Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1297 E. 2025/2050 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle devrettiği taşınmazın, mirasçıları tarafından muvazaa iddiasıyla geri alınması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin bakıma muhtaç olması, davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmesi, miras bırakanın sağlığında akdin feshi için bir girişimde bulunmaması ve davacıların mal kaçırma iddiasını ispatlayamamaları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1443 E., 2023/1894 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/356 E., 2022/166 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; murisleri ...'in 02.06.2018 tarihinde öldüğünü, davacıların, murisin kendisinden önce ölen kızı ...'nin çocukları olduklarını, murisin sağlığında davalı torunu ... ile Denizli 2. Noterliğinin 14.11.2017 tarih ve 28679 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakım sözleşmesini akdettiğini, bu sözleşme kapsamında murisin kayden maliki olduğu Denizli ili Merkezefendi ilçesi ... Mahallesinde kain 2284 parsel sayılı taşınmazın 07.12.2017 tarihinde davalı ... adına tescil edildiğini, temlik işleminin davacılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını belirterek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile muris ... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iradelere uygun olduğunu, muris ...'in 86 yaşında vefat ettiğini, bahçeli müstakil bir evde yalnız yaşayan 86 yaşındaki birisinin zaten bakıma muhtaç olduğunu, davalının muris ...'in yeme içme, tedavi gibi tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, muris ve davalı arasındaki manevi bağın çok kuvvetli olduğunu, davacıların murisi arayıp sormadıklarını, cenazesine bile katılmadıklarını, murisin başkaca bir taşınmazı daha olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.09.2020 tarih ve 2020/136 Esas 2020/4 Karar sayılı kararıyla; davaya konu işlemin dayanağı olan ölünceye kadar bakma akdinin iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olduğu, dinlenen tanıklardan davalının ölünceye kadar bakma akdi gereğince murisin ihtiyaçlarını giderdiği ve bakımını üstlendiği, murisin dava konusu dışında bir taşınmazı daha bulunduğu, murisin, sağlığında akdin yerine getirilmediğini ileri sürmediği, bakıma muhtaç durumda olduğunun da tartışmasız olduğu ve murisin temlikteki amacının mal kaçırmak olduğunun ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. Bölge Adliye Mahkemesinin Kaldırma Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 02.09.2020 tarih ve 2020/136 Esas 2020/4 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2021 tarih ve 2021/222 Esas 2021/1541 Karar sayılı kararıyla; davanın terekeye iade talepli açıldığı, muris ...'nın davacılar dışında oğlu ...'ın da mirasçı sıfatını haiz olduğu, bu kapsamda öncelikle davaya katılmayan mirasçı ...'ın olurunun alınması ya da TMK'nın 640. maddesi uyarınca muris ...'nın terekesine temsilci tayin ettirilerek temsilci huzuru ile davanın görülmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, taşınmazın mirasçılar adına tescili talep olunan değeri üzerinden eksik harcın tamamlattırılması ve murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan malvarlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mamelekine oranı ve bunun makul karşılanabilecek sınırda kalıp kalmadığı gibi olgular göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Üzerine Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu temlikin dayanağı olan ölünceye kadar bakma akdinin iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olduğu, murisin yalnız yaşadığı, ihtiyaçlarını sağlık durumundan ötürü zorlukla giderdiği, murisin aile ilişkilerinin ve davacılarla ilişkilerinin iyi olmadığı, davalının murisin ihtiyaçlarını giderdiği ve bakımını üstlendiği, murisin temlikten sonra da sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediğini ileri sürmediği, bu kapsamda murisin asıl iradesinin torunu olan davalının kendisi ile ilgilenmesi ve bakımını üstlenmesi karşılığında yaşlılıkta hissedilen tek kalma korkusunu yenmesi ve kendini güven içerisinde hissetmesi olduğu, bakım karşılığında minnet ve güven duygusuyla dava konusu taşınmazın davalıya temlik edildiği ve murisin iradesinin mal kaçırma yönünde olmadığı, tasarrufa konu malın tüm mamelekine oranının yüksek olmasının ise tek başına muvazaayı göstermeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ölünceye kadar bakma akdinde bakım borçlusunun temlik edenin torunu olmasının, kendisine bakım koşuluyla temlik yapılmasına mani olmadığı gibi aksine yasal bir düzenleme de bulunmadığı, murisin ölümünden önceki son iki yılını felçli ve yatalak halde geçirdiği, davalının bakım alacaklısının ihtiyaç ve gereksinimlerini karşıladığı, miras bırakanın da sağlığında bakım koşulunun yerine getirilmediğine dair bir ihtaratı veya açtığı bir davanın bulunmadığı, bu kapsamda murise davalı tarafından bakıldığının kabulü gerektiği, öte yandan murisin davaya konu taşınmaz dışındaki taşınmazının hisseli ve düşük değerli olduğu gözetildiğinde davaya konu taşınmazın devredilmesindeki amacın muvazaa olduğuna ilişkin görüşün gerçekten tek taşınmazı olan veya taşınmazları arasında devre uygun bulunan taşınmazı diğer taşınmazlarından daha değerli olan kişilerin ölünceye kadar bakım akdi yapamayacakları sonucunu doğuracağı, bu durumun da akit yapma serbestisi ile bağdaşmayacağı, buna ek olarak somut olayda murisin davacılardan mal kaçırmasını gerektiren bir olgunun ve sebebin varlığının da ispatlanamadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararının dosya kapsamına uygun düşmediğini, murisin yakın komşusu olan davacı tanıkların murisin gündelik işlerini komşularının yardımıyla gerçekleştirdiğini ve davalının murisin bakımıyla ilgilenmediğini beyan ettiklerini, davacı tanığı ...'in de davalının kendisini tapuda şahitlik yapması için götürdüğünde söz konusu işlemin ölünceye kadar bakım olduğunun anlaşılması üzerine imza atmaktan vazgeçtiğini beyan ettiğini, bu kapsamda davalının gerçekleştirdiği işlemi gizleme ihtiyacı içerisinde olduğunu, davalı tanığı ...'ın muristen naklen ''oğlum senin evin var, ben bu evi ...'e vereceğim'' şeklindeki beyanının da ölünceye kadar bakma sözleşmesinin davacıları miras hakkından yoksun kılmak amacıyla düzenlendiğinin bir göstergesi olduğunu, murise ait dava dışı taşınmazın değerinin dava konusu taşınmazdan kat ve kat düşük olması, bu taşınmazın paylı mülkiyete sahip olması ve murisin bu taşınmazlardan başka mal varlığı bulunmaması sebebiyle murisin gerçek iradesinin dava konusu taşınmazı torununa temlik etmek olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 23.04.1932 doğumlu muris ...'in 02.06.2018 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak oğlu ... ve kendisinden önce ölen kızı ...'nin çocukları ..., ... ve ...'in kaldığı, murisin 14.11.2017 tarih ve 28679 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakım akdi ile kayden maliki olduğu Denizli ili Merkezefendi ilçesi ... Mahallesinde bulunan 2284 parsel sayılı taşınmazı mirasçısı ...'ın oğlu ...'e temlik ettiği, taşınmazın 07.12.2017 tarihinde ölünceye kadar bakım akdine istinaden davalı ... adına tescil edildiği, davacıların terekeye iade talepli açtığı davada dava dışı mirasçı ...'ın davaya muvafakat verdiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.