Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1192 E. 2025/2452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tescil davasında, taşınmazın yargılama sırasında Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca görevli/yetkili mahkemenin tespiti ve zilyetliğin kazanılıp kazanılmadığının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın yargılama sırasında Hazine adına tescil edildiği halde Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca görev hususunun değerlendirilmemesi, bozmaya uyulmasına rağmen taşınmazın imar planı durumu, üzerindeki ağaçların niteliği ve zilyetliğin kesin süresi gibi hususların yeterince araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/285 E., 2023/712 K.

Mahkeme kararı, süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan doğusu tapulama harici ve 162 parsel, batısı kuru dere, kuzeyi tapulama harici ve 162 parsel, güneyi tapulama harici olan taşınmazın davacıların murisi olan ...’ın 40 yılı aşkın süre ile zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın imar-ihya edilerek erik ve kayısı bahçesi ve fıstıklık olarak kullanıldığını, daha sonra mirasçılarına intikal ettiğini belirterek çekişmeli taşınmazın davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini ve davanın yersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA

İlk Derece Mahkemesinin 16.03.2016 tarihli ve 2011/43 Esas, 2016/67 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 6.146,49 metrekarelik bölümü üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının davacılar lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.02.2019 tarih ve 2016/6804 Esas, 2019/1075 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek, taşınmazın imar planında kalıp kalmadığının belirlenmesi, hava fotoğraflarından yararlanılmak ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle taşınmazla ilgili imar-ihya ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; dava konusu taşınmazda (A) harfiyle gösterilen bölümde Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereği masraf ve emek sarfı ile imar-ihya edilerek zirai amaçlı olarak kullanıldığı, (A) harfli parsel üzerinde, (A3) harfli alanda ve (A4) harfli alanda imar-ihyaya dönük faaliyete ait emareler olduğu, dava konusu olup (A) ile gösterilen yerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesinin (a) bendine göre yapılan kadastro güncellemesi neticesinde (A1) ile gösterilen 18.566,00 m2 miktarında 102 ada 55 parsel olduğu, (A2) ile gösterilen 331,38 m2 miktarındaki alanın ise dere yatağı içinde kaldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A3) harfi ile gösterilen parsel üzerinde bulunan 9.584,81 m2'lik tapulama harici alan ve (A4) harfi ile gösterilen parsel üzerinde bulunan 8.981.20 m2'lik fıstıklık vasfındaki tapulama harici olan taşınmazların davacılar adına tesciline, bilirkişi raporunda (A2) harfi ile gösterilen taşınmaz ile ilgili talebinin reddine, bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen 18.566,00 m2'lik alanın davalı Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından bu kısım ile ilgili talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın (A2) ile gösterilen bölümünde de davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğunu ve davanın kabulüne karar verildiği halde vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı Hazine vekili dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını, bilirkişi raporlarının hüküm vermeye elverişli olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin Hazine adına kayıtlanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan çekişmeli taşınmaz bölümü dere yatağı olduğundan tespit harici bırakıldıktan sonra yargılama sırasında ... ada 55 parsel sayılı hali arazi vasıflı taşınmaz oluşturulmuş ve Hazine adına kayıtlanmış, taşınmazın beyanlar hanesine taşınmazın bir bölümünün arkeolojik sit alanında olduğu şerhi verilmiştir.

Davacılar, tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil isteminde bulunmuş, Mahkemece dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A3) ve (A4) ile gösterilen bölümleri üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de çekişmeli taşınmazın yargılama sırasında Hazine adına kayıtlandığı anlaşıldığı halde 3402 sayılı Yasa’nın 27. maddesi göz ardı edilerek görev hususu değerlendirilmemiş, kabule göre de bozmaya uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorulmamış, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların cinsini ve yaşını, dikme mi aşılama mı olduklarını ayrıntılı olarak belirtir şekilde rapor alınmamış, dava konusu taşınmaz üzerinde imar-ihya çalışmalarının ne zaman tamamlandığı ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiştir.

Hâl böyle olunca; Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanda yeni bir kadastro çalışması yapıldığı ve yargılama sırasında, 28.03.2022 tarihinde taşınmazla ilgili kadastro tutanağı düzenlenmek suretiyle Hazine adına kayıtlandığı göz önünde bulundurularak davaya konu taşınmaz bölümlerinin tümünün 102 ada 55 parsel içerisinde kalıp kalmadığı ve davaya konu taşınmaz bölümleri hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği kesin olarak belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz bölümlerinden hakkında kadastro tutanağı düzenlenenlere ilişkin davada 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca dosyanın re’sen Kadastro Mahkemesine aktarılması gerektiği düşünülmeli, hakkında tutanak düzenlenmeyen çekişmeli taşınmaz bölümleri varsa bu bölümlere ilişkin yargılamada Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.02.2019 tarih ve 2016/6804 Esas, 2019/1075 Karar sayılı bozma ilamı gözetilerek çekişmeli taşınmaz bölümlerinin imar planı kapsamında kalıp kalmadığı Büyükşehir Belediye Başkanlığından da sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak hava fotoğraflarından da yararlanılmak suretiyle çekişmeli taşınmazla ilgili zilyetlik ve imar-ihya yoluyla taşınmaz edinim koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı, ziraat bilirkişisinden dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların cinslerini, yaşlarını, dikme mi aşılama mı olduklarını da belirtir şekilde rapor alınarak toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

Dosyanın Halfeti 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.05.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.