Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1142 E. 2025/2741 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında, kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların davacı mirasçının payı oranında tapu iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı, hibe yoluyla edinilen taşınmazlar yönünden muris muvazaası iddiasının dinlenemeyeceği ve mirasbırakanın sağlığında yaptığı kazandırmalarla ilgili olarak tenkis davası açılabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1149 E., 2023/1461 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gürün Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/98 E., 2023/85 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ve davalıların... mirasçıları olduklarını, ortak murisin terekesinin taksim edilmediğini, bu sebeple muristen intikal eden taşınmazların tüm mirasçılar adına tescil edilmesi gerekirken köyde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 105 ada 2, 3, 4 parsel, 104 ada 95 parsel ve 102 ada 8 parsel sayılı taşınmazların müstakilen davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu .... ada ... parsel ile 105 ada 2, 3, 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 105 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin 29.04.2008 tarihinde kesinleştiği, Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi gereğince 10 yıllık dava açma süresinin son gününün 29.04.2018 tarihi olduğu, davanın 11.09.2022 tarihinde açıldığı, 10 yıllık dava açma süresinin dolmuş olduğu; dava konusu 105 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu malikinin dava dışı... ve ... olduğu, taşınmazın... adına tespit gördüğü, davalılar ile taşınmazın hukuken bir bağlantısının olmadığı; çekişmeli 102 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün 2013 yılında dava dışı üçüncü kişi tarafından davalıya satıldığının satış evraklarından anlaşılması nedeni ile taşınmazın ortak muris ile bağının olmadığı gerekçesiyle 105 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddine, 105 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 102 ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli 105 ada 2 ile 104 ada 95 parsel sayılı taşınmazların kadastro öncesi tapusuz taşınmazlar olması nedeni ile 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı ve muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, çekişmeli 105 ada 4 parsel sayılı taşınmaz 20.06.1986 tarih 48 sıra nolu tapu kaydına istinaden 2.994,76 m2 yüz ölçümü ile ... adına tescil edildiği, edinme nedeninde...'in taşınmazı iki parçaya ayırıp aynı yılda 3 nolu parseli uhdesinde bırakıp 4 nolu parseli ise oğlu ...'e hibe edip hak ve alakasını kestiği, zilyetliğini devrettiği yazılıdır. Bu taşınmazı muris hibe ile davalı tapu maliki ...'e vermiştir. Davalı ...'e hibe yoluyla devredilen taşınmaz yönünden muvazaa iddiasının dinlenme olanağı bulunmadığı ve 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin olmadığı, 104 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölüm yönünden davacı tarafın iddiasının, murisin bu taşınmazın bedelini ödeyerek davalı adına tescil ettirdiği, murisin parasını ödeyerek kazandırdığı taşınmazın muvazaa konusu olmayacağı, mirasbırakanın sağlığında, gerek 3. kişiden parasını ödeyerek almak suretiyle ve gerekse tarafından yaptığı bağış niteliğindeki kazandırmalar yönünden mirasbırakanın ölümünden sonra saklı payların zedelenmiş olduğunun saptanması halinde, muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, koşullarının varlığı halinde bu kazandırmaların 4721 sayılı TMK'nın 560 ilâ 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği, Mahkemece dava konusu 104 ada 95 parsel sayılı taşınmaz hakkında bir herhangi bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 105 ada 2 ve 4 parsel ile 104 ada 95 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddine, 105 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, 102 ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisi...’e ait olup murisin 07.02.2022 tarihinde vefat ettiğini, 2007 yılında yapılan kadastro tespitleri sırasında davacıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, muris muvazaası davasının herhangi bir zamanaşımına veya hak düşürücü süreye tabi olmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin huzurdaki davaya konu olaya uygulanmasının hatalı olduğunu, 102 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 2013 yılında tapu kayıtlarında satış gibi gösterilerek davacının kardeşi ... adına tescil edildiğini, satış işlemindeki tüm paranın muris tarafından verildiğini, davalının murise bu taşınmazın bedeline karşılık her hangi bir semen ödemediğini, taşınmazın bedelinin tapuda 36.000,00 TL olarak gösterilmiş olup gerçekte sözleşmede öngörülen ödeme planı çerçevesinde 112.500,00 TL karşılığında...'e satıldığını ve...'in bu paranın 77.500,00 TL'sini satıcı ...'a nakit ve peşin olarak ödediğini, geri kalan 45.000,00 TL'yi 2013 yılı Ekim ayında ödediğini, satış bedelinin çok düşük olduğunu, taşınmazın satış bedelinin düşük olmasının da gerçekte olmayan bir satış işleminin yapıldığına işaret olduğunu belirterek ve re'sen tespit edilecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, miras payına yönelik olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.

Sivas ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, 105 ada 2 parsel sayılı 1.123,55 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 104 ada 95 parsel sayılı 1.880,80 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 105 ada 4 parsel sayılı 2.994,76 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz 26.06.1986 tarih 48 sıra nolu tapu kaydı ve hibe nedeniyle ... adına, 105 ada 3 parsel sayılı 1.874,21 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz 26.06.1986 tarih 48 sıra nolu tapu kaydı nedeniyle... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Gürün Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

28.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.