık beyanları ile de doğrulandığı, mirasbırakanın davalı oğlu ... ile altlı üstlü oturdukları, vefatından önce yaklaşık 2 sene önce felç geçirdiği, yatalak olduğu, ölümüne kadar hayatını yatalak halde geçirdiği, tanık beyanlarına göre de davalının miras bırakana ilgisini eksik etmediği, davalı oğlunun gerek hastalık dönemi, gerekse sair zamanlarda bakım alacaklısının tüm ihtiyaç ve gereksinimlerini karşıladığı, miras bırakanın da sağlığında bakım koşulunun yerine getirilmediğine dair bir ihtaratı veya açtığı bir davanın bulunmadığının dosya kapsamıyla sabit olduğu, bu durumda mirasbırakana davalı tarafından bakıldığının bir bakıma kabulü gerektiği, kaldı ki mirasbırakanın davacı tarafla beşeri anlamda olumsuzluk iddiasının yargılama boyunca dile getirilmediği gibi bu yönde bir delil de bulunmadığı, mirasbırakanın, üzerine kayıtlı tüm taşınmazları devretmediği, davalı ve eşi tarafından uzun dönem bu şekilde mirasbırakana bakıldığının anlaşıldığı, davalının minnet ve paylaştırma savunması dikkate alındığında ölünceye kadar bakma akdinin ivazlı olduğunun sabit olduğu, 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmayı amaçladığı durumlarda uygulanacağı oysa somut olayda belirtildiği gibi ölünceye kadar bakma akdi ivazlı olduğundan dava konusu taşınmazın mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile devredilmediğinin açık olduğu gerekçesiyle davacılardan...,... bakımından muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasının reddine, ölünceye kadar bakım sözleşmeleri ivazlı akitlerden olup bu tür temliklerde tenkis hükümlerinin de uygulanamayacağı gerekçesiyle tenkis talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar ..., ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın kız çocuklarını mirastan mahrum bırakmak için ölünceye kadar bakma akdi ile muvazaalı olarak dava konusu taşınmazları davalıya devrettiğini, mirasbırakanın adına kayıtlı olan taşınmazlar ile ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya devredilen taşınmazların değerleri arasında makul oranın aşıldığını, mirasbırakanın tüm çocukları tarafından bakıldığını, devirdeki asıl amacın bakım sağlamak değil mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu, davalı tarafın ölünceye kadar bakım akdinden kaynaklanan besleme, giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden yardım ve destek sağlama gibi ödevlerinin hiçbirini yerine getirmediğini, söz konusu işlemin mirasbırakanın kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2022 tarih ve 2022/2193 Esas, 2022/1830 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre mirasbırakanın bakım ihtiyacı içerisinde bulunduğu, akdin yapıldığı tarih itibari ile 84 yaşında bulunduğu, bazı hastalıklarının olduğu, eşinin de yaşlı ve hasta olduğunun anlaşıldığı, yine dinlenen tanık beyanlarına göre davalının mirasbırakana bakıp ilgilendiğinin tespit edildiği, bunun yanında mirasbırakanın temlik dışı taşınmazlarının bulunduğu, bunların değerinin ölünceye kadar bakma akdine konu taşınmazların değerine göre daha yüksek değere sahip olduğu, mirasbırakanın eşinin de bakım ihtiyacı içinde olduğu gözetildiğinde bakım karşılığı verilenlerin makul olduğu, öte yandan davalarından feragat eden iki davacının da davalının mirasbırakana baktığını doğruladıkları, bu nedenle Mahkemenin ret kararında hukuka aykırı bir yön görülmediği, mirasbırakanın yaptığı ölünceye kadar bakma akdinin geçerli olduğu kabul edildiğinde bunun ivazlı bir sözleşme olması nedeniyle tenkise tabi olmadığının açık olduğu gerekçesiyle davacılar ..., ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ... ve ... vekili süresi içinde temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakanın dava konusu taşınmazları 16.01.2017 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile kız çocuklarını mirastan mahrum etmek amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini, mirasbırakanın ölmeden önceki yaklaşık 2 yılını yatalak ve yatağa bağımlı olarak geçirdiğini, mirasbırakan ve davalı bu saikle hareket etmiş olsalar dahi bu işlemin hükümsüz olduğunu, zira ölünceye kadar bakma akdinin yapıldığı sırada mirasbırakanın 84 yaşında olduğunu ve fiil ehliyeti bulunmadığını, mirasbırakan adına kayıtlı olan taşınmazlar ile ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya devredilen taşınmazların değerleri arasında makul oranın aşıldığını, mirasbırakanın tüm çocukları tarafından bakıldığını, devirdeki asıl amacın bakım sağlamak değil mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuki nedenlerine dayalı tapu iptal-tescil, olmazsa tenkis, olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.01.04.1974 tarihli,1/2 sayılı İBK.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle davacılar vekilinin 22.03.2022 tarihli 4 üncü celsede ehliyetsizlik iddiasından vazgeçtiği gibi temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığı iddiası ile tenkis iddiasının davacı tarafından 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 4721 sayılı Kanun'un 6 ıncı maddeleri uyarınca usulünce ispat edilemediği gözetilerek davacılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ..., ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

...