Logo

1. Hukuk Dairesi2023/826 E. 2023/1640 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu yapılan tespit ve tescile karşı açılan tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İpsala Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esasa ilişkin hususlar bakımından reddine, ret gerekçesine ilişkin sebep bakımından kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda İpsala ilçesi, ... beldesi, 2547 parsel sayılı taşınmazın 05/01/1977 tarihli ve 4 sıra numarasında ... ... adına kayıtlı taşınmaz ile trampa edilerek davacının miras bırakanı ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, davacının miras bırakanı ... ...'ın zilyetliğinde iken 217 parsel numarası ile tespiti yapılan 20.900 metrekarelik taşımazın yine trampa sonucunda ... oğlu ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, davacının mirasbırakanı ... ... adına tescili yapılan 2547 parselin tespit esnasındaki miktarının 22.982 metrekare olduğunu, bu taşınmazın davacının annesi ...'e ait bir taşınmazla bitişik ve komşu olduğunu, bu taşınmazın da 23.000 metrekare civarında olduğunu, kadastro tespiti esnasında her iki parselin birbirine komşu olması ve davacı ... ... tarafından bir bütün halinde kullanıldığı için 46.200 metrekare ve 2547 parsel olarak miras bırakan ... ... adına tespit ve tescil edildiğini, bu tespit ve tescilin yanlış olduğunu, trampa sonucunda miras bırakan ... ... adına devredilen 05/01/1977 tarihli ve 4 sıra numaralı tapu kaydının miktarının 22.982 metrekare olduğunu, 2547 parselin miktarının 22.982 metrekare olması gerektiğini, 23.220 metrekarelik tarlanın davacı ... ...'ın miras bırakan annesi ... tarafından davacıya bağış suretiyle devredildiğini, bu nedenle 2547 parselin tapusunun iptali ile halen davacının zilyet ve tasarrufunda bulunan tahmini 23.220 metrekarelik taşınmazın yeni bir parsel numarası ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalının tapuya ... ilkesinden faydalanması gerektiğini, dava konusu taşınmazın belli bir alanının davacıya annesi ... tarafından bağışlanma işleminin ancak resmi şekilde olabileceğini, buna ilişkin bir kanıtın olmadığını, bahsedilen bağışlama işleminin yapılmadığı veya geçersiz bir şekilde yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının Sulh Hukuk Mahkemesinin ortaklığın giderilmesi davası neticesi ihaleye katılan iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğu, dava konusu taşınmazla ilgili mülkiyete ilişkin herhangi bir bilgisinin de bulunmadığı, kötüniyeti bulunmadığı ve neticede davanın kadastro tespitinden 10 yıl sonra açılması nedeniyle zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro tespiti sırasında bir yolsuz tescil söz konusu olup, bunun kadastro tespitinden önce ... bir hakka dayanmaktan öte, yolsuz tescil nedeniyle iptal davası olduğundan hak düşürücü süreye tabi olmadığını, İlk Derece Mahkemesince, sözlü yargılamaya geçilmesi uyarısı yapılmadan taraflara sunacakları başkaca delil olup olmadığı ve son sözleri sorulmadan karar verilmiş olup, bu durumun kanuna aykırı olduğunu, esasa girilmek suretiyle, kadastro tespiti öncesi kayıtların getirilmesi dava dilekçesinde bahsi geçen işlemler irdelenerek ek rapor alınması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verilmesinin isabetli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi olan 12/05/2016 tarihleri arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre, Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin ret kararı sonuç olarak doğru olduğundan esasa ilişkin hususlar bakımından reddine, dava şartı olan hak düşürücü süre nedeniyle ...nın 353.1-b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

12/3. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

“Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda Edirne ili İpsala ilçesi Hacıköy köyü çalışma alanında bulunan tarla vasıflı 2547 parsel numaralı 46.200,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve trampa işlemi nedeniyle ... ... adına tespit, Komisyona yapılan itirazın reddedilmesi üzerine 21.12.1986 tarihinde tescil edilmiştir. Bilahare taşınmaz 06.12.2013 tarihli cebri satışla davalı şirket adına satılarak devredilmiştir. Dava 12.05.2016 tarihinde açılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine,

Kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.