Logo

1. Hukuk Dairesi2023/775 E. 2024/3245 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine'nin, davalı adına kayıtlı taşınmazın devlet hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ve zilyetlik yoluyla kazanım koşullarının oluşmadığını ileri sürerek açtığı tapu iptali ve tescil davasından kaynaklanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın bir kısmı için davalı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu, diğer kısmı için ise imar ve ihyanın tamamlanmadığı gerekçesiyle verdiği kısmi kabul kararının, usul ve yasaya uygun olduğu ve temyiz itirazlarının kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/204 E., 2022/584 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; dava konusu Antalya ili, Korkuteli ilçesi, ... köyü 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazın Devletin Hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı gibi zilyetlik ile kazanma koşullarının davalı lehine gerçekleşmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazı dava dışı ...'ten 14.10.2009 tarihinde satın aldığını, satın alma tarihinden önce yaklaşık 50 yıl boyunca taşınmazın ... tarafından ekilip biçildiğini, daha önce dava konusu taşınmaz hakkında Hazine tarafından dava dışı ... aleyhine Koruteli Kadastro Mahkemesinin 2008/706 E. 2009/301 K. sayılı dosyası ile açılan davada taşınmazın 1966 yılından beri ...'in zilyetliğinde olduğunun tespit edldiğini, yine Hazine'nin dava dışı komşu parsele yönelik açtığı davanın da reddedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Korkuteli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.04.2015 tarihli ve 2014/211 E. 2015/252 K. sayılı kararıyla; davacı Hazine tarafından iddianın ispatlanamadığı, taşınmazın imar ihyasının en az 20 yıl önce tamamlanarak mutlak tarım arazisi niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. ONAMA - BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Onama - Bozma Kararları

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.09. 2020 tarihli ve 2017/5465 E. 2020/3452 K. sayılı kararıyla hüküm onanmıştır.

Davacı Hazine vekilin karar düzeltme isteği üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 10.03.2021 tarihli ve 2020/9739 E. 2021/2241 K. sayılı kararıyla; "...yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tutanak tanığı, çekişmeli taşınmazın, çevresinde yer alan taşınmazlarla evveliyatında bir bütün olup davalının bayii olan ... tarafından sürekli olarak ekilip biçilmek suretiyle tarımsal faaliyette bulunulduğunu beyan etmişler, davacı tanığı ... ise, benzer beyanda bulunmakla birlikte, devamında taşınmazın üst tarafındaki taşlık kısmın daha önceden ekilip sürülemediğini, ancak davalı ...’nin bu yeri satın aldıktan sonra (diğer bir ifade ile kadastro tespitinden sonra) bu kısımları da traktör ile sürmeye başladığını beyan etmiştir. Keşif sonucu fen bilirkişi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişilerin müştereken düzenlediği 20.11.2014 tarihli raporda taşınmaz (A) ve (B) olarak iki bölüm halinde incelenmiş olup bu ayrımın neye dayalı olduğu ve söz konusu ayrımın davacı tanığının beyanında geçen “taşınmazın üst tarafındaki taşlık kısım” şeklindeki ifadeye mi yoksa başka bir nedene mi dayandığı açıklanmadığı gibi, bahsi geçen teknik raporda 1992 tarihli hava fotoğrafının incelendiği belirtildiği halde, raporun içeriğinde yalnızca taşınmazın görünüm itibariyle kapalı olmadığı, açıklık alan olduğu ve orman ile ilgisi bulunmadığı hususlarının belirtilmesiyle yetinildiği, taşınmazın tarımsal durumunu irdeleyen bir görüş ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır. Yine ziraatçi bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgedeki toprak yapısı özelliklerinin genellikle VII. sınıf topraklardan oluştuğu, dava konusu taşınmazın kuzeyinin yani üst taraflarının çok taşlı ve çok sığ toprak derinliğinde, diğer taraflarının ise az taşlı olduğu belirtildikten sonra, taşınmazın bir bütün olarak tarımsal faaliyette kullanıldığı ve imar-ihyasının tamamlanıp kültür tarımı yapılan yerlerden olduğu açıklanmak suretiyle raporun kendi içerisinde çelişki oluşturulduğu halde söz konusu çelişki giderilmediği gibi, anılan raporun bu haliyle hüküm vermeye elverişli ve yeterli olmadığı..." gerekçesiyle 25.09.2020 tarihli onama ilamı ortadan kaldırılarak karar bozulmuştur.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı adına kayıtlı 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 04.07.2022 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın 20 yılı aşkın zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığı, davalı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu gerekçesiyle (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın reddine, aynı raporda (B) harfi (C + D) olarak gösterilen kısım yönünden ise imar ihyanın tamamlanmadığı, taşınmazların tarım arazisi vasfını kazanmadığı gerekçesiyle dava konusu 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 5.456,47 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı Hazine vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini, reddedilen (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davalı lehile zilyetlikle kazanım koşulları oluşmadığını, bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin denetime elverişsiz olduğunu, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü ve çalıların köklendiği ve temizlendiği düşünülecek olsa dahi bu durumun imar ihya anlamına gelmeyeceği, diğer yandan davacı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmeyip davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin da hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; (B) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın bütün halde 50 yılı aşkın zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığını, önceki zilyedi ... aleyhine açılan Korkuteli Kadastro Mahkemesinin 2008/706 E. 2009/301 K. sayılı ilamında da tarım faaliyetlerinde kullanıldığının sabit olduğunu, eksik araştırmayla karar verildiğini, toprak numuneleri alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 18 inci ve 36/A maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu, Antalya ili, Korkuteli ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 162 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiş, 29.09.2010 tarihinde satış suretiyle davalı ... 'e devredilmiştir.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A maddesi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.