Logo

1. Hukuk Dairesi2023/970 E. 2023/1740 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan taşınmaz temliki nedeniyle tapu iptali ve tescil ile maddi-manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamenin sahte olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılması ve davalıların vekaletnamedeki sahteciliğe ilişkin beraat kararının tapu iptali ve tescil davası üzerinde hukuki bağlayıcılığı bulunmaması gözetilerek, mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen Kabul - Kısmen Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, maddi - manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin kayden maliki olduğu 125 ada 3 parsel sayılı taşınmazı ile 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 12, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 no.lu bağımsız bölümlerin 09.02.2004 tarihli vekaletnameye istinaden davalı ... tarafından annesi olan davalı ...'e "satış" suretiyle temlik edildiğini, ancak anılan vekaletnamenin sahte olduğunu ve bu vekaletnameyi davalıların el ve işbirliği içerisinde düzenlediklerini ileri sürerek vekaletnamenin sahte olduğunun tespiti ile iptaline, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline, uğradığı maddi ve manevi zararların tazminine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde, çekişme konusu taşınmazları bedelini ödemek suretiyle satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... mirasçıları cevap dilekçesinde, murislerinin dava konusu olayda bir kusurlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

3. Davalı ... cevap dilekçesinde, davacının çeşitli aşamalarda çelişkili beyanlarda bulunduğunu, dava konusu vekaletnamedeki adına atılı bulunan tüm imzaların ve “okudum-kabul ettim” yazısının kendisine ait olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.03.2006 tarihli ve 2004/230 E., 2006/149 K. sayılı kararıyla vekaletnamedeki imzanın davacının eli mahsulü olduğu ve sahte vekaletname olmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden subut bulmadığından diğer davalılar bakımından ise husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 19.06.2007 tarihli 2007/4454 E., 2007/7058 K. sayılı kararıyla “...Hal böyle olunca, öncelikle vakaletname aslının getirtilerek vekaletnamenin en son sayfasında bulunan " okudum"; kabul ettim" şeklindeki yazının kimin eli ürünü olduğu, davacıya mı yoksa davalı ...'yamı ait olduğunun belirlenmesi, ayrıca vekaletnamenin düzenlenme şekli ve içeriği itibariyle teamüllere ve resmiyete uygun olup olmadığının Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla tespit ettirilmesi, anılan vekaletnamenin kullanıldığı yerlerin de ilgilerinden saptananak, o işlemlerle ilgili olarak bir ceza davası açılıp açılmadığının belirlenmesi, 21.1.2004 tarihli dilekçesinin akibetinin soruşturularak açıklığa kavuşturulması, tarafların tüm iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilerek keyfiyetin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere eksik tahkikatla yetinilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.03.2017 tarihli ve 2013/14 E., 2017/94 K. sayılı kararıyla Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazların temlikinde kullanılan vekaletnamenin sahteliğinin sabit olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiş, hükmün gerekçe kısmında maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedildiği ancak hata sonucu kısa karara yazılmadığı için gerekçeli hüküm fıkrasına alınmadığı belirtilmiştir.

C. Onama Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ile davalı ... ve dahili davalılar ... ve ... temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 14.07.2020 tarihli ve 2017/4317 E., 2020/3732 K. sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Ç. Karar Düzeltme Kabul Kararı

Davalı ... vekilinin karar düzeltme talebi Dairenin 14.01.2021 tarihli ve 2020/3195 E., 2021/172 K. sayılı kararıyla; “Somut olaya gelince, davacı tapu iptali ve tescil isteminin yanında maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, Mahkemece yalnızca tapu iptali ve tescil yönünden hüküm kurulmuş, diğer istemleri konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar vermemiş, hükmün gerekçe kısmında da maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedildiği ancak hata sonucu kısa karara yazılmadığı için gerekçeli hüküm fıkrasına alınmadığı belirtilmiştir. Bu halde, dava dilekçesindeki isteklerden biri hakkında karar verilmemesi HMK'nın 26. ve 297/2. madde hükülerine açık bir şekilde aykırılık oluşturduğundan sair hususlar incelenmeksizin bu husus tek başına bozma nedeni sayılmalıdır. Öte yandan, bozulan hükmün gerekçesi ve taraflarca kazanılan haklar gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği de muhakkaktır." gerekçesiyle kabul edilerek Daire kararı kaldırılarak hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların temlik işleminde kullanılan vekaletnamenin davalılar ..., ..., ..., ... tarafından sahte olarak düzenlendiği ve vekil kılınan davalı ... tarafından, annesi olan davalı ...'e satış suretiyle devredildiği, ...'in iyiniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden kabulüne, maddi - manevi tazminat talebi yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili, davaya konu vekaletnamedeki sahtecilik iddiasının İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2004/197 Esas sayılı dosyasında incelendiğini ve takipsizlik kararı verilerek kesinleştiğini, mahkemece Türkiye Noterler Birliği'ne yazılan müzekkere cevabında Noterlik Kanunu'nun 86. Maddesine göre vekaletnamede, "okudum kabul ettim" şeklinde bir beyan alınmasının zorunlu olmadığının belirtildiğini, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Daire Başkanlığı'nın 02.12.2004 tarihli raporunda ... imzası yanında veya sayfanın alt kısmında herhangi bir dış müdahale ile silinmiş bir imza bulunmadığının belirtildiğini, davacının temlik tarihinden önce Tapu Sicil Müdürlüğü'ne başvuru yaptığı yönündeki iddiasının Tapu Müdürlüğü'nün cevabi yazısı ile doğru olmadığının anlaşıldığını, dava konusu taşınmazların davacının talimatı ile temlik edildiğini, davacının taklit imza ile icra dosyası temlik edildiği iddiasıyla açtığı davanın İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2004/197 Esas sayılı dosyasında reddine karar verildiğini, müvekkilinin İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/13 Esas sayılı dosyasında görülen davada beraat ettiğini, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sahtecilik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, maddi - manevi tazminat isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 705. maddesi şöyledir;

“Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”

1022. maddesinin birinci fıkrası şöyledir;

“Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”

1023. maddesi şöyledir;

“Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur."

1024. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

“Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.”, 1024. maddesinin ikinci fıkrasında “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1024. maddesinin üçüncü fıkrasında “Böyle bir tescil yüzünden ayni ... zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyi niyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.”

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 3.097,24 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.