"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1373 E., 2023/1899 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/219 E., 2022/149 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle, duruşma isteğinin değerden reddine karar verilip; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların 2011 yılında vefat eden ...'ın mirasçısı olduklarını, murisin kayden maliki olduğu Denizli ili Honaz ilçesi ... köyünde bulunan 123 ve 369 parsel sayılı taşınmazları sağlığında oğlu ...'a satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmazların ...'ın ölümüyle mirasçısı olan davalılara intikal ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını belirterek dava konusu taşınmazların tapu kaydının davacıların veraset ilamındaki payı oranında iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalıların satış işleminin tarafı olmaması nedeniyle muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmadığını, 123 ve 369 parsel sayılı taşınmazların davalılar murisi ... tarafından kök muris Abdurrahman'dan satın alındığını, davalılar murisi ...'ın taşınmazların satış bedelinden kalan bir kısım borçları için 2010 yılında ... Bankasından 80.000,00 TL kredi kullandığını ve kalan borcun bu şekilde ödendiğini, murisin dava konusu taşınmazlar dışında birçok taşınmazda hisselerinin bulunduğunu, bu kapsamda dava konusu taşınmazların satışının diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılmadığının açık olduğunu, muris Abdurrahman'ın ödenen satış bedelini çocuklarına ihtiyaçları oranında paylaştırdığını, muristen kalan bir traktörün de halen davacı ... uhdesinde bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların devir tarih itibariyle belirlenen gerçek değeri ile satış akdinde gösterilen satış bedeli arasında önemli ölçüde fark bulunduğu, murisin satış tarihi itibariyle maddi sıkıntısının ve dava konusu taşınmazları satmasını gerektirecek haklı ve makul bir nedeninin de bulunmadığı, davalılar murisi ...'ın mevcut borçları nedeniyle dava konusu taşınmazları alabilecek durumda olmadığı, satış bedelinin ödendiğine ilişkin savunmanın ispatlanamadığı, davalıların bir kısım mirasçılara dava açmamalarını ve haklarını ödeyeceklerini beyan ettikleri belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; muris Abdurrahman'ın mal satmaya ihtiyacı olmadığı, davalıların murisi ...'ın ekonomik durumunun dava konusu taşınmazları satın alabilecek düzeyde olmadığı, davalıların bir kısım mirasçılara dava konusu taşınmazlardaki hisselerini vereceklerini söyledikleri, taşınmazların muris Abdurrahman tarafından davalıların murisi ...'a muvazaalı olarak devredildiği, murisin iradesinin taşınmazlarını diğer mirasçılarından habersiz ve mal kaçırma kastı ile devretmek olduğu, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; davalıların dava konusu taşınmazlarda intikal işlemi ile malik olduklarını, davalıların satış işleminin tarafı olmadığını bu kapsamda davalılara karşı muvazaa iddiasının ileri sürülemeyeceğini, dava konusu 123 parsel ve 369 parselin aynı gün muris ... tarafından kök muris Abdurrahman'dan satın alındığını, muris ...'ın 2010 yılında ... Bankasından kullandığı kredi ile satış bedelinden kalan kısmı ödediğini, muris Abdurrahman'ın 123 parselde muris ... tarafından inşa edilen ev ile dava dışı kızı Kezban için inşa edilen evlerin tapu kayıtlarının kendi üzerinde kalmaması için satış yoluna gittiğini, bu kapsamda murisin mal kaçırma kastının söz konusu olmadığını, davacıların bu alım satım ilişkisini ilk günden beri bildiklerini, muris Abdurrahman adına kayıtlı dava dışı birçok taşınmaz bulunduğunu, bunlardan ayrı olarak bir adet traktörün davacılardan ...'ın tasarrufunda olduğunu, muris Abdurrahman'ın dava konusu taşınmazları ilgilenememesi nedeniyle temlik etmeyi tercih ettiğini ve yabancılara satılmaması için davalılar murisine satmayı tercih ettiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Bilindiği üzere; miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Dosya içeriğine göre, kök muris Abdurrahman tarafından davalılar murisi ...'a temlik edilen dava konusu 123 ve 369 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerleri toplamı 1.199.783 TL olup bu değer üzerinden davacılardan ..., ... ve ...'ın her birinin 12/80'er paylarına düşen değerin 179.967,45 TL, davacı ...'nin 20/80 payına düşen değerin ise 299.945,75 TL olduğu, bu durumda davacı ... dışındaki davacılar yönünden anılan miktarların Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238,730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar ..., ... ve ... yönünden değerden reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının davacı ... yönünden incelenmesine gelince;
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Toplanan delillerden; 15.01.1933 doğumlu muris ...'ın 07.02.2011 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak murisin eşi Hafize ile çocukları ..., ..., ..., ... ile ...'ın kaldığı, ...'ın da 23.04.2019 tarihinde ölümüyle geriye eşi ... ile oğlu ...'in kaldığı, murisin kayden maliki olduğu Denizli ili Honaz ilçesi ... Mahallesi 123 ve 369 parsel sayılı taşınmazları 02.12.2009 tarih ve 5598 yevmiye numaralı satış işlemiyle davalılar murisi ...'a temlik ettiği anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından davacı ... yönünden temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar ..., ... ve ... yönünden değerden REDDİNE,
Davalılar vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 6.146,79 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.