Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1184 E. 2025/2454 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi zilyetlikle edinildiği iddia edilen mera vasfındaki taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, hava fotoğraflarından usulünce yararlanmaması, hüküm kurmaya elverişsiz bilirkişi raporu ile yetinmesi ve çekişmeli taşınmazın niteliği ile üzerindeki zilyetliğin süre ve niteliğini kesin olarak belirlememesi, bozma ilamına uyulmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/68 E., 2023/286 K.

Mahkeme kararı, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Erzincan ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan .... ada 84 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından 1980 yılında Binali ve Sünmani isimli kişilerden satın alındığını, davacının taşınmazı ekip biçmek suretiyle zilyetliğinde bulundurduğunu, taşınmazda başkaca kimsenin hakkı olmadığını, davacının askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde dava açtığını ancak davanın 105 ada 62 parsel sayılı taşınmaza açıldığını, Mahkemece çekişmeli taşınmazın 105 ada 84 parsel içerisinde kaldığının belirlendiğini belirterek ve kadastro Mahkemesindeki dosyanın da değerlendirilmesini isteyerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 15.01.2015 tarihli ve 2013/95 Esas, 2015/3 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümü üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 2015/6382 Esas, 2016/4050 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek hava fotoğraflarından yararlanılmak ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle taşınmazla ilgili mera ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Mahkemenin 15.02.2018 tarih ve 2016/170 Esas, 2018/38 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümü üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarih ve 2018/2819 Esas, 2021/1165 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece bozmaya uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği belirtilerek taşınmazla ilgili önceki tarihli bozma ilamında belirtildiği şekilde mera ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 1.721,84 metrekarelik bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 105 ada 84 parsel sayılı taşınmazın 11.09.2023 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı renkli kalem ile çizilerek (A) harfi ile gösterilen 1.721,84 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; Mahkemece bozma ilamına aykırı şekilde tespit edilen mahalli bilirkişiler dışındaki mahalli bilirkişilerin beyanlarının hükme esas alındığını, çekişmeli taşınmaz bölümünün mera parseli içerisinde kaldığını ve meradan açıldığını, meraların zilyetlikle edinilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu Yazıören köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 84 parsel sayılı 1.264.900,83 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.

Davacı, dava konusu taşınmaz üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş, Mahkemece dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de bozma ilamına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamış, hüküm kurmaya elverişsiz ziraat bilirkişi raporu ve hava fotoğrafı uygulaması ile yetinilmiş, çekişmeli taşınmazın niteliği ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, bilirkişi raporuna ekli fotoğraflardan çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaca uygun şekilde sürdürülen bir zilyetliğin varlığı tespit edilememesine rağmen yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek dava konusu taşınmazın bulunduğu köyü kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve denetimin sağlanması bakımından ilgili sayfanın çıktıları dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konu taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiği, evvelinin mera olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye gerek dosya arasında mevcut ve gerekse dosya arasına alınacak hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını, kullanımın hangi tarihten itibaren olduğunu, taşınmazda kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, imar-ihya tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirtir şekilde rapor alınmalı ve dava konusu taşınmazın konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve kullanım durumunu belirten, önceki ve mevcut niteliğinin ne olduğunu, mera vasfında olup olmadığını, üzerinde meraya özgü bitkiler bulunup bulunmadığını, dava konusu taşınmazın öncesinin sınırda bulunan meranın devamı niteliğinde olup olmadığını, mera parseli ile dava konusu taşınmaz arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli rapor alınmalı; Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca davacı adına dava konusu taşınmazın bulunduğu çalışma alanında kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı (senetsiz defteri) Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmalı, varsa hükmen tescil edilen taşınmazlara ilişkin dosyalar dosya arasına alınmalı, senetsizden edinilen taşınmaz varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmek suretiyle Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Tercan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.05.2025 tarihinde oybirliği ile karar verildi.